Bangladeş’teki Hristiyanlar ve diğer dini azınlıklar yakın zamanda, ülkede gayrimüslimlere karşı zulme ve ayrımcılığa yol açan 1988 anayasa değişikliklerine karşı yıllık “Kara Gün” protestosuna katıldılar.
Asia News’in aktardığına göre, 9 Haziran’da yürüyüşe katılan Hristiyan lider Nirmol Rozario, “Değişiklik ile mezhep siyasetinin tohumları ekildi. Hinduların, Budistlerin ve Hristiyanların da yaşadığı bir ülkede tek bir dinin kendisini devlet dini ilan etmesi mümkün değildir. Biz aynı fikirde değiliz” dedi.
Bangladeş’teki Hristiyanların sayısının 1,6 milyon olduğu tahmin ediliyor ve bu da ülke nüfusunun yaklaşık %1’ini oluşturuyor.
Rozario, “Bangladeş Anayasasında laik bir ülke olduğunu ilan ediyor. Bu yasaya göre açık bir çelişki. Ve bu durum devam ederse dini nefret ciddi problemler ile sonuçlanacak” ifadelerini kullandı.
Ülkede Hristiyanlığın büyüdüğüne dair haberlere rağmen, Hristiyanların inançlarına “misilleme” yapılmasını önlemek için ibadet faaliyetlerini gizli tutmak zorunda kaldıkları söyleniyor.
Hristiyan zulmü izleme bakanlığı Open Doors U.K.’den daha önce yayınlanan bir raporda, “Kiliseler, özellikle inananların buluştuğu ev kiliseleri, tanınmamak için herhangi bir Hıristiyan sembolü göstermemeyi tercih ediyor. Bazen, tarihi veya ana kiliseler bile bir haç veya diğer dini semboller koyma konusunda muhalefet ve kısıtlamalarla karşılaşıyor” ifadeleri yer aldı.
Bangladeş Hindu Budist Hristiyan Birlik Konseyi genel sekreteri Rana Dasgupta, Asia News tarafından aktarıldığına göre, “Dini azınlıklar genellikle çoğunluk grup tarafından zulüm görüyor. Güvenliğimiz için, bir azınlık bakanlığı ve dini topluluklar için bir komisyon talep ediyoruz” dedi.
Bangladeş toplumu, siyasi hatlar boyunca derinden bölünmüş durumda. Ülkenin dili ve kültürüyle gurur duyan Bengalli milliyetçiler, ülkenin 1971 Bangladeş Kurtuluş Savaşı sırasında kurulan Pakistan’dan bağımsızlığını tercih ediyor, çünkü dinin tek başına birleşik bir ulusal kimlik oluşturmadığına inanıyorlar. Ayrıca bugün Pakistan olarak adlandırılan Batı Pakistan’ın, Bangladeş’in bağımsızlığından önce adlandırıldığı gibi, Doğu bölgesi olan Doğu Pakistan’a dini hegemonya dayattığına inanıyorlar.
Geçen yıl, Bangladeş’e kaçan en az 22 Rohingya Hristiyan aile saldırıya uğradı, bir Hristiyan papaz ve 14 yaşındaki kızı kaçırıldı ve binlerce kişinin yaşadığı Cox’s Bazar bölgesinde bir Hristiyan kilisesi ve okulu tahrip edildi. Burası, komşu Myanmar’da etnik ve dini zulümden kaçan mültecilerin sayısının binlerce kişinin eviydi.
O sırada Radio Free Asia’nın bildirdiğine göre, saldırı 27 Ocak 2020’de palalı Rohingya erkekler tarafından bir Hristiyan topluluğuna yapıldı.
Myanmar’daki insan hakları durumuyla ilgili Birleşmiş Milletler özel raportörü olarak Bangladeş’e yaptığı ziyaretle ilgili bir raporda Yanghee Lee, o sırada Rohingya Hristiyanlarının “çok zor durumda” olduğunu söyledi. (CT)
