Leipzig Üniversitesi ilahiyatçıları tarafından yapılan araştırmaya göre, nüfusun yarısı Protestan ya da Katolik olmasına rağmen halkın sadece yüzde 1,6’sı günde en az bir kez, yüzde 3,2’si ise haftalık olarak Kutsal Kitap okuyor.
Ülkenin dini demografisi ve Martin Luther ile Protestanlığa ev sahipliği yaptığı gerçeği göz önüne alındığında, araştırma sonuçları şaşırtıcı oldu. Leipzig Üniversitesi İlahiyat Enstitüsü’nden Prof. Gert Pickel ve Prof. Alexander Deeg’in liderliğinde yürütülen çalışma, 1.209 Alman ile yapılan ülke genelindeki ilk temsili araştırmadır.
Alman Araştırmalar Konseyi (DFG) tarafından finanse edilen çalışmada, rastgele seçilen 16 yaş ve üzeri kişilere telefonla ya da dijital ortamda konuyla ilgili sorular yöneltildi. Ankete katılanların üçte biri kendini mezhepsiz, diğer üçte biri Protestan ve geriye kalan üçte biri de Katolik olarak tanımladı. Katılımcıların yüzde 30’u Kutsal Yazıları yılda yaklaşık bir kez okuduğunu söyledi.
Araştırmacılara göre 2014 yılında Almanların yüzde 3,1’i her gün Kutsal Kitap okuyordu. Kadınlara kıyasla erkeklerin daha çok Kutsal Kitap okuduğu belirtildi. Katılımcılar arasında Kutsal Kitap okumadığını söyleyenlerin yüzde 80’i Tanrı Sözü’ndeki konuları kişisel yaşamlarıyla ilişkilendiremediğini söyledi.
Araştırma ekibi, Kutsal Kitap okuma sıklığının düştüğünü söyledi. Ayrıca Kutsal Kitap ile genellikle dört ila 14 yaş arasında karşılaşıldığı, ileri yaşlarda bu ihtimalin düşük olduğu belirtildi. Prof. Pickel, ankete katılanların çoğunun Kutsal Kitap ile kilisede karşılaştığını söyledi. Katılımcılar ayrıca okulları ve ebeveynleri aracılığıyla Tanrı Sözü’ne ulaşıyor. Prof. Deeg ise Kutsal Kitap’a ilgi duyanların sayısının şaşırtıcı derecede yüksek olmasının, Tanrı Sözü’nü insanlara ulaştırmada daha fazla yeniliğe ihtiyaç duyulduğunu gösterdiğini söyledi.
İsrail’deki 929 Projesi’ne işaret eden Deeg, bu projede büyük bir inanlı topluluğunun her gün Kutsal Kitap okuduğunu ve üzerinde tartıştığını söyleyerek, ‘‘Benzer uygulama Almanya’da da yapılabilir. Bu konuda kiliseyle görüşmelere başladım’’ dedi.
Araştırmanın bulguları şaşırtıcı değil. Mayıs ayında yayınlanan uluslararası bir araştırma, Birleşik Krallık’ın dünyadaki en düşük inanç seviyesine sahip olduğunu gösterdi. Araştırma, Birleşik Krallık’taki çoğu insanın Tanrı’ya inanmadığını ortaya koyarken, Tanrı’nın hayatları için önemli olmadığını söyleyenlerin sayısı 1980’lerden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Dua edenlerin ve kendini inançlı olarak tanımlayanların sayısının da son kırk yılda istikrarlı bir şekilde azaldığı tespit edildi. (CT)
