Dini azınlıklara yönelik toplumsal nefretin normalleşmesi, Hindistan’da inanç özgürlüğünün azaldığının en önemli göstergelerinden biridir.
Evangelical Fellowship of India (EFI), ülkede Hristiyanlara yönelik saldırıların son yıllarda iki katından fazla arttığını bildirdi. 2014 yılında, Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) iktidara gelmesiyle Hristiyanlarına yönelik 147 şiddetli saldırı vakası kaydedildi. EFI, 2019 yılında ise Hristiyanlara yönelik 366 şiddet vakasının gerçekleştiğini açıkladı.
Veriler, Alliance Defending Freedom (ADF) tarafından yayınlanan raporla destekleniyor. ADF, 2019’da Hristiyanlara yönelik en az 328 saldırının gerçekleştiğini bildirdi. ADF’nin 2019 verileri de son yıllarda şiddet olaylarında artış yaşandığını göstermektedir. Bununla birlikte, EFI ve ADF tarafından bildirilen olaylar, yaşanan zulmün yalnızca bir kısmını temsil ediyor. Saldırı vakaların çoğu, adalet sistemine olan güvensizlik ve misilleme korkusu nedeniyle bildirilmiyor.
Pastör Hanok Steven, ‘‘Bizi yakmak için geldiler. Gruptan birinin motosikletin yakıt deposundan benzin çıkardığını gördüm. Diğerleri benzin ile yakılmamız için bağırıyordu’’ dedi.
4 Kasım 2020’de Hindistan’ın Haydarabad kentinde beş Hristiyan radikal Hindu milliyetçilerinin saldırısına uğradı. Saldırı nedeniyle Hristiyanlar ciddi şekilde yaralandı. Pastör Hanok, Sadhya adındaki Hristiyan bir kadının birkaç kilise üyesini dua toplantısına davet ettiğini söyledi. Toplantıdan önce Sadhya, Hindu ev sahibinden izin aldı. Hristiyanlar Sadhya’nın evinde toplandıktan beş dakika sonra 15 saldırgan eve girerek Hristiyanlara saldırdı. Ev sahibi de öfkeli gruba katıldı. Pastör Hanok, ‘‘Yaşananlar karşısında panikledim. Saldırı 30 dakika boyunca devam etti. Kaçmayı başardık ve karakola ulaştık’’ dedi. Saldırı sonucunda üç Hristiyan ağır yaralandı ve Pastör Hanok’un aracı hasar gördü.
Hindistan’ın Jharkhand eyaletinde ise altı Hristiyan ailenin evlerindeki elektrik kesildi ve beş aydan uzun bir süredir köyün kuyusuna erişimleri yasaklandı. Hak ihlalleri, Hristiyanların köy toplantısında inançlarına sadık kalacaklarını söylemesinin ardından gerçekleşti. 5 Temmuz 2020’de Latehar bölgesindeki Petrudu köy toplantısında, altı Hristiyan inançlarını terk etmeye davet edildi. Talebi reddeden Hristiyanlar saldırıya uğradı ve darp edildi. Saldırının ardından Hristiyan ailelere karşı sosyal boykot başlatıldı. Joginder adlı Hristiyan, ‘‘Neredeyse altı ay boyunca suya ulaşabilmek için kilometrelerce yürüdük. Elektriğimiz olmadığı için telefonlarımız kapalı. Telefonlarımızı şarj etmek için komşu köylere yürümek zorundayız. Köyde çalışmamıza izin vermiyorlar ve diğer köylülerle ilişkimiz yok. Bizler için acı bir deneyim oldu’’ dedi.
Joginder ve diğer Hristiyanlar, 5 Temmuz’da kendilerine saldıran kişilere karşı yasal işlem başlattı. Ayrıca mahkemenin, inançlarını özgürce yaşamalarına izin vermesi için mücadele ediyorlar.
Hindistan genelinde, Hristiyanlara yönelik zulüm vakaları neredeyse her gün rapor ediliyor. Siyasi liderler tarafından kullanılan kışkırtıcı söylemler ve faillerin cezasız kalması, Hristiyanlara yönelik nefretin artmasına neden oluyor. Hristiyanların anayasada kendilerine vaat edilen inanç özgürlüğünü yaşayabilmesi için yetkililerin Hristiyanları koruması ve saldırganları cezalandırması gerekiyor. (persecution)
