Macaristan hükümeti, ‘Macaristan Yardım Ediyor’ adlı bir program aracılığıyla dünyanın dört bir yanında zulüm gören Hristiyanlara yardım ediyor.
Macaristan’ın Zulme Uğrayan Hristiyanlara Yardımdan Sorumlu Devlet Bakanı Tristan Azbej, ‘‘Macaristan’da Hristiyan değerlerini korumak, hükümetin önceliğidir ve zulüm gören Hristiyanlara yardım etmek ahlaki bir yükümlülüktür. Macaristan, Hristiyan bir ulustur.
İnsan onurunun ve özgürlüğünün korunması adına politikalarımızda Hristiyan inancını ve Kutsal Kitap öğretilerini uygulamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda ailenin ve evlilik birliğinin korunması da bunun bir parçası.
Hristiyanlar, dünyanın en çok zulme uğrayan dini grubudur. İsa Mesih’e olan imanları nedeniyle ayrımcılığa uğrayan, tehdit edilen veya soykırıma maruz kalan 340 milyon insan var’’ açıklamasında bulundu.
Macaristan, dört yıl içinde zulüm gören çeyrek milyon Hristiyana yardım eli uzattı. Lübnan’da 67 kilisenin inşasına yardım eden ülke, IŞİD tarafından büyük bir yıkıma uğrayan Irak’taki Hristiyan şehri Telskuf’u tamamen yeniden inşa etti. Azbej, ‘‘900 bina hasar görmüştü. Oradaki kilise aşırılık yanlılarının hedefi oldu. Topraklarından ayrılan 1300 Hristiyan aileden 1000’i geri döndü ve şimdi sevgiyle köylerinden ‘Macaristan’ın Kızı’ olarak söz ediyor’’ dedi.
Evrensel olarak yardım eli uzatan Azbej ve ekibi, Hristiyanların acı çektiği yerlere giderek yardım istiyor. Son birkaç ayda dört kıtada yedi ülkeyi ziyaret eden Azbej, ‘‘Dünyada inançlarını gerçekten önemseyen biri olduğunu görünce çok şaşırıyorlar. Batı dünyasından birinin bu soruyu sorması, her şeyden daha önemli ve teşvik edici’’ dedi.
Bu yaz Washington’da düzenlenen Uluslararası Din Özgürlüğü Zirvesi’nde konuşan Azbej, daha fazla hükümetin zulme uğrayanlara yardım etmek için Macaristan’ın yolunu takip etmesini umduğunu söyledi.
Kutsal Kitap Değerlerini Savunmak
Bu yaz Macaristan parlamentosu tarafından çocukların uygunsuz içeriklere maruz kalmasını önlemek ve Macar ebeveynlerin çocuklarının cinsel eğitimi üzerinde tek kontrol sahibi olma haklarını korumak adına çıkarılan yasayla tartışmalar alevlendi. Avrupa Birliği’nin yürütme organı, yasanın LGBT bireylere karşı ayrımcılık taşıdığını söyleyerek yasal işlem başlattı.
2011’de kabul edilen yasanın Hristiyan öğretileriyle uyumlu olduğunu belirten Azbej, ‘‘Evliliğin, bir erkek ve bir kadın arasında gerçekleşebileceğini anayasamızda teyit ettik. Son zamanlarda ise, annenin kadın, babanın ise erkek olduğunu doğrulamak adına değişiklik yapıldı. Bu durum bazı kesimler tarafından garipseniyor’’ dedi.
Yaptığı çalışmalardan büyük teşvik aldığını söyleyen Azbej, ‘‘Zulüm gören Hristiyan topluluklarından gerçek iman kahramanlarıyla görüştüm. Tüm tehditlere ve aşağılanmalara rağmen inançlarına sadık kalmaları beni inanılmaz şekilde teşvik etti. Benim adıma gerçek bir iman deneyimiydi. Orta Doğu ve Afrika’da zulüm gören kardeşlerimizi destekleyen biz değiliz, aslında onlar bizi destekliyor. İnancımızı korumamız ve kimliğimizi Mesih’te saklamamız için bize mesajları var. Çalışmalarımızda hiçbir zaman motivasyon sorunu yaşamadık. Çünkü ekibimin tüm üyeleri bu hizmetin önemini tam olarak anlıyor’’ dedi. (cbn)
