Avrupa Birliği, baskı altına girdikten sonra Avrupa Birliği dışında inanç özgürlüğünün desteklenmesi için Özel Elçi işlevini yeniledi.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Gelecek atama, TÜM inanç ve inançların haklarının tüm dünyada saygı görmesini sağlama konusundaki kararlılığımızı gösteriyor” dedi.
AB parlamenterlerinin ve kampanya gruplarının aylarca süren toplantılarından sonra gelen baskıyı takip ediyor. Geçen hafta Avrupa Parlamentosu’ndaki EPP Grubu, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i dini azınlıklara yönelik devam eden insan hakları ihlalleri ışığında “gereksiz gecikme olmadan” konumu yenilemeye çağırdı.
EPPG Başkanı Manfred Weber ve Başkan Yardımcısı Jan Olbrycht, bir mektuplarında; “Dini ve etnik azınlıklara yönelik sürekli ayrımcılık, zulüm ve hatta kitlesel öldürmeler, AB içindeki ve dışındaki bu özgürlüğü korumayı ve teşvik etmeyi daha önemli kılıyor ve muhtemelen daha da zorlaştırıyor” diye yazdı.
“Dini özgürlüğe yönelik bu tehditler genellikle dünyanın çeşitli bölgelerindeki dini cemaatler için varoluşsal bir tehlikeyi temsil etmektedir.”
Pozisyonun yenilenmesinin Avrupa’ya “dini azınlıkların korunmasına odaklanmasını keskinleştirmesine ve bu önemli sorunun hak ettiği dikkati çekmesini sağlamasına” yardımcı olacağını söylediler.
“Bunu yapmamak, mevcut küresel bağlamda büyük bir hata ve kaçırılmış bir fırsat olacaktır.”
AB dışında din veya inanç özgürlüğünün desteklenmesi için Özel Elçi 2016 yılında tanıtıldı ve ilk olarak dünya çapında AB adına din veya inanç özgürlüğünü koruma yetkisiyle Slovak siyasetçi Ján Figel tarafından düzenlendi. Görevin bir kısmı, diyalog ve müdahale planlarını kolaylaştırmak için dünyanın en şiddetli dini zulmüne sahip ülkelere ziyaretleri içeriyordu.
Schinas’ın açıklaması AB parlamenterleri ve insan hakları savunucuları tarafından memnuniyetle karşılandı.
EPPG’den Weber: “İster din özgürlüğü, ister Çin’deki Hristiyanlar, ister Hindistan’daki Müslümanlar için, Avrupa bu temel özgürlüğü korumak için daha fazlasını yapmak zorundadır” dedi.
Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Koffod: “Danimarka, düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü teşvik etmek ve korumak için AB’nin FoRB Özel Temsilcisinin yeniden atanmasını teşvik etmek için benzer düşünen birçok AB ülkesine katıldı. Kararı memnuniyetle karşılıyoruz.”
AB’nin rolünü sürdürmesi için dilekçe veren birkaç gruptan biri olan Brüksel’deki ADF International Hukuk Müşaviri Adina Portaru, haberin onu “teşvik ettiğini” söyledi.
Yetkili, “Mevcut sağlık krizi, din özgürlüğü veya inancın dünya çapında artmasına ilişkin sınırlamalara izin veriyor. AB, bu temel insan hakkına yeniden bağlılık gösterme konusunda doğru şeyi yaptı” dedi.
“Avrupa Komisyonu’nu Özel Temsilci’nin konumunu güçlendirmeye ve şimdiye kadar elde edilen önemli çalışmalar üzerine inşa etmeye çağırıyoruz. Yetkinin en etkili olabilmesi için çok yıllı ve bir yenileme olasılığı olmalıdır. Daimi personelin ve yeterli kaynakların desteğiyle, Özel Elçi, AB’nin din veya inanç özgürlüğünün desteklenmesine ilişkin Kılavuz İlkesi’nin bir koruyucusu olarak hareket etmelidir. Özel Elçi ile AB, uluslararası müdahaleye öncülük edebilir. Ve bu liderliğe artık her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.” (CT)
