Ermeni Kilise takvimine göre kutlanan “Surp Nigoğayos” (Aziz Nikola – Noel Baba) Günü, aynı zamanda Kilisenin isim günü olan, Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi’nde, 26 Kasım 2022 Cumartesi günü Kutsal Sunu Ayini (Surp Badarak) ile kutlandı.
Bu yıl 246. yılını dolduran Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi’nde Patrik vekili Kıdemli Peder Krikor Damadyan eli ile sunulan Surp Badarak’a, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyaset etti ve vaaz verdi. Diyakoslar ve Kıdemli Okuyucular Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını kıdemli okuyucu Hagop Sarafyan okurken, Kutsal Kase’yi Diyakos Vahram Lüleciyan getirdi.
Kıdemli Peder Dırtat Uzunyan, Peder Husig Hergelyan, Peder Şirvan Mürzyan, Peder Nerses Ayvazyan, Beykoz kilisesi vakfı başkanı Varujan Mağakyan, yönetim kurulu üyeleri, değişik semtlerden gelen inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, pederler ve gönüllü okuyucular birlikte seslendirdiler. Surp Badarak’ta Rab’bin duasının ardından, toplu tövbeyi Peder Husig Hergelyan yaptırdı. Hağortutyun (Komünyon) dağıtımından sonra Patrik Hazretleri Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Bir gün İsa vaaz ederken genç ve zengin bir adam gelir kendisine, der ki; kurtulmak için ne yapmalıyım. İsa da der ki; On emirleri biliyorsun, onları yerine getir kurtulursun. Şimdi burda aynı İncil tekrar okunabilir, bu İncil 2000 yıldır milyarlarca insana okunuyor. Ama hiç kimse malını mülkünü satıp İsa’yı takip etmeye girişmiyor. Şimdi bu Nikola, bu vaazı dinledikten sonra diyor ki; Benim hayatımın ideali, efendim İsa Mesih gibi olmaktır, madem ki benim için mükemmelleşme, İsa gibi olma imkanı var ben niçin yapmıyorum bunu. Çıktı Kiliseden varını yoğunu sattı, fakirlere dağıttı, gitti din adamı oldu. İsa dedi ki; “Ben asmayım siz çubuklarımsınız, bende kalırsanız bol ürün verirsiniz.” Yani İsa ne demek istiyor? Diyor ki; Bütün insanların ruhları birbirine bağlı, öyle ki aslında sen bir insana yardım ettiğinde kendine yardım ediyorsun. Bizim yaptığımız iyilikleri bize geri döndüren bir ruh vardır. Kötülük de böyledir. Başkalarına attığımız iftiralardan, yaptığımız kötülüklerden hesap vereceğimiz yazılıyor. Niye? Çünkü bize geri dönecek o. Başkasını uyutmuyorsan senin de uykun kaçacak. İki şey çok önemliydi ve bizim Hristiyanlığımızın ve kilisenin en temel öğretisidir. İnsan sadece ekmekle yaşamaz ama Tanrı’nın ağzından çıkan her bir sözle yaşar. Paraya belki fakirlerin ihtiyacı var ama Tanrı’nın sözüne herkesin ihtiyacı var. Dolayısı ile Kilise’nin birinci misyonu Tanrı’nın sözünü yaymaktır, konuşmaktır, o sözle insanların gözlerini açmaktır, ebedi hayatı, ebedi yolu göstermektir, insanların içine teselli koymaktır. Kilisenin ikinci görevi de, ihtiyacı olanlarla ilgilenmektir. Bizim Aziz Nikola’dan ve diğer Azizlerden ayrıldığımız nokta nedir? Niçin bazı Hristiyanlar Aziz ilan edilmişler? Biz öyle değiliz, farkımız ne? Fark, iki kelimeyle, İmanda cesaret. Bizim imanda cesaretimiz az. Biz iman ediyoruz ama iman ettiğimiz gibi adımlar atamıyoruz. Onlar denediler, imanın uçurumuna bıraktılar kendilerini, biz bırakamıyoruz. Hristiyanlığımızda bizim gerileme var ve geri kalan Hristiyanlar da İmanlarını cesaretle yaşamayı seçmiyorlar. O cesur adımlar, Tanrı’ya güvenerek atmamız gereken cesur adımlar vardır ve bizim o adımları atmamız gerek. Bizim Azizlerin şefaatine, hayır duasına ihtiyacımız var. Bugün Aziz Nikola’nın günü, ondan bizim için dua etmesini istiyeceğiz. Kutsal ruh üstümüze cesaret ruhunu döksün. İsa Mesih’in istediği gibi yaşayabilme cesaretini versin Tanrı bize. Öyle olduğumuzda örnek olup fark yaratabileceğiz. Tanrı hepinizi bereketlesin, kutsasın, Tanrı sizi Aziz Nikola’ya çevirsin, ne zaman başkalarının ihtiyacı varsa.”
Vaazların ardından, gelenek olduğu üzere, kortej halinde Surp Nigoğayos’un resmi önüne gidildi, burada O’nun aziz elini temsilen, sembolik el ile “çur orhnenk” (su kutsama) duaları ile su kutsandı. Patrik Hazretleri’nin kutsaması ile tören son buldu. Şifa olacağına inanılan Kutsanmış sular, inanlılar tarafından alındı.
