Kalfayan (Yetimhanesi) Okulu, Kumkapı Meryem Ana kilisesinde gerçekleşen kutsal sunu ayininde buluştu ve Kadasetli Patrik Sahak II, okul vakfı yönetim Kurulu Başkanı Diana Kamparosyan’ı “Patriklik Nişanı” (Patrik Hovannes Golod Madalyası) ile şereflendirdi.
Kumkapı Patriklik Merkez Surp Asdvadzsdzin (Meryem Ana) Kilisesi’ndeki Kutsal Sunu ayini ile Kalfayan (Yetimhanesi) Okulu’nun geleneksel olarak yapılan yıllık sevgi sofrası buluşması 22 Kasım Pazar günü Koronavirüs salgını nedeniyle ayinler çerçevesinde yapıldı. Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II’nin riyaset ettiği ayinde, Kutsal Sunu’yu Rahip Harutyun Damadyan gerçekleştirirken, Rahibe Kayane Dulkadiryan’ın yanı sıra, kilise diyakos ve mugannileri de Rabbin sofrasına hizmet ettiler.
İlahileri Sevan Agoşyan yönetimindeki Sahakyan Korosu üyeleri seslendirdi. Törende, kilisenin din görevlisi Rahip Şınork Donikyan ve Peder Şirvan Mürzyan da hazır bulundular. Patrik Sahak II Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Ermenice vaazına, geçtiğimiz günlerde Covid-19 sebebi ile vefat eden, Ermenistan’ın Gugark bölgesi Ruhani önderi, Malatya doğumlu Başepiskopos Sebuh Çulcuyan’ı anarak başladı. Başepiskopos Sebuh’un, Malatya doğumlu olması nedeniyle, İstanbul Ermeni Cemaati’ne karşı özel bir sevgi ve saygı beslediğini belirterek, koronavirüs nedeniyle ölümünün İstanbul Ermeni Cemaati’nden de hüzne yol açtığını söyledi.
Ermenice vaazın ardından, Kalfayan Yetimhanesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, Ermeni toplumunun tanınmış ve saygın isimlerinden Diana Kamparosyan’ı sunağa davet ederek, “Patrik Hovannes Golod” altın madalyasını, bugüne dek toplumuna verdiği hizmetlerden dolayı kendisine sundu. Daha sonra Türkçe vaazında özetle şöyle dedi: “Vermek Almaktan Daha Mutlu Eder”
“Bugünkü İncil parçasında Rab İsa Mesih, kendisini dinlemeye gelenlere baktığında onların gözündeki kaygıyı görüyor. Yarının kaygısı… Pandemi günlerinde hepimizin yüreğini sıkıştıran haberler geliyor. Pandeminin sonu ile ilgili belirsizlik durumu yüreğimizde kaygı uyandırıyor. Rab İsa Mesih, kaygı çekmenin bir şeyleri düzeltmeyeceğini söyler. Tanrı’ya güvenmediğimiz için kaygı çekiyoruz. O’nun bizi koruyup kollayacağına güvenmiyoruz. Güvenilir bir dünyada yaşamıyoruz.Bugünün kaygısı bugüne yeter. Bugünün dertleri için kaygılanalım. Bugün doğru yaşarsak yarın için hazırlık yapmış olacağız. Geleceğe hazırlanırken kaygılanmak hele ki bunu psikolojik bir soruna çevirmek hiçbir kazanç sağlamayacaktır. Ruhumuzda depremler yaratmayalım. Ruhumuz güvenle dolsun. Bir başka güven vardır içten gelen. Öz güven, içten gelen güvendir. İtici kuvvet içimizden gelmelidir. Bu kuvvetin adı imandır. Buna ihtiyacımız var. Tanrı’ya güveniriz ve elimizden geleni yaparız. Ama bizi aşan hesaplar için elimizden gelen bir şey yoktur. Tek düşünmemiz gereken Yaradan ile olan ilişkimizdir. Tek kaygılanıp üzerine düşünmemiz gereken şey budur. O’nun dediği şeyleri yerine getirdik mi?Bu dünyada sevgi derslerini öğrendik mi? Bu sorular, bizim için kaygı konusu olmalıdır. Bunu yaptıktan sonra gerisi gelecektir. Her şey geçicidir. Kalıcı olan hiçbir şey yoktur.Bizde olanı iyiliğe çevirmemiz gerekir. İyilik işi devam etmelidir dünyada. Herkesin iyiliğe ihtiyacı var. İyilik sadece alınacak bir şey değildir. Aynı zamanda iyilik verilecek bir şeydir. “Vermek almaktan daha mutlu eder” der Efendimiz İsa Mesih. Halkımızı iyilik yaparak mutlu olmaya davet ediyoruz.Her değerli insan bizim içimizdeki iyiliği uyandırır. Yapılan her değerli iş, bizi de aynı yola teşvik eder.
Ayin sonunda başta Başepiskopos Sebuh Çulcuyan olmak üzere, Kalfayan yetimhanesi kurucusu Rahibe Sırpuhi Kalfayan, eski yöneticileri ve tüm Rab’de uyuyanlar için Hokehankist (Ayin-Ruhani) duaları okundu. Bu yılki kutlamalar, koronavirüs salgını sebebi ile sadece ruhani törenler ile sınırlı kaldı.
