Cumartesi günü (5 Ekim) Uyanış Gençliği 12. Sezon açılışını gerçekleştirdi. Büyük coşku ile geçen etkinliğe İstanbul’dan ve Edirne’den gelen birçok genç oldu.
Program, sunucuların Uyanış Gençliği’nin kim olduğunu ve vizyonunu açıklayarak başladı. “Kiliseler arası birliği, paydaşlığı, kardeşliği ve sevgiyi güçlendirmek için daima hizmet ettik. Bu günler Uyanış ise, sizler de Uyanış Gençliği’siniz… 12. yılımız kutlu olsun!’’
Genç tapınmacılardan Özgür Tunç’un yönettiği tapınma grubunun sahnedeki yerini alması ile tapınma zamanı başladı. Birçoğunu kendisinin yazdığı ilahilerden oluşan tapınma zamanı, gençleri yürekten etkiledi. Gençler duaları ile tapınma zamanında Rab’bin önüne geldiler.
Tapınmadan sonra “Sevinç” adlı tiyatro oyunu sergilendi. Tiyatronun mesajı, içinde bulunduğumuz en kötü şartlarda bile, esenliği ve sevinci Tanrı’da bulmak idi.
Beşiktaş Kilisesi’nin gençlik önderi Kanivar Bakır, Bingöl şehri için edilecek olan duayı yönetmek için sahneye çıktı. Bakır, Bingöl’ün tarihinden, Hristiyan geçmişinden ve şu anda orada yaşayan birkaç imanlıdan bahsettikten sonra; üç kişi sırayla kalkıp Bingöl için dua etti. Diğer gençler de oldukları yerlerden bu dualara eşlik ettiler.
Duadan sonra Eylül ve Ekim ayında doğan kişiler sahneye davet edildi. Onlara hediyeler verilirken, Edirne Sonsuz Yaşam Kilisesi’nden gelen Akın Demirtel, bu gençler için dua etti.
2018’in Eylül ayında, Önder Uyar’ın önderliğinde bir kilise olarak ibadet etmeye başlayan Edirne Sonsuz Yaşam Kilisesi’nin kuruluş hikayesini Akın Demirel paylaştı. Üç yıl süren bir dua sürecinden sonra Tanrı’nın başka bir şehirde yaşayan Önder Uyar’ın yüreğine Edirne’yi koyması ile Edirne’de bir kilise başlatıldığını aktardı.
Antalya İncil Kilisesi’nin Baş Pastörü Ramazan Arkan, “Tanrı’nın Egemenliği” hakkında vaaz verdi.
Pastör Arkan vaazında şu sözleri kullandı: “Bir uyanış geliyor! Tanrı’nın tapınağını onarmak isteyen bir ekip vardı. Bu kişiler heyecanla işe koyuldular. Ancak bir süre sonra hepsi Tanrı’nın işini unutup kendi işlerine daldı. Ama Tanrı 16 yıl sonra Hagay peygamber aracılığıyla halkına seslendi ve onları Tanrı’nın işini tamamlamaya çağırdı. Halk, ‘Daha zaman gelmedi’ diyerek bahane uydurdu. Bizler de böyle miyiz? Tanrı bize bir işi yapmamızı söylediğinde, hevesle başlayıp sonra, ‘daha zaman gelmedi’ diyerek kendi işlerimize mi dalıyoruz?
Yaptığımız işler yolunda gitmiyor, verdiğimiz emeğin sonucunu alamıyoruz. Çünkü Tanrı’nın işini yapmak yerine kendi işlerimize dalıyoruz. Çünkü Tanrı’nın evi için yapmamız gereken görevleri yerine getirmeden, kendi evlerimiz için çaba harcıyoruz.
O günkü Tanrı’nın tapınağı, şimdi bizleriz; kilise. Tanrı kilise için, tapınağı için bizlere işler veriyor; peki biz bunları ne kadar ön planda tutuyor, ne kadar yerine getiriyoruz?
Bizler Rab’bin işini yapmaya başladığımızda Rab diyor ki, ‘Ben sizinle birlikteyim’ (Hagay 1:13). Çevremizden baskı gördüğümüzde, korkmaya başladığımızda Rab diyor ki, ‘Ruhum sizinledir. Korkmayın!’ (Hagay 2:5). Bu nedenle cesaretimizi yitirmeden çalışalım. Çünkü diğer her şeyden daha çok değer vermediğimiz sürece, Mesih değerli değildir.’’
Vaazın ardından kısa bir tapınma zamanı daha gerçekleşti. Ardından duyurular yapıldı, toplu fotoğraf çekildi. UG mutfak ekibinin hazırladığı yemekler eşliğinde sohbetler edildi.
Bir sonraki İstanbul Uyanış Gençliği’nin 2 Kasım 2019 tarihinde, yine UG Salonu’nda gerçekleşeceği açıklandı. (SAT-7 TÜRK/DAP)
