2030 yılında Küresel çapta açlığa son vermek için 2015 yılında imzalanan antlaşmaya rağmen Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan son rapor, son on yılda yeteri kadar yiyecek bulamayan insanların sayısının ilk kez arttığını gösteriyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından hazırlanan “Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2017” raporuna göre, 815 milyon insan 2016’da yeterli yemeğe sahip değildi. Bu sayı, çoğu çocuk olmak üzere küresel nüfusun yüzde 11’ini temsil ediyor. Artışın, silahlı çatışmaların yanı sıra iklim değişikliğinin etkisiyle kuraklık, sel gibi doğal afetlerdeki artış nedeniyle tetiklendiği belirtildi.
Papa Françesko, BM sponsorluğunda düzenlenen “Dünya Gıda Günü” vesilesiyle 16 Ekim’de Roma’nın merkezinde yer alan FAO’nun ana ofisini ziyaret etmeyi planlıyor. Papa, 2015’teki FAO ziyaretinde silahların özgürce dolaştığı dünyada gıda gibi insani yardımlarınsa çıkarcı politikacılar ve bürokratların engellemeleriyle karşılaşmasının paradoks oluşturduğunu söylemişti. Papa Françesko yılbaşında, FAO’ya verdiği demeçte, açlığın ve beslenme yetersizliğinin hâlâ var olmasının nedenini “dayanışma kültürünün olmaması”na bağlayarak ülkelerin sorunu çözmek için yeteri kadar çaba göstermediğini söylemişti.
Açlıkla mücadele eden uluslararası yardım kuruluşları arasında yer alan ABD Episkoposlar Kurulu’nun Denizaşırı Kalkınma Kolu Katolik Yardım Hizmetleri CRS’nin Hükümet İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Bill O’Keefe, küresel açlığın yükselişini “kabul edilemez bir geri adım” olarak nitelendirdi ve raporda ayrıntılı olarak verilen uyarı işaretlerinin göz ardı edilemeyeceğini söyledi. O’Keefe yayınladığı bildiride, hükümetin, akademisyenlerin, özel sektörün ve STK’ların çabalarını birleştirerek açlığa yenilikçi çözümler getiren yeni kamu-özel ortaklıkları kurulması çağrısında bulundu. O’Keefe mesajında, “Çatışmayı önlemek ve çözmek için diplomatik liderlik önemlidir. Para yardımı ile Katolik Yardım Hizmetleri gibi gruplar birçok aç kişiyi besleyebilir ve onlara daha fazla yiyecek yetiştirmesine yardımcı olabilir, ancak sadece bizim gibi hükümetler çatışmayı önleyebilir ve sona erdirebilir” dedi.
BM FAO raporunda ayrıca, beş yaşın altındaki 155 milyon çocuğun yaşlarına göre çok kısa olduğunu, 52 milyon çocuğunsa yaşlarına göre çok düşük bir ağırlığa sahip olduğu tahmini de yer aldı.
Savaş ve çatışma sonucu açlığın arttığı bölgelerde Caritas, Katolik Yardım Hizmetleri ve Cafod gibi hayır kurumları veya devlet yardım kuruluşları, garanti altına alınmış en düşük emniyet olmadan ve dağıtım sistemleri olmaksızın yardım ulaştıramadıkları için durum biraz daha zor. Bu nedenle gıda maddelerinin varış yerlerine güvenle getirebilmek önem arz ediyor.
Bu çatışma durumlarına ek olarak, kriz durumuyla karşı karşıya olan, ancak Venezuela veya Kuzey Kore gibi gerçek bir savaşa maruz kalmayan ülkelerde, başarısız politikalar ve öncelikler nedeniyle insanlar açlık çekiyor. (cruxnow.com / Seyfi Genç)
