Ermeni Apostolik Kiliseleri “Küd Haç” Kutsal Haç’ın Bulunuşu Yortusu’nu, 23 Ekim 2022 Pazar günü, kutladı. Aynı gün, Feriköy Surp Vartanants Kilisesi ve Feriköy Merametciyan Okulu Sevgi Sofrası (Madağ) için gerçekleşen Kutsal Sunu Ayini’ne (Surp Badarak) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyaset etti.
Kilisenin din görevlisi Peder Şirvan Mürzyan eli ile sunulan Surp Badarak’ta Diyakos Armenak Kazancıyan, Diyakos Sayat Çınaryan, genç ve çocuk okuyucular Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını Diyakos Armenak Kazancıyan okurken “Kutsal Kase”yi Diyakos Sayat Çınaryan getirdi.
Rahip Hovagim Seropayan, Feriköy Kilisesi vakfı başkanı Manuk Öğer, yönetim kurulu üyeleri, Feriköy Merametciyan okulu müdür, öğretmen ve öğrencileri, bazı Ermeni vakıf başkan ve yöneticileri ile inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, Şef Sibil Arsenyan yönetiminde Vartanants Korosu üyeleri seslendirdiler. Toplu tövbeyi Rahip Hovagim Seropyan yaptırdı.
“Hağortutyun (komünyon) dağıtımı” ile son bulan Surp Badarak’ın ardından Patrik Kadasetli Sahak II. Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bölümler şöyle;
“Sevgili kardeşlerim, bugün Haç’ın bulunuşunun bayramı. Efendimiz İsa Mesih’in Haçlandığı tahta, bir şekilde 327 yılında bulundu ve gömüldüğü yerden çıkartıldı. Ben Haç’ın bulunması ile ilgili şunu söylemek istiyorum. Gerçekten Haç 300 sene gömülü olduğu yerden çıkartıldı, bulundu. Değerli olan şeyler tekrar ve tekrar bulundukları yerden çıkartılmalı ve ortaya koyulmalı. Biz hayatımızda gömülmüş olan şeyleri bireysel olarak ve cemaat olarak ortaya çıkarmalıyız. Bunu da yaparken, değerli şeyleri ararken kendi içimize bakmalıyız. Cemaat sorunlarımızın çözümü bildiğimiz yerlerdedir. Oralara bakar ve ortaya çıkarırsak o zaman başarıya erişiriz. Evet bugün Haç’ın bulunuşunun bayramı, gönüldüğü yerden çıkarılışının bayramı. Biz de gönülmüş olan değerlerimizi dışarıya çıkaralım. Orada bizim kurtuluşumuz. Neydi o gelenek? Ermeni verdikçe büyür,, çoğalır. Ermeni olarak var olmanın şartı üretmektir ve o ürettiğini halkıyla paylaşmaktır. Onun için insanlar kendilerinin olanı vermişler. Ve şimdi vakıflarımız kendilerinin değil, halkın olanı vermiyorlardır. Bu büyük sorun elbette. Gömülmüş olan çıkarılmalı, parayı eşelemeliyiz, altından o Hristiyan ruhu çıkmalı. Verdikçe büyüyen ve çoğalan o Hristiyanlık ruhu çıkmalı. Haç olmadan taç olmuyor. Zorluk olmadan hiç bir yere varamıyoruz. Tanrı da bizi kurtarmak istediğinde biricik oğlunu verdi. Haç ölümüne O’nu sundu. Ama o şekilde kurtulduk biz, dolayısı ile bu cemaat kurtulacaksa, bir adım ileri gideceksek hepimizin ortak çabasıyla olacak bu. Evet görüyorsunuz, kusura bakmayın sesimi yükselttim, bazen kırıcı sözler de söyledim ama yüreğim yandığı içindir bu. Biz daha iyisine layıkız, biz daha iyisiyiz. Ama bu ilgisizliği bizim çözmemiz, köklerimize yeniden dönmemiz lazım. Gömülmüş olanları yeniden diriltmenin zamanıdır. Tanrı hepimize o öngörüyü versin. Tanrı onlara verdiği gücü ve lütfu bize de versin. Biz de korkmadan, çekinmeden, geleceğe umutla bakarak kendi Ermeniliğimizi ve Hristiyanlığımızı yaşayalım. Tanrı hepinizi kutsasın.”
Vaazların ardından Surp Vartanants Kilisesi’ne geçmişte hizmeti bulunanlar ve tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu. Sonrasında Patrik Hazretleri Kilise ve okulun “Madağ”ını kutsadı. Patrik Hazretleri’nin son kutsaması ve hep birlikte söylenen “Rab’bin duası” ile tören son buldu.
