Barna Grup tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan araştırmaya göre, Hristiyanların yüzde 30’unun ırksal adaletsizliğe karşı ilgilerinin olmadığı ortaya çıktı.
ABD’de son aylarda ırksal gerilimler artarken, yayınlanan yeni rapor bazı Hristiyanların ırksal adalet konusunda harekete geçme konusunda daha az hevesli olduklarını ortaya koyarken, artan oranda katılımcı ise, ülkede “kesinlikle” bir ırk sorunu olmadığını söylüyor. Araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Hristiyanların yüzde 30’u ırksal adalet meseleleriyle ve Irksal adalet protestolarıyla ilgilenmiyor.
Hristiyanların Bakış Açıları Değişmedi
Barna Grup başkanı David Kinnaman, “Genel olarak Hristiyanlar ve özellikle de inancını hayatında uygulayan Hristiyanlar ırksal adaletsizliği ele alma konusunda fikirlerini değiştirdiler, esasında bu konulara odaklanmaktan da uzaklaşıyorlar” dedi ve “Hristiyanların -çoğunluğu değil- ırksal adaletsizliği ele almak için harekete geçmediğini” söyleyen bir Hristiyan grubun geçen yıla göre “ikiye katlandığını” ekledi.
Kendilerini Hristiyan olarak tanımlayan, geçen ay ibadete katılan ve inançlarına öncelik verdiklerini belirten ABD’li Hristiyanların yüzde otuzu, ırksal adaletsizlik meselelerine katılmaya istekli olmadıklarını söylüyorlar (%12 istekli, %18 hiç istekli değil). Bu, %17’sinin istekli olmadıklarını söylediği 2019’a göre bir artış (%9 istekli değil, %8 hiç istekli değil)
Kinnaman’ın Kaliforniya merkezli araştırma firmasının ırklar üzerine yaz çalışmasının en şaşırtıcı bulgularından biri olarak görülüyor. Kinnaman, “Son üç, dört ayda olanların Hristiyanların bunlardan bazılarına bakış açılarını değiştirebileceğine dair çok fazla beklenti olduğunu düşünüyorum, ancak beyazlara, inancını yaşamlarında uygulayan Hristiyanlara baktığınızda, aynı durum geçerli. Irksal adaletsizliği ele alma arzusu azaldı“ dedi.
Siyahi Hristiyanlar Irkçılığa Karşı Daha Duyarlı
Bu arada, kendini Hristiyan olarak tanımlayan Siyahiler için, ırksal adaletsizliği ele alma arzusu 2019’daki %63’lük istekli veya çok istekli olma hali, 2020’de %70’e yükseldi. (Barna’ya göre Hristiyanlığı yaşamlarında uygulayan Siyahiler için örneklem büyüklüğü 2020’de karşılaştırma olarak kullanılamayacak kadar küçük)
Bulgular, Mayıs ayında Minneapolis’te beyaz bir polis memurunun dizinin altında ölen Siyahi bir adam olan George Floyd’un Georgie eyaletinden Ahmaud Arbery ve Kentucky’den Breonna Taylor’ın ölümleri üzerine 18 Haziran ile 6 Temmuz arasında ulusal protestolarla karakterize edilen 1,525 ABD’li yetişkinle yapılan çevrimiçi bir ankete dayanıyor.
Kinnaman, Barna’nın Haziran ayında 400 Protestan pastörle ayrı bir anket yaptığını ve büyük çoğunluğun (%62), 25 Mayıs’ta Floyd’un ölümünün ardından yapılan protestolar ve eylemler hakkında kiliselerinin açıklamalarda bulunduğunu tespit ettiğini söyledi. 10 kişide 7’den fazlası (%72) kilisenin “ırk ayrımcılığını alenen kınama sorumluluğu olduğu” konusunda kesinlikle hemfikirdi.
Pastörler Daha Açık Fikirli
Pastörleri cemaatleriyle karşılaştırarak, “Pastörler yaz boyunca gündeme gelen konulara daha açık fikirli ve daha açık yürekli davrandılar” dedi. Ancak rapora göre, genel olarak pek çok ABD’li yetişkin -özellikle de Hristiyanlığı yaşamında uygulayanlar- ülkede bir ırk sorunu olmadığını düşünmeye devam ediyor. Ortada ”kesinlikle” böyle bir sorun olduğunu söyleyen ABD’li yetişkinlerin sayısı 2019’dan 2020’ye neredeyse aynı kaldı, %49’dan %46’ya biraz düşerken, Hristiyanların tepkisi benzer şekilde %46’dan %43’e düştü.
Kinnaman, “İnsanların bir ırk sorunu konusundaki farkındalıklarının artacağı yöne gitmek yerine, bir ırk sorununa duyarlılık azaldı veya en azından aynı” dedi. Yüzde 30’luk ilgisizlik, ”özellikle isteksiz beyaz Hristiyanlar grubunun” varlığının kanıtlarına rağmen, Hristiyanların daha büyük bir kesiminin ırkçılık anlayışlarını geliştirmek için harekete geçmeye istekli olduğuna dair işaretler de var.
“Eğer bu adımlar ırksal eşitliği iyileştirecekse” belirli adımları atıp atmayacakları sorusuna, uygulayıcı Hristiyanlar ırkçılıkla ilgili bir kitap okuyacaklarını söylediler (%62); çeşitlilik eğitimine katılmak (%48); örtük önyargı eğitimine katılmak (%40); ırk ve etnik köken üzerine bir kurs almak (%46); bazı tazminat türlerini desteklemek (% 40); tipik olarak oy verdikleri adayın türünü değiştirmek (%42); haber medyası tüketim alışkanlıklarını daha adalet odaklı olacak şekilde değiştirmek (%46); ve harcama alışkanlıklarını daha adalet odaklı olacak şekilde değiştirmek (%47) gibi seçenekleri işaretlediler.
Kinnaman, “Aktif Hristiyanlar arasında bu konularla ilgili oldukça fazla katılım ve özellikle ırksal eşitliği teşvik ediyorlarsa, bunlarla meşgul olma istekleri var” dedi. (CHL/Seyfi Genç)
