Yenikapı Surp Tateos Partoğomeos Ermeni Kilisesi’nin “Madağ”ı (Sevgi Sofrası), Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyasetindeki Surp Badarak (Kutsal Sunu) Ayini ile kutlandı.
02 Aralık Cumartesi günü, Başepiskopos Aram Ateşyan riyasetinde, Peder Nerse Ayvazyan eli ile sunulan Badarak ile, kilisenin ismi olan Aziz Tateos ve Aziz Partoğomeos anılarak Yenikapı Kilisesi’nin isim günü kutlandı.
03 Aralık 2023 Pazar günü, Yenikapı Surp Tateos Partoğomeos Kilisesi’nde, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II’nin riyaset ettiği Surp Badarak ayiniyle kilisenin yıllık “Madağ”ı (Sevgi Sofrası) kutlandı.
Kilise’nin din görevlisi Peder Zakar Koparyan eli ile sunulan Surp Badarak’ta diyakoslar, kıdemli okuyucular ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler.
Surp Badarak Khorurt Khorin ilahisi ile başladı. Peder Zakar tövbesini Rahip Hovagim’e ettikten sonra sunağa çıktı. Günün İncil okuma parçasını Kıd. Okuyucu Hagop Çavuşyan okudu, daha sonra Kutsal Kase’yi Diyakos Vahram Lüleciyan getirdi.
Rahip Hovagim Seropyan, Yenikapı Kilisesi vakfı başkanı Murat Karaman, yönetim kurulu üyeleri bazı kilise vakfı başkanları, yöneticileri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu törende ilahileri, Sevan Agoşyan yönetiminde ve orgu eşliğinde Sahakyan Korosu üyeleri seslendirdiler.
Surp Badarak’ta Rab’bin Duası’nın ardından, toplu tövbeyi Rahip Hovagim yaptırdı. Sonrasında Hağortutyun (Komünyon) dağıtımına geçildi. Surp Badarak’ın ardından Patrik Kadasetli Sahak II Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
Sevgili kardeşlerim hayatımızda hep az bulunan ama çok istediğimiz şeylerden birisini bu günkü İncil okuma parçasında İsa bize söylüyor. Bizim hayatımızda en çok elde etmek istediğimiz şeylerden biri nedir? Güvence, güvende olmak.
Ve İsa da dedi ki; “Ne, siz kendinizi daha şanslı mı sanıyorsunuz öldürülen Galilelilerden, ya da kulenin devrilip öldürdüğü insanlardan daha mı iyidiniz? Onlar daha mı günahkardı? Yok. Eğer siz tövbe etmez, Tanrıyla barışmazsanız, sonunuz böyle birdenbire olacak, ansızın olacak, öldüğünü bile fark etmeyeceksin.” Temel soru burada bunun hiç güvencesi yok, kimse sana bu güvenceyi vermeyecek, Tanrı da vermeyecek. Peki güvencen nedir? Tanrı diyor ki; Güvence yok, güvence Benim. Sadece Benimle varolmayı öğrenirsin. Benimle dost olacaksın.
Tanrı diyor ki; Beni dost edin, fazla isyankar olma, kendini, dengeni kaybetme, dünyanın gelip geçici şeylerine bağlanma, Benimle dost ol, anlaş. O zaman Ben seni yaşamında da hatırlarım, ölümünde de. Hayatın boyunca seni tehlikelerden, hastalıklardan, kazalardan korurum ama bu dünyada, sana verebileceğim her şeyi veremem, çünkü bu dünya geçicidir. Onun için sen Benimle dost olacaksın. Onun için hayatta en çok istediğimiz şey bizim olamıyor maalesef. Hiç kimse size güvence veremez.
Bizim gemimiz batıyor, su alıyor hayatımız, her gün aynaya baktığında gençliğinin mum gibi azaldığını görmüyor musun? Hiç bir garantisi yok hayatımızın ve bu bizim en erken yaşlarda öğrendiğimiz derslerden biri. Bu bilgeliği alıp yaşamak başka bir şey, biz bunu unutuyoruz. İnsanlar Kilise’yi niye sevmezler? İtiraz etmeyin, biz seviyoruz demeyin, sevseniz her gün gidersiniz. İnsanlar niçin vaazları dinlemeyi sevmezler? Siz sabah sizi uyandıran alarmı seviyor musunuz? Kendiniz kuruyorsunuz, yararlı olduğunu biliyorsunuz ama çaldığında kapatmak istiyorsunuz çünkü uyku güzel. Onun için anlıyorum çünkü ben de insanım. Yemek, içmek, dostlarla olmak, gezmek, iyi bir aylık almak, bunlar güzel şeyler ama bu tekerlek hep böyle dönmeyecek, bir gün kırılacak. Şimdi bakın sizi uyandırıyorum, sesim alarm sesi, uyanacak mısınız? Bir an uyanıp diyeceksiniz ki, patrik, patrik olduğu için patrik gibi konuşuyor ama hayatın gerçekleri başka. Sorun şu; içinizde ruhsal manevi güvenceyi edinin ve bu çok zor değil. Tanrı bize uzak değil, O’na karşı bir sevgi, tutku geliştirdiğinizde O’nun ruhu içinize gelir ve O’nunla konuşmaya başladığınızda anlarsınız ki sizi dinleyen birisi var ve bir güvence hissedersiniz. Başka hiç bir şeyin vermediği bir güvencedir bu. O güvenceyi edinin. Bu Kilisenin görevlerinden biri de bize o güvenceyi öğretmektir. O güvenceyi tekrar ve tekrar hatırlatmaktır. Kilisede çan çalarız niye? Kilisede dua başladı, sen evinde, sokaktaysan, işindeysen bil ki bir Tanrı var ve sen de bir Hristiyansın. Onun için çan çaldığında biz de Haç çıkararak o çana iştirak ederiz. Çan sesinin haber verdiği Tanrım hep benimle olacak gündüz ve gece, yaşamda ve ölümde. Onun için biz Tanrı’nın dostu olmalıyız. Dost nasıl olunur, Dosta önem vererek zaman ayırarak.
Vaazların ardından Yenikapı Kilisesi’ne hizmette bulunanlar ve tüm Rab’de uyuyanlar için “Hokehankisd” (Ayin-i Ruhani) duaları okundu. Sonrasında Patrik Hazretleri Yenikapı Surp Tateos Partoğomeos Kilisesi’nin “Madağ”ını kutsadı. Hep birlikte söylenen Rab’bin duası ve Patrik Hazretleri’nin takdisi ile tören son buldu.
Daha sonra kilise salonunda sevgi sofrasına geçildi.
