Eski İngiltere Başbakanı Theresa May, hükümetin sığınmacıları ve düzensiz göçmenleri Ruanda’ya gönderme planını eleştirerek, önerinin aileleri bölebileceğini ve kadın ile çocuk kaçakçılığını artırabileceğini söyledi.
2010-2016 yılları arasında içişleri bakanı olarak ülkenin göçmen politikasını yöneten May, sadece bekâr erkek göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesine karar verilmesi nedeniyle kadın ve çocuklara yönelik insan kaçakçılığının artacağını belirtti. İçişleri Bakanı Piri Patel ise bu politika ile insan kaçakçılarına büyük bir darbe vurulacağı iddialarını sürdürdü. Patel, ‘‘Bu anlaşma, insan kaçakçılarına ve şeytani insan kargoculuğuna büyük bir darbe indiriyor’’ dedi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 14 Mart’ta yaptığı açıklamada, 1 Ocak’tan itibaren İngiltere’ye ülkeye yasa dışı giriş yapan herkesin Ruanda’ya gönderileceğini ve oraya yerleştirileceğini açıklamıştı. Ruanda, gelenlerle ilgili sorumluluk sahibi olacak ve ülkeye gelen kişileri bir sığınma başvurusu sürecine sokacak.
Bu sürecin sonunda söz konusu kişiler, başarılı olmaları durumunda, Ruanda’da uzun vadeli oturum iznine sahip olacak. Ruanda hükümeti, sığınmacıların Ruanda yasalarına göre tam korumaya, istihdama, sağlık ve sosyal hizmetlerine eşit erişim hakkına sahip olacağını söyledi. Öte yandan, insan hakları aktivistleri, planın mülteci haklarına olumsuz etkisi olacağının altını çizdi.
İngiltere’de muhalefetteki İşçi Partisi’nin Gölge İçişleri Bakanı Yvette Cooper da bu programı ‘sürdürülebilir, etik ve ölçülü olmadığı’ nedeniyle eleştirerek yasa dışı göç ile mücadelede yıllardır süren başarısızlığı kapatmanın hedeflendiğini öne sürdü.
İskoç Ulusal Partisi’nin Avam Kamarası’ndaki lideri Ian Blackford da savunmasız insanları Ruanda’ya gönderme fikrini ‘kesinlikle ürpertici’ olarak nitelendirdi. (BBC)