İsrail’deki çiftçiler, İncil döneminden kalma tohumları kullanarak meyve veren hurma ağaçları yetiştiriyor.
Hadassah Sağlık Kurumu’nun Doğal Tıp Araştırma Merkezi Direktörü ve Kurucusu Sarah Sallon, ‘‘Judean Çölü ile Masada’dan gelen ve bilimsel bir deneyin parçası olan 2000 yıllık antik hurma tohumlarının dirilişinden bahsediyoruz’’ dedi. Tıp doktoru olan Sallon, 15 yılı aşkın bir süre önce benzersiz projeye başladığını açıklayarak, ‘‘İsrail florasının ne kadar şifalı olduğunu ve hangi alanlarda kullanılabileceğini görmek istedim. Araştırmayla beraber türlerin çoğunun yok olduğunu fark ettim. Aslında ne olduğunu biliyorduk, çünkü Kutsal Kitap’ta bunlara değiniliyor. Tanrı’nın Sözü, antik türler için rehber kitabımızdır’’ dedi.
Judith adında dokuz yaşında bir ağaç, yakın zamanda İsrail’in Arava Çölü yakınlarındaki Ketura bölgesinde yer alan antik Judean Hurma Bahçesine dikildi. Ağaç, dokuz yılını bir serada büyüyerek geçirdi. Judith, Metuşelah, Adam, Jonah ve Hanna ağaçlarından sonra kendi türünde meyve bahçesine dikilecek olan beşinci ağaçtır.
Tohumların büyümesini sağlayan botanikçi Elaine Solowey, ‘‘Antik bir tohumdan filizlenen ikinci dişi hurma ağacımızı dikiyoruz. Kumran’dan gelen tohum, mağarada bulunmuştu. Filizlenmesi hepimizi şaşırttı’’ dedi.
İlk dişi hurma ağacı olan Hanna, 2019 yılında dikildi ve Metuşelah tarafından tozlaştırıldı. Judea (Yahudiye) hurmasının ise kaybolduğu düşünüyordu, ancak Kutsal Kitap’a göre, antik İsrail’de bulunan yedi hurma türünden biriydi.
Solowey, Ketura’ya yaklaşık 3 bin hurma ağacı dikti. Her ağacın yıllık olarak yaklaşık 437 dolar değerinde hurma ürettiği bildirildi. Solowey ve Salone, yeniden canlandırılan Judea hurmalarını gelecek yıllarda hasatlarının geri kalanına eklemeyi umuyor. Sallon, ‘‘Hurmalardaki değişiklikleri ve diğer ticari türlerinden farklı olup olmadıklarını anlamak için çalışmalar yapacağız. Bu, Ketura için büyük bir girişim’’ dedi.
Arava Enstitüsü direktörü Dr. Tareq Abu Hamed, Sallon ile Solowey’nin yaptığı çalışmaları destekleyerek, ‘‘Geçmişe bakmazsanız geleceği göremezsiniz. Burada aslında tarih ekiyoruz. 2 bin yıl öncesinden gelen bu ağaçların bölgemizde barışın umudu olmasını diliyoruz’’ dedi. (CHL)