Medyayı demokratik bir toplumda üstlendiği rol nedeniyle öven Canterbury Başepiskoposu Justin Welby, her şeye rağmen Kilise’nin iyi haberlerle dolu olduğunu hatırlattı.
Başepiskopos Welby, ‘‘İnsanlarla dolu olan kiliselerde bazı yanlışların görülmesi mümkündür. Kilise, her zaman gerçeği söylemeye çalışıyor, ancak başarısız olduğumuz konular ve günahlarımız mevcut. Bu nedenle, demokratik bir toplumda yaşamanın bir parçası olarak medyayı anlayışla karşılamalıyız’’ dedi.
Hükümetin göçmenlik politikasına karşı gelmesi nedeniyle sert eleştiriler alan Başepiskopos, ‘‘Günümüzde sosyal medyanın etkileri oldukça belirgin. Yanlış bilgi, dikkat dağıtma ve kargaşa nedeniyle gazetecilerin işlerini doğru yapmaları her zamankinden daha zor. Medya ile ilgilenmeye çalışıyorum. Kilisenin hayati öneminin farkındayım. Bundan dolayı yerel ve bölgesel olmak üzere birçok medya kuruluşuyla ilişki kurmaya çalışıyorum’’ dedi.
Kilise ve medyanın ‘‘iyi haber’’ konusunda farklı bakış açılarına sahip olabileceğini söyleyen Başepiskopos Welby, ‘‘İyi haber anlamına gelen İncil, her şeyin Yaratıcısı olan Tanrı’nın dünyayı ne kadar çok sevdiğini ve biricik Oğlu’nu verdiğini yazar. Bu, Tanrı’nın sadakatine güvenen bir dünya görüşüdür. Aynı zamanda, Hristiyanlar Tanrı’nın oluşturduğu bir toplulukta, yani Kilise’de yaşar’’ dedi.
Medya ile deneyimlerini paylaşan Başepiskopos, ‘‘Herhangi bir dini karakterin medyada yer almasının iki yönü bulunur. Öncelikle herhangi bir konu üzerine görüş bildirdikten sonra şikayet ediliyorsunuz. İkincisi, medyayla proaktif bir şekilde ilişki kurma, röportaj verme veya sosyal medyada etkileşime girme yönleri bulunuyor. Medya ile neden etkileşime giriyoruz? Bunun en büyük nedeni, Hristiyanlığın gerçeği duyurma çabasıdır. Hristiyanlar için gerçek bir kavram değil, bir kişidir. İsa, bir fikir değildir. Yuhanna 14‘te belirtildiği gibi, İsa, ‘Yol, Gerçek ve Yaşam’dır.’ Pilatus, duruşmada Gerçeğin ne olduğunu sordu. Oysaki, Gerçeğin kim olduğunu sorması gerekiyordu. Çünkü Gerçek, önünde kanlar içinde duruyordu. Lütfen haber yaparken, Kilise’nin ve hatta İngiltere Kilisesi’nin temsil ettiği milyonlarca insanı ve olağanüstü hikâyeleri unutmayın’’ dedi. (CT)
