Ermeni Apostolik Kilisesi takvimine göre, 24 Ekim Pazar günü, Kutsal Haç’ın Yeruşalim’de bulunuş yortusu kutlandı. Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi’nde Kilise’nin din görevlisi Kıdemli Peder Dırtad Uzunyan eli ile sunulan Kutsal Sunu ayinine (Surp Badarak) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyaset etti.
Kilisenin Diyakos ve okuyucuları Rab’bin sofrasına hizmet ederken ilahileri Zıvartnots Korosu üyeleri, şefleri Kevork Çağlıçubukçu yönetiminde seslendirdi.
Törende Peder Şirvan Mürzyan, Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özçelik, yöneticiler ve inanlılar hazır bulundu.
Ayin sonunda Kadasetli Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaazlar verdi. Türkçe vaazına Mesih’in, Çarmıha gerildiği Haç’ın bulunuşunun tarihini özetleyerek başladı.
“Haç, ailede korunur.”
”Haç’ın sırrı, devredilecek, miras bırakılacak, aktarılacak bir emanettir ve bunu biz insandan insana yaparız. Onun için sevgili kardeşler Haç’ın gücü, biz Kilise tarihinde görüyoruz ki Hristiyan imanlı kadınların gücüdür aynı zamanda. Dünyayı erkekler yönetir ama o her erkeğin bir annesi vardır, onu eğitmiştir. Onun için insanlığın kurtuluşunun anahtarları kadına teslim edilmiştir. İlk kadın günah işledikten sonra ve Tanrı onları Cennetten kovarken, kendilerini kandıran şeytana bir şey diyor, yılana; Seninle kadın arasına husumet koydum, sen onun topuğuna saldıracaksın o da senin başını ezecek. Öyle ki bu dünyada kötülüğe karşı, şeytana karşı savaşın bayraktarlığını kadınlar üstlenir. Kadınlar bir şekilde iman hayatının da bayraktarlığını taşırlar. Bir insanın dinine bağlı olup olmamasını belirleyen şey ne kilisedir ne din adamlarıdır, bir insan sevdiği, saygı duyduğu insanlarda o dini yaşanır görüyorsa onlardan etkilenir. Yani annemiz ve babamız Hristiyanlığı iyi yaşamışlarsa, bizim gördüğümüz tanıdığımız akrabalarımız, dostlarımız iyi yaşıyorlarsa, o zaman yeni nesiller bunu benimserler. Onun için bir insan için en büyük şans ve hazine sağlıklı bir ailede doğup büyüyebilmektir.
O zaman bir şekilde, iman hayatımıza baktığımızda niçin kadınların daha aktif olduğunu görüyoruz, niye? Çünkü kadın ruhu daha sezgiseldir. Ve din dediğiniz şey de hakikatleri konuşur. Hakikat konuşulduğunda hissetmeniz lazım, görmeniz lazım, bir yerlerde bir şeylerin oynaması lazım ve kadınlarda bu daha güçlü çalışıyor. Yani erkeklerin kasları güçlü, kadınların sezgileri güçlü. Dolayısı ile Tanrı’nın sözü konuşulduğunda, kadınlar çok daha hızlı ve köklü tepki veriyorlar. Onun için aile hayatı bizim için çok önemli, hayatımızın kaynağı aile hayatımız ve bu son günlerde görüyoruz ki ailede bir saldırı var. Haç’ın düşmanları hep bu Haç’ın sözü duyulmasın diye çalışmışlar.
Hristiyanlığın zaferi, Azize Helena bize gösteriyor, kadınlarımız. Kendilerine emanet edilmiş çocuklarınız, torunlarınız, öğrencileriniz. Hristiyanlık ruhuyla yetiştirecekler. Haç’ı onlara aktaracaklar, anlatacaklar. Bazen anlattığınızda dinlemiyorlarmış gibi gelebilir. Hatta karşı geliyorlarmış gibi gelebilir. Ama siz Hristiyanlığınızı yaşadığınızda, dürüstçe yaşadığınızda, onlar görürler, etkilenirler ve Haç’ın sırrı onlara aktarılır. Öyle ki sevgili kardeşlerim, Haç’ın bulunması bayramında Haç’ın bu özelliğini sizinle paylaşmak istedim. Haç ailede korunur. Haç’ın dikildiği, büyüdüğü, büyütüldüğü ilk yer ailedir. Onun için çocuklarınıza ninni söylerken ilahiler söyleyin. Çocuklarınıza masal anlatacakken Kutsal Kitab’ın öykülerini anlatın.
Yatmadan önce Mesih’e dua etme alışkanlığı geliştirilirse o zaman o çocuk Haç’ı alacaktır, benimseyecektir. O olmazsa Haç giderek bir sembole dönüşecek ve giderek insanlar onu da unutacaklar ve bir şekilde Haç gömülecek tekrar bir yerlere. Onun için sevgili kardeşler Haç’ı bir tohum gibi ekelim nesillerimizin kalbine, bize teslim edilmiş olanlara Haç’ı, Haçlanmış olanı anlatalım ve öğretelim. Çünkü dünyada daha büyük bir işaret yok, daha anlamlı bir işaret yok ve Haçlanmış olandan daha büyük bir insan gelmedi dünyaya. Çünkü kendisi insanoğludur ve Tanrı oğludur. Tanrılığı ve insanlığı birleştirmiştir kendisinde, tarihin tam merkezinde durur, dolayısı ile bu büyük şahsiyeti tanımak, O’nun sözlerini anlamak, nesilden nesile aktarmak hepimizin görevi. Hayatımızın en büyük şansızlığı olur eğer bu büyük insanla İsa Mesih’le karşılaşmazsak. O’nun sözlerini okumazsak, dinlemezsek, hayat ve ölüm hakkında bize açıkladıklarını bilmezsek ve o şekilde son gelirse, sonumuz gelirse hayattaki en büyük fakirliğimiz olacak. Dünyanın sonunda Mesih’in ışıktan Haç’ı belirecek bütün dünya görecek O’nu.
Rab hepinizi Haç’ın gücüyle korusun, esenlikle kalın sevgili kardeşlerim.”
Vaazın ardından hep birlikte okunan Rab’bin duası ve Patrik Hazretlerinin kutsaması ile tören son buldu.
Törenin ardından, geçen yıl Koronavirüs sebebi ile vefat eden, Kilise’nin merhum başkanının isminin verildiği Harutyun Şanlı salonunda salgın koşullarına uygun şekilde inanlılara kahvaltı verildi.
