20 Nisan 2024 Cumartesi

Yeşil Sahalarda Durum İyi, Tribünler sıkıntılı…

Futbolda şampiyon da belli oldu, ligden düşenler veya lige yükselenler…

Futbol konusunda her gün belki yüzü aşan gazete sayfasında yorumlar ve haberler yapılıyor, televizyon ekranlarında saatlerce değerlendirmeler yayınlanıyor. SAT-7 TÜRK Haber Merkezi olarak biz de futbol ve Süper Lig’e farklı bir açıdan bakmak istedik. Çekişmeli ve olayların da eksik olmadığı bir sezonun ardından sezonun değerlendirmesi için Futbol Yazarı ve Gazeteci Arat Saadetyan ile görüştük. Söyleşimizde ligdeki Hristiyan inancına bağlı futbolcuların durumu, lige ve takımlara katkıları, tribünlerdeki nefret söylemi ve ırkçılık konularına değindik. Tabii örnek gösterilebilecek olumlu gelişmeleri de değinmeyi ihmal etmeden… Saadetyan’a göre bir iki olumsuz gelişme haricinde özellikle Passolig’in etkisiyle stadlarda taraftar profili düştü. Şiddetin de azaldı, zira ortada doğru düzgün taraftar kalmadı. Ayrıca Futbol Federasyonu’nun uluslararası takvimlere göre fikstür hazırlamasıyla Hristiyan Futbolcuların dini bayramlarda daha rahat kutlayabildiği bir Süper lig geride kaldı.

Röportaj: Seyfi Genç / SAT-7 TÜRK

Merhaba Sevgili Aret. Seninle en son Arat Özbiliz’in Beşiktaş’a transferiyle ilgili görüşmüştük. Şimdi de aslında benzer sayılabilecek bir konuyla ilgili konuşmak istiyorum. Geride bıraktığımız futbol sezonu Hristiyan futbolcular açısından nasıldı?

Öncelikle Şampiyonluğu kazanan takıma bakmak lazım elbette. İlk aklımıza gelen tabii ki Mario Gomez. Mario Gomez, Fiorentina’dan bu sezon geldi ve Fiorentina onun için tam bir hayal kırıklığı oldu. Orada forma şansı bulamadı sakatlandı, çok az maç oynadı. Fiorentina onun kariyeri için kayıp iki yıldı. Beşiktaş’ta o kayıp iki yıllı telafi etme şansını buldu, iyi değerlendirdi, eski günlerine geri döndü. Zira Mario Gomez’in kariyerine baktığımızda onun tam bir winner yani kazanan olduğunu görürsünüz. Bayern Münih’te oynamış orada Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmış, gol kralı olmuş, Alman Milli Takımı’nda banko oynayan bir futbolcudan bahsediyoruz.

mario-gomez-fotograf2Gomez, Beşiktaş’ta çok mutlu oldu

Beşiktaş onun için harika bir fırsat oldu. Onun gol atması üzerine kurulu bir takıma geldi. Gol kralı oldu, şampiyonluk yaşadı, sezon içinde en büyük hayal kırıklığını Avrupa’da UEFA kupasında gruptan çıkamayarak yaşadı. Ama onu Beşiktaş’la şampiyonluk yaşayarak telafi etti. En önemlisi Fiorentina’da kesilen milli takım kariyeri yeniden başladı. Beşiktaş’ta gol kralı olması Almanya Milli Takımı teknik direktörü Löw’ün onu yeniden milli takıma çağırmasına neden oldu. Ki onun kariyeri için şu dönem yeniden milli takıma çağrılması çok önemli zira Avrupa Şampiyonası var ve Mario Gomez’in isteyeceği en son şey orada olamamak. Mario Gomez’i muhtemelen önümüzdeki sezon da Beşiktaş’ta göreceğiz zira burada çok mutlu olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Şenol Güneş’in Emeği Büyük

Mario Gomez ile birlikte Quaresma ve Sosa içinde harika bir sezon oldu. Zira Quaresma her zaman çok tartışmalı bir oyuncuydu. Bu onun ikinci Beşiktaş macerası… 2009 yılında geldiği iki sezon boyunca tam bir hayal kırıklığı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak kariyeri de inişli ve çıkışlıdır Quaresma’nın. Yetenekleri ona Barselona, Chelsea ve Inter gibi takımlara transferini sağlamıştır ancak hiç birinde tutunamamış bir oyuncudan bahsediyoruz. Bu sezon Beşiktaş’ın başarısında direk katkısı oldu ve belki de Porto’dan sonra kariyerinde en iyi dönemi yaşadı. Hatta şöyle de diyebiliriz, kendi ülkesi dışında en iyi sezonunu oynadı.

Bir de Beşiktaş’ın Arjantinli yıldızı Sosa’ya değinmeden olmaz. Onun için de verimli bir sezondu. 41 maç 9 gol 13 asiste ulaştı ki onun Avrupa kariyerinde böyle bir istatistiği yok. Geçen sezonun bitiminde ülkesine döneceği konuşuluyordu,  Şenol Güneş’in ısrarıyla kaldı.

Sözünü ettiğimiz üç futbolcunun üzerinde Şenol Güneş’in emeği çok büyüktür. Özellikle Quaresma’nın. Kendi ülkesi dışında onu bu kadar verimli oynatmayı başaran tek hocadır Şenol Güneş.

Bir de ligi ikinci sırada bitiren Fenerbahçe’ye bakalım. İlk aklımıza gelen Van Persie.  Aslında sezonu hiç de kötü olmayan bir oranla kapattı. 47 maç 22 gol 3 asist. Ne yazık ki onun için iyi bir sezon olduğunu söyleyemeyiz. Manchester United’dan geldi ve geçen sezonu sakatlıklarla geçirdi. Fenerbahçe’ye geldiğinde bir çıkış arıyordu ancak hocası ona güvenmedi. Pereira sezon başında tercihini takım bir diğer golcüsü Ferandao’dan yana kullandı.  Pereira ile sorunlara neden oldu bu. Sezonun ikinci yarısı formayı aldı ve gollerini attı. Ancak daha fazlasını yapabilirdi. UEFA kupasında eleniş, şampiyonluğun yitirilişi, en önemlisi oynadığı oyunla sürekli eleştiri alan bir futbol takımında sezonu kapattı. Mario Gomez’le kıyaslandığında tam bir hayal kırıklığı.

şenol güneşAma esas hezimetin en büyüğü elbette Galatasaray için oldu. Geçen sezonu üç kupayla kapatan takım bu sezon ligi altıncı sırada tamamladı.  Lukas Podolski, Wesley Sneijder, Fernando Muslera gibi oyuncular için bu durum tam bir hayal kırıklığı.  Bir tek Lukas Podolski için olumlu bir şeyler söyleyebiliriz o da Alman Milli takımına yeniden seçildi ve Avrupa Şampiyonası için Fransa’da olacak.

Sahalarda ve futbolculardaki durum bu. Güzel bir özet oldu. Tribünlerde durum ne? Taraftarlar için ne diyebiliriz? Özellikle nefret söylemi içeren sloganlar atıldı mı?

Yabancı oyuncular için ya da Hristiyan oyuncular için böyle bir durumdan bahsedemeyiz, en azından bu sezon için.  Tribünlerde nefret söylemi bu sezon için daha çok Amedspor üzerinde yoğunlaştı. Neredeyse gittikleri her deplasman maçında sıkıntı yaşadılar. Kendi evlerinde oynadıkları maçta ise taraftarın tezahüratları nedeniyle aldıkları cezaların haddi hesabı yok. Puan silme dahil buna. Bu cezalar daha çok “ideolojik propaganda” adıyla verildi. Oyuncuları Deniz Naki 12 maç ceza aldı mesela, bu cezayı da sadece sosyal medyadan yaptığı bir açıklama nedeniyle aldı. Cezalardan en fazla onun nasibini aldığını söyleyebiliriz.

Bu sezon itibariyle bakarsak teknik ekibinden oyuncusuna, taraftarından yöneticisine bütün takım “ideolojik propaganda” adı altında almadıkları ceza kalmadı diyebiliriz. Deplasman maçlarında maruz kaldıkları nefret söyleminden ise neredeyse hiçbir rakip takım, rakip taraftar, rakip yönetici herhangi bir ceza almadı. En azından benim hatırladığım yok. Adeta atış serbest muamelesi gördüler.

Ankaragücü maçında yaşadıkları ise tam bir skandaldı. Amedspor’un yöneticileri, Ankara’da oynanan Ankaragücü maçı sonrası, protokol tribününde saldırıya uğradı ve Amedsporlu 5 yönetici yaralandı.  Burada haklarını yemeyelim Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK),   Ankaragücü’ne 5 maç seyircisiz oynama cezası verdi. Yeterli midir tartışılır elbet ama burada ceza çıktı. İnsaf kabilinden…

Paris’te Hayatını Kaybedenler İçin Islık

Bunun dışında Türkiye’nin Konya’da İzlanda’yı ağırladığı Euro 2016 Eleme maçı öncesi Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden 101 yurttaş için yapılan saygı duruşu sırasında tribünlerden tekbir, ıslık ve yuhalama sesi yükseldi. Ki volümü hiç de azımsanacak cinsten değildi. Ardından Yunanistan ile hazırlık maçında İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadyumu’ndaki karşılaşma öncesinde Paris’teki patlamada hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapılırken tribünlerden yine tekbir ve ıslık sesleri yükseldi.  Her iki olayda dış basının ve ülke içi basının elbette ki gündemine oturdu.

Lig maçlarında ise tribünlerde nefret söyleminin çok da yaşanmadığı bir sezon oldu diyebiliriz.  Bunun en büyük nedeni elbet seyirci ortalamasının düşüklüğü oldu. Bunda da Passolig’in etkisi büyük. Stadının açılması ile Beşiktaş taraftarı seyirci ortalamasını yükseltmiş olabilir ama genel anlamda Passolig tribünlerden seyircinin ayağını kestiğini söyleyebiliriz.

En son yaşanan olaydan da bahsetmeden geçmeyelim. Adana Demirspor play off müsabakaları öncesinde Elazığ maçı için kamp yapmak üzere gittiği Malatya’dan bilindiği üzere kovuldu. Malatya Valiliği Adana Demirspor’un “Güvenlik gerekçesiyle” başka kente gitmelerini istedi.  Adana Demirspor taraftarı malum sol kimliği ile bilenen bir taraftar grubu.

Bir de olumlu bir haber verelim az rastlasak da, geçen yıl Fenerbahçe ile Galatasaray futbol takımları arasında oynanan maç öncesinde, stadyum dışında şişme bir kadın bebeğe Galatasaray forması giydirilmişti.    Fenerbahçe taraftarının yargılandığı davada karar duruşması görüldü ve Fenerbahçe taraftarı bu olaydan ceza aldı. En azından iyi bir şeyler de oluyor diyelim.

aratsaadetyanYabancı futbolcuların dini inançlarını yerine getirebilmeleri için kulüpler ne yaptı? Zorluklar yaşadılar mı?

Bu konuda yabancı futbolcular eskisi kadar sıkıntı çekmiyor. Eskiden kastım yanlış anlaşılmasın ibadetlerine yahut dini inançlarının gereklerini yerine getirmekten yana herhangi bir sıkıntı çekmiyorlar. Ancak 2000’li yıllara kadar lig fikstürü Avrupa’ya göre planlanmıyordu dolayısıyla paskalya yahut yılbaşlarında oyuncu ülkesinde olmak istiyordu. Özellikle Noel dönemlerinde. Oyuncu bu zamanlarda ya sakatlanırdı ya da kırmızı kart görmeye çalışırdı. Bu zamanlar ilk yarının ya son haftasına denk gelirdi ya da son iki haftası gibi olurdu, bu da genellikle Aralık sonu ya da Ocak başı gibi olurdu.  Böylelikle bir dahaki hafta ceza alıp oynayamayacağı için ülkesine gidebilirdi. O dönemlerde ilk yarının son haftalarında spor sayfalarının manşetleri kırmız kartlardan yahut sakatlıklardan ya da yabancı futbolcuların yılbaşı bayramlarını ülkesinde geçirmek için çıkardığı huzursuzluklardan elbet geçilmezdi.

Bunun çözümü geç de olsa bulundu. Fikstür artık Milli ve Avrupa kupası maçlarının yoğunluğu nedeniyle Avrupa liglerine göre ayarlanıyor. Dolayısıyla bu sorunlar da artık yaşanmıyor.  Onun dışında herhangi bir sıkıntı yaşadıklarını bugüne kadar duymadım.

Bu konuyu şöyle kapatabiliriz bence…  Trabzonspor 2013 yılında yabancı futbolcuların dini inançlarını yerine getirmesi için Trabzonspor Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde hem mescit,  hem de şapel yaptırmıştı. Bence tüm takımlara örnek olması gereken bir hareketti bu.  

Teşekkür ederiz.

(Seyfi Genç / SAT-7 TÜRK)

Çinli Adamın Mülteci Statüsü Sahte Zulüm İddiaları Nedeniyle İptal Edildi

2016 yılında İsa Mesih'i kabul eden ve yeraltı kilisesine katılan Çinli bir Hristiyan'ın 'mülteci' statüsü Yeni Zelanda...

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi