Meryem Ana, Guardian Research Kurumu tarafından yayınlanan, tarihin en etkili 20 kadını listesinde yer aldı.
Derecelendirmeler, BBC History Magazine uzmanları tarafından “Dünyayı Değiştiren 100 Kadın” listesine dayanılarak oluşturuldu.
Meryem ana 12. sırada yerini alırken “Tarihte En Etkili Kadınlar” listesinin son sırasında ise Rahibe Teresa bulunuyor.
BBC History Magazine’in yaptığı açıklamaya göre söz konusu liste sadece uzmanların fikirlerine göre oluşturuldu, yine de asıl değerlendirmeler okuyucuya bırakıldı. Böylece anket niteliğindeki liste okuyuculara da değerlendirme yapma fırsatı sundu.
İlk 20 En Etkili Kadın Listesi’nde; akademik çalışmaları, savundukları fikirleri, yönetimleri ve yazıları ile tanınan kadınlara yer verildi.
Listede ilk sırasında ise iki kez Nobel Ödülü sahibi ve Paris Üniversitesi’nde profesör olan Maria Curie yer aldı.
1903 yılında Marie Curie radyoaktivite konusunda yapmış olduğu çalışmaları nedeniyle Pierre Curie ve Henri Becquerel ile Fizik dalında Nobel ödülünü paylaşmıştı. Böylece tarihte bu ödüle laik görülen ilk kadın oldu.
Marie Curie günümüze nükleer fiziğin temellerini atan keşiflerinden, radyoloji bilimi ve çalışmalarına dair defterlerine kadar, birçok miras bırakmıştır. Defterleri halen o kadar yüksek radyoaktiviteye sahiptir ki kurşun kaplı bölmelerde saklanmaktadır ve korumasız incelenememektedir. Bu defterlerin 3511 yılına kadar radyoaktif olacağı tahmin edilmektedir.
İkinci sırada Amerikalı siyahilerin insan hakları konusunda çalışmalar yapan, Rosa Parks yer aldı.
Rosa Parks, Alabama’da oturduğu otobüs koltuğunu ayakta kalan bir beyaz yolcuya vermeyi reddetmesi sonucu tutuklanması ile başlayan ve tüm şehir geneline yayılan en büyük boykotun kahramanı olmuştu. 381 gün süren ve Montgomery Otobüs Boykotu olarak bilinen bu boykot, tarihte ırk ayrımcılığına karşı yapılmış en büyük ve en başarılı kitle hareketi olarak biliniyor.
Üçüncü sırada ise, radikal feminizm kuramcısı, süfrajet ve kadın hakları savunucusu Emmeline Pankhurst yer alıyor.
İngiliz kadın siyasetçi Emmeline Pankhurst, İngiltere’de kadınların seçme ve seçilme haklarına kavuşması için mücadele etmiştir.
Kadın özgürlüğünün ancak erkeklerle eşit siyasal haklar elde edilerek gerçekleşebileceği düşüncesiyle, 1889’da Kadınlar Oy Hakkı Birliğini kurdu. Bu örgütün çalışmaları sonucunda 1894’de evli kadınlar, yerel yöntemlerde seçme ve seçilme hakkını elde etti. Pankhurst, bu hakkı kullanarak 1895’den sonra Manchester’da bazı belediye yönetimlerinde yer aldı.
Pankhurst savaş sırasında ABD ve Kenya’ya giderek, İtilaf Devletleri lehine propoganda yaptı, savaş sonrasında bir süre ABD, Kanada ve Bermunda’da yaşadı. Ölümünden birkaç hafta önce çıkarılan yeni anayasayla, 1918’de konmuş olan kısıtlamalar kaldırarak, kadınlara da erkeklerle eşit seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Prenses Diana’da unutulmadı ve listenin 15. sırasında yer aldı. (OD)
