Kutsal Diriliş Yortusu’nun 40. günü Rab İsa Mesih’in Göğe Alınışı (Hampartsum) Yortusu, 26 Mayıs Perşembe günü Ermeni Apostolik Kiliseleri’nde Kutsal Sunu (Surp Badarak) ayinleri ile kutlandı.
Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. Surp Pırgiç Hastane Şapeli’ndeki ayine riyaset etti. Kıdemli Peder Kevork Çınaryan eli ile sunulan Kutsal Sunu Ayini’ne Diyakoslar ve okuyucular Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ve yöneticileri, bazı kilise vakıf yöneticileri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, Patrik vekili Kıdemli Peder Krikor Damadyan, Peder Zohrab Civanyan, Peder Zakar Koparyan, Peder Şirvan Mürzyan, Peder Natan Arabyan ve kıdemli okuyucu Rober Doğanay seslendirdiler.
Kutsal Sunu Ayini’nin ardından Patrik Hazretleri Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Rab İsa’nın göğe alınması bizden uzaklaşması anlamına gelmiyor. İsa göğe yükseldi, gök hepimize çok yakın olandır. Hepimizin içinde göğe ait bir şey var, mesela “Ey göklerde olan Babamız” derken gözümüzü gök yüzüne kaydırıyoruz, ama İsa diyor ki; gök yüzüne değil içinize kaydırmanız lazım. Bir keresinde dedi ki; dua edeceğiniz zaman iç odanıza çekilin ve gizlide olan Babanıza dua edin, gizlide gören Babanız sizi işitecek. Çok zengin bir içimiz var bizim ve en derininde ruhumuzun içinde Tanrı durur. Kendi nefesiyle Tanrı durur. Hayatı bize veren O’dur. İçindeki nefes senin nefesin değil O’nun nefesidir, senin nefesin olsa hiç bırakmazdın, ama zamanı geldiğinde o nefes içimizden çıkıyor, çünkü bize ait değil. Bize nefesi veriyor. Dolayısı ile İsa göğe alındı derken şunu anlamalıyız, İsa Tanrılığın yüceliğine çıktı, Baba’nın yanına gitti. İsa tekrar geri gelecek, görünür bir şekilde gelecek, ikinci gelişini bekliyoruz, bulutlarla gelecek, her göz onu görecek. Bazıları diyorlar ki, İsa kendini niçin bütün dünyaya göstermedi, 2000 sene önce inanırlardı, bütün dünya Hristiyan olurdu. Şimdi Tanrı’nın planı bu değildi, İsa ile beraber Tanrı’lığın müjdesi, tek Tanrı’lık inancı bütün insanlığa yayılmalıydı. Tanrı hiç bir şeyin şipşak olmasından hoşlanmıyor, kendi koyduğu yasalara göre doğal bir gelişim halinde olmasını istiyor. İsa dedi ; Krallığın bu müjdesi, benim sözlerim ve yaptığım işler bütün insanlığa vaaz edildiğinde son o zaman gelecek. Bu dünyada şeytanlar istediklerini yapıyorlar, her işleri yolundaymış gibi gidiyor ama Tanrı da kendi hamlelerini yapıyor, hiç merak etmeyin yazılmış olanlar yerine gelecek, göğe çıkmış olan İsa tekrar geri gelecek, bu dünyada Tanrı’nın egemenliğini oluşturmak için. Halklar kardeş olacak, insanlar savaşı unutacaklar, herkes kendi tarlasının meyvesini yiyecek, onları korkutan olmayacak. Bizim imanımızın en önemli yapı taşlarından biridir İsa’nın göğe çıkışı ve tekrar geli gelişi. Buna inanmayan Hristiyan değildir. En nihayetinde hiç bir şey tesadüfen değildir. Her şeyi seyreden bir göz vardır, her şeyin kararını verir, her şeyin hesabını sorar, hiç bir şey ihmal edilmez. Çünkü hesaptan hoşlanan bir Tanrı’mız var bizim. Her şey matematik üstüne kurulmuş. Bunun için unutmaz, seni de unutmaz merak etme. Tanrıyla zaman geçirin, duanızda, kiliseye gelerek, İncil’i okuyarak, vaazlar dinleyerek, yaklaşın Tanrı’ya, siz yaklaşırsanız O da size yaklaşacak ve o zaman başka türlü tanımaya başlayacaksınız O’nu, size kendini başka türlü tanıtacak ve diyecek ki; korkma Ben seninle beraberim.”
Vaazların ardından Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II için hayır duaları okundu. Sonrasında kortej halinde Kilise dışına çıkıldı. Burada dünyanın dört yönünün sembolü olarak dört yöne dönülerek “Antasdan” duaları okundu. Daha sonra Hastane bahçesinde bulunan mezar başlarına geçildi ve başta Hastanenin kurucusu Kazaz Harutyun Amira Bezciyan, en büyük hayırseverlerinden Gülbenkyan sülalesi, Hastaneye tüm emeği geçenler olmak üzere tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu. Tören Patrik Hazretleri’nin kutsaması ve hep birlikte söylenen Rab’bin duası ile son buldu.
