Uzmanlar, Afrika’nın Sahel Bölgesi’ndeki insani durumun kontrolden çıkabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Sahel, Sahra bölgesinin Sahra altı Afrika ile buluştuğu yerdir. Siyasi ve sosyal çatışmalarla mücadele eden Çad, Burkina Faso ve Mali gibi ülkelerde insanlar evlerinden uzaklaştırılıyor.
Batı Afrika’daki Katolik Yardım Servisi (CRS) bölge direktörü Jennifer Overton, iklim değişikliğinin bölgedeki zorlukları ve umutsuzluğu tetiklediğini söyledi. Overton, ‘‘Eşitsizlik, yoksulluk ve hükümete karşı artan güvensizlik bölgede giderek artan siyasi krize neden olmuştur. Sahel’de yaşayanlar iyi yönetimi, güvenliği, ekonomik adaleti ve iyileştirilmiş yaşam koşullarını hak ediyor. Bu hedeflere ulaşmak için uluslararası toplumun, insani ve kalkınma programlarını artan ihtiyaçları karşılayacak şekilde uyarlaması gerekiyor’’ dedi.
Jennifer Overton ile gerçekleştirilen konuşmadan alıntılar:
Crux: Dünya Gıda Programı’nın (WFP) yayınladığı bir rapor, önümüzdeki birkaç ay içinde Afrika Boynuzu’nda ve Sahel’de 13 milyon insanın aç kalabileceğini gösteriyor. Bu durum hakkında ne söylemek istersiniz?
Overton: Maalesef, WFP’nin son raporu bizler için sürpriz olmadı. Çatışmalar, iklim değişikliği ve COVID-19 savunmasız topluluklara zarar veriyor. Son aylarda güvenlik durumu daha da kötüleşti. Sonuç olarak, yerinden edilme, yiyecek kıtlığı ve yüksek orandan işsizlik görüyoruz. İnsanlar ailelerini güvende ve bir arada tutmak, yiyecek ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele ediyor.
Crux: WFP, şiddetli kuraklığın gıda güvensizliğinin başlıca nedeni olduğunu söylüyor. Bize bu kuraklığın ne kadar ciddi bir boyutta olduğunu açıklayabilir misiniz?
Overton: Bölge yüksek sıcaklıklara ev sahipliği yapmasının ötesinde, uzun süreli kuraklık ve düzensiz yağışlarla mücadele ediyor. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak, mahsul kıtlığı, üretim kayıpları, artan gıda fiyatları ve yetersiz beslenmede üzücü bir artış görüyoruz. Siyasi ve ekonomik sorunlar devam ederse durum daha da kötüleşebilir.
Crux: Afrika Boynuzu ve Sahel, artan bir güvensizlikle karşı karşıya. Bu durumun açlığı kötüleştirebileceğini düşünüyor musunuz?
Overton: Araştırmamıza göre, Sahel’deki kriz eşitsizlik, yoksulluk ve hükümete karşı artan bir güvensizlik tarafından tetikleniyor. İklim değişikliği gerilimi daha da şiddetlendiriyor ve radikal gruplarla ilişkili şiddeti artırıyor.
Crux: Gıda yardımı rahatlama sağlayabilir, ancak sürdürülebilir değil. Sahel’deki açlıkla mücadele edebilmek için hangi yardımın verilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
Overton: Sahel’de yaşayanlar iyi yönetilmeyi, güvenliği, ekonomik adaleti ve iyileştirilmiş yaşam koşullarını hak ediyor. Bu hedeflere ulaşmak için uluslararası toplumun, insani ve kalkınma programlarını artan ihtiyaçları karşılayacak şekilde uyarlaması gerekiyor. Öncelikle topluluklar arasında diyalogu teşvik ederek, Kilise ile yerel liderlerin birlikte çalışmalarını destekleyebiliriz.
İkincisi, savunmasız toplumların iklim değişikliğine uyum sağlayabilmesi için yardım edebiliriz. Katolik Yardım Servisi’nin (CRS) desteklediği Sahel Barış Girişimi aracılığıyla, destek verilen toplulukların nasıl bir araya gelebileceğini gördük. Destekte bulunmaya devam edersek karanlığın içindeki umut açığa çıkacaktır.
Crux: CRS ne tür yardımlarda bulunuyor ve yeni açlık dalgasıyla nasıl mücadele etmeye hazırlanıyor?
Overton: CRS, Mali, Burkina Faso ve Nijer’de acil müdahale programları uygulayarak yiyecek temini, temiz suya erişim, sanitasyon hizmeti ve barınma imkanı sağlıyor. CRS ayrıca, gelecekteki krizleri önlemek adına sağlık, eğitim, tarım ve barışın inşası projeleri de dâhil olmak üzere uzun vadeli kalkınma çalışmalarını yürütüyor. (cruxnow)
