Papa Françesko, 19.11.2017 tarihinde Aziz Petrus Meydanı’nda “Mesih’in Krallığına Ait Olma Kriterleri” ile halka seslendi.
Papa Françesko’nun 19.11.2017 tarihli vaazı şu şekilde:
“Liturjik yılımızın son Pazar gününde evrenin kralı Mesih’in bayramını kutluyoruz. O’nun krallığının rehberliği ve hizmeti, zamanın sonunda yargı günüyle doğrulanacaktır. Bugün bizlerden önce gelen, Kral, Çoban ve Yargıç olan Mesih’in krallığına ait olmanın kriterine bakacağız.
Müjde’nin göz alıcı sayfalarından birine bakacağız, Mesih öğrencilerine dönerek şöyle söylüyor: “İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak.” Matta 25:31
Bu ayet Evrensel Yargı Günü’nün ciddiyetinin takdimidir. Dünyevi yaşamını tevazu ve yoksulluk içerisinde yaşamış olan Mesih şimdi kendisini meleklerle çevrilmiş bir düzen içerisinde ihtişamıyla sunuyor. “Ulusların hepsi O’nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak. Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.“ Matta 25:32-33
“O zaman Kral, sağındaki kişilere, ‘Sizler, Babam’ın kutsadıkları, gelin!’ diyecek. ‘Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın! Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız. Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.’ Matta 25:34-36
O vakit doğru kişiler O’na şu karşılığı verecek: ‘Ya Rab, seni ne zaman aç görüp doyurduk, susuz görüp su verdik? Ne zaman seni yabancı görüp içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik? Seni ne zaman hasta ya da zindanda görüp yanına geldik?’
“Kral da onları şöyle yanıtlayacak: ‘Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.’ Matta 25:37-40
Bu sözler çarpıcı bir şekilde Tanrı’nın sevgisinin neyi işaret ettiğini bizlere gösteriyor. Kendisini bizimle bir tanımlıyor, bizler iyi, mutlu ve sağlıklı durumdayken değil ancak muhtaç durumdayken ve kendisi O’nu bulabilmemiz için, ellerini açarak tıpkı bir dilencinin yaptığı gibi bize bu saklı yolu gösteriyor. İsa Mesih bu şekilde Yargı gününün nasıl olacağını ortaya koyuyor, komşumuzu sevmenin ne kadar önemli olduğunu somut bir şekilde gösteriyor. Bize sevginin gücünü, Tanrı’nın krallığını şu şekilde ortaya koyuyor: Acı çeken birine karşı daima birlik içinde merhametin işlerini sergilememiz için bizi harekete geçiriyor.
Yargı Günü benzetmesi şu ayetlerle devam ediyor:
“Kral da onlara şu yanıtı verecek: “O vakit onlar da şöyle karşılık verecekler: ‘Ya Rab, seni ne zaman aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta ya da zindanda gördük de yardım etmedik?’‘Size doğrusunu söyleyeyim, mademki bu en basit kardeşlerimden biri için bunu yapmadınız, benim için de yapmamış oldunuz.’ Matta 25:44-45
Hayatlarımızın sonunda, O’nun isminde, Tanrı’ya ve ihtiyaç içerisinde olan kardeşlerimize nasıl davrandığımız bağlamında sevgi ile yargılanacağız. O ihtiyaç içerisinde olup elini uzatan dilenci İsa’nın kendisidir, o hasta olan ve ziyaret etmemiz gereken kişi İsa’nın kendisidir, cezalandırılmış olan o kişi İsa’nın kendisidir, aç kalmış ihtiyaç içinde olan kişi İsa’nın kendisidir. Bunların üzerine düşünelim.
İsa zamanın sonunda bütün ulusları yargılamak için gelecek ancak O bizlere her gün, farklı yollarla geliyor ve bizden O’nu kabul etmemizi istiyor. Bakire Meryem bizlere O’nu, O’nun Sözü’nü ve Efkaristiya’yı (Rabbin bedeni ve kanı) alabilmemiz aynı zamanda ihtiyaç içerisinde olan kardeşlerimize yardım edebilmemiz için yardım et. Bugün O’nu yüreklerimize kabul edebilelim ve O da bizlere sonsuz yaşam yolunda rehberlik edebilsin.” (VR- O)
