Papa Françesko, art arda ikinci yıl, koronavirüs salgını nedeniyle sınırlı bir cemaatin katılımıyla Aziz Petrus Bazilikası’nda, Palmiye Pazarı (Dallar Pazarı) kutlamalarına liderlik etti. Milyonlar Vatikan’daki ayine uluslararası yayın yapan televizyon, radyo ve sosyal medya yayınları aracılığıyla katıldı.
Rab’bin Izdırabının Palmiye Pazarı (Dallar Pazarı) ayinini yöneten Papa Françesko, bu kutlamayı simgeleyen ve Kutsal Hafta boyunca içten gelen şaşkınlık hissinin altını çizdi.
Hayranlıktan Şaşkınlığa
Papa Françesko verdiği vaazında, Kutsal düşüncelerini bugünün ayininde ve tüm Kutsal Hafta’da hissedilen şaşkınlık duygusu etrafında yoğunlaştırdı. “Çünkü İsa Mesih’i Yeruşalim’e girerken karşılamanın sevincinden, ölüme mahkum oluşunu ve çarmıha gerilişini görmenin üzüntüsüne geçiyoruz. Kalabalığın, ‘Hosanna’ diye bağırdığını ve birkaç gün sonra, ‘Onu çarmıha gerin‘ diye bağırdığını duyuyoruz” diye belirten Papa, bu karşıtlığın, insanların İsa Mesih’e hayranlık duyduğu, ancak onun kendilerini şaşırtmasına izin vermediği bir gerçeği yansıttığını söyledi.
Her iki terimin de temelde farklı olduğunu vurgulayarak: ”Hayranlık, kendi beğenilerini ve beklentilerini karşıladığı için ‘sözlü olabilir’, oysa şaşkınlık başkalarının mucizesine ve getirdikleri yeniliğe açık kalıyor, sonuç olarak tutumlarımızın ve yaşamlarımızın değişmesine izin veriyor. Papa, İsa’ya hayranlık duymanın ötesine geçmeliyiz. Onun bize meydan okumasına izin vermek ve hayranlıktan şaşkınlığa geçmek için onun izinden gitmeliyiz” dedi.
Angelus’da Papa: Meryem gibi, Biz de İsa’yı Takip Etmeliyiz
Aşağılama yoluyla zafer
Papa, ”aşağılama yoluyla zafer kazanan Rab ve onun geçişi, bizleri hayrete düşürmektedir” diyerek, “Acı ve ölümü kabul ederek, hayranlık ve başarı arayışımızda bizim kaçınmayı tercih ettiğimiz şeylerde” zafer kazanıyor. Ve İsa bunu bizim için yaptı, insan deneyiminin, varoluşunun ve zayıflığının derinliklerine girerek, “bize yaklaşmak ve bizi acılarımızda ve ölümümüzde yalnız bırakmamak için”, diye devam ederek, “günahlarımızın bedelini ödemek, bizi kurtarmak için” diye ekledi. Bu şekilde Rab, en derin mücadelelerimizi ve çatışmalarımızı “telafi etmiş ve dönüştürmüş oldu”, dedi; “Tanrı zafer kazanır, ancak zeytin dalı zaferi, haçın tahtasından geçmektedir.”
Şaşırmak İçin Lütuf İsteyin
Papa, artık şaşkınlık duygusu yaşamayan bir inancın donuklaşabileceğini, oysa her zaman bağışlanma ve yeni başlangıçların olasılığını beraberinde getiren İsa’nın sevgisiyle, “hayret ve şaşkınlığa” uğramamız gerektiğini belirtti. Papa, herkesi; Tanrı’nın sınırsız sevgisi tarafından harekete geçirilmek ve bizi bu sevgiyi deneyimlemekten alıkoyabilecek pişmanlık ve hayal kırıklıklarımızdan sıyrılmak adına “şaşkınlık lütfunu almak için gözlerimizi çarmıha doğru kaldırmaya” davet etti.
“Tanrım, Beni Ne Kadar Seviyorsun!”
Papa, “Yeniden yaşamaya başlayabilmek için İsa tarafından şaşırtılmaya izin verin ve çarmıhta baktığımız İsa tarafından sevildiğimizi anlayın. Papa; şaşkınlık lütfu, etrafımızı saran dışlanmış ve atılmış olanları, -yaşamda kötü muameleye tabi tutulanları- karşıladığımız zamanlarda, ‘İsa’yı sevdiğimizi’ fark etmemize yardımcı oluyor” dedi ve ekledi: “Çünkü o oradadır: erkek ve kız kardeşlerimizin en önemsiz addedilenlerinde; reddedilenlerde ve dışlananlarda.”
Gerçekten Bu adam Tanrı’nın Oğlu’ydu!
Papa, İsa’nın öldüğünü gören Romalı Yüzbaşı’nın, haykırışında: ” ‘Gerçekten bu adam Tanrı’nın Oğlu’ydu!’ demesi, İsa’nın karşılıksız ve benzeri görülmemiş sevgisine tanık olmaktan duyduğu şaşkınlığın güçlü bir kanıtıdır” dedi. Papa, İncilde, ‘İsa Mesih’in mucizeleri ve yaptığı işler için hayranlık duyan birçok kişiden bahsedildiğini, ancak Mesih’in onları susturduğunu, çünkü yalnızca gücüne ve kudretine hayranlık duyulacak ve ondan korkulacak bir Tanrı fikrini benimseme riskine girdiklerini’ belirtti ve, ”Bu anlayış gelişmelidir, çünkü Çarmıh’ın dibinde, ‘Tanrı kendini açığa kavuşturmuştur ve yalnızca sevginin silahsızlandırılmış ve silahsızlandırıcı gücüyle hüküm sürmektedir’, bu nedenle bugün, ‘çarmıha gerilmiş Rab’be baktıkça bu şaşkınlıkla doldurulalım’ diyerek sözlerini sonlandırdı. “Biz de şöyle diyelim: ‘Sen gerçekten Tanrı’nın Oğlusun. Sen benim Tanrımsın.’ “
