7 Mayıs 2024 Salı

Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nde Kutsal Sunu Ayini

Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’ndeki Surp Badarak (Kutsal Sunu) Ayini’ne riyaset etti ve “Sırpanıgar” (Kutsanmış Resim) Odzum’u (Meshi) gerçekleştirdi. 

06 Aralık Çarşamba günü Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’ndeki Surp Badarak Ayini’ne Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyaset etti, vaaz verdi ve onarım gören 4 “Sırpanıgar”ı (Kutsanmış Resim) “mesh” etti. Patrik Sahak II, kiliseye gelişinde Kuzguncuk Kilisesi Vakfı başkanı Masis Kuyumcu tarafından kapıda karşılandı. 

Kilisenin din görevlisi Peder Bedros Buldukyan eli ile sunulan Surp Badarak, Khorurt Khorin ilahisi ile başladı, Peder Bedros tövbesini ettikten sonra sunağa çıktı. Diyakoslar, kıdemli okuyucular ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını Kıdemli Okuyucu Hagop Saraf okudu, daha sonra Kutsal Kase’yi Diyakos Vahram Lüleciyan getirdi. 

Peder Natan Arabyan, Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi Vakfı yönetim kurulu üyeleri, bazı Kilise vakfı yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, Kıdemli Okuyucu Herman Bakırel yönetiminde gönüllü okuyucular seslendirdiler. 

Surp Badarak sırasında toplu tövbeyi Peder Natan yaptırdı, ardından “Hağortutyun” (Komünyon) dağıtımına geçildi. 

Surp Badarak’ın ardından Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;

”Bizim hayatımızda önemli duygular var, biz yaratmadık o duyguları, o duygular içimize doğuştan koyuldu, hayatımızı güzelleştirsin renklendirsin diye. Ve hayatımızda en önemli duygulardan biri de övgü duygusudur. Övülmeyi isteriz. Övülmek istemeyen yoksa bu insandan değil, yaratıcıdan geliyor, yani Tanrı içimize dedi ki; Sen övülecek şeyler yapmalısın. Sen övülmelisin. Bu övülme duygusunu Tanrı, 2 şekilde yapıyor, birinde Tanrı kendisi övüyor, diğerinde insanlar bizi övüyor, ikisine de ihtiyacımız var. Tanrıdan gelen ve insandan gelen övgüye ihtiyacımız var. Bu iki övgü birbirini dengelemeli. Tanrı diyor ki; Övüleceksin. Ama hiç kimse boşa övülmez, bir şey yapmalısın, yani aslında Tanrı ne diyor? Övgüye değer bir hayatın olmalı senin. İnsanların ve Tanrı’nın gözünde lütuf bulmak içimize koyulmuş içgüdüdür. Biz Tanrı’nın övgüsünü almazsak eksik insanlar oluruz, biz insanların övgüsünü almazsak eksik insanlar oluruz.

Şimdi bütün bunları niye anlatıyorum? Çünkü İsa kendi zamanının dün adamlarına baktığında, onlara dedi ki; Siz insandan gelen övgüyü, Tanrı’dan gelen övgüye tercih ediyorsunuz, insandan gelen övgü Tanrı’dan gelen övgünün üstüne çıkmaması lazım. Ne demektir Tanrı’dan gelen övgü? Şimdiye kadar Tanrı sizi hiç övdü mü? Övdü elbette ama bilmiyorsun sen.

Şimdi yukardan gelecek bir sesi bekliyorsan çok beklersin. Ben patriğim, ömrüm bu yola adandı, her gün Kutsal Kitap okuyorum, vaaz veriyorum ben de halen yukardan bir ses duymadım. Ama ben Tanrı’nın beni övdüğünü, bazen de kaşlarını çattığını çok iyi biliyorum. Tanrı’dan gelen övgü nereden gelir? Ve biz niçin onu aramalıyız? Çünkü insandan gelen övgü kısıtlıdır ve cimridir insanlar, bir de abartır insan. İşte biz inancımıza, vicdanımıza uygun doğru bir şey yaptığımızda içerden bir ışık parlar, o Tanrı’nın övgüsüdür. Der ki doğru yaptın. Bu Tanrı’dan gelen bir övgüdür. Tanrı içimize bir göz yerleştirmiştir ve o gözle dünyayı seyreder.

Nasıl ki Tanrı sevgisi insana olan sevgimizi iptal ettirmez. Yuhanna ne diyor; Bir kişi diyorsa ki Tanrı’yı seviyorum, ama gördüğü kardeşine sevgi göstermiyorsa yalancıdır. Gördüğü kardeşini, yani Tanrı’nın benzeyişinde yaratılmış kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı’yı nasıl sevecek. Tanrı’dan övgü bekleyen kişi insandan da övgü beklesin abartmadan. Çünkü Tanrı içimize bu duyguyu koydu ki kendimiz için yaşamayalım, başkaları için yaşayalım. Tanrı herkesi bir armağanla dünyaya gönderir, bazılarını bir kaç armağanla gönderir ve der ki; Şimdi git o armağanı kullan, kullandığında övüleceksin, Ben de seni öveceğim.

Evrenin yaratanı beni hatırlıyor, ismimi biliyor, en büyük övgü işte budur, ve buna iman ettiğinizde en zengin insan sizsiniz, kimse sizi tanımazsa bile Tanrı sizi tanıyor. Tanrı’nın sevgisine emanet olun sevgili kardeşlerim.”

Vaazların ardından, Kilise’nin tadilat döneminde sökülen ve onarım gören 4 “Sırpanıgar”ı Patrik Sahak II tarafından, “Amen Aleluya” İlahileri eşliğinde Surp Müron (Kutsal Yağ) ile “Mesh” edildi. 

Daha sonra Patrik Sahak II’nin söylediği “Bahbaniç” (Koruma) duası, hep birlikte okunan Rab’bin Duası ve son takdis ile tören son buldu. 

Törenin ardından tüm inanlılar Kilise yönetimi tarafından yemeğe davet edildi. Patrik Sahak II’nin yemek duasının ardından yenilen yemekte inanlılar Patrik Sahak II ve birbirleri ile sohbet etme fırsatı buldular.

Myanmar Ordusu, Kilise Hizmetlerine Kısıtlama Getirdi

Tatmadaw olarak bilinen Myanmar ordusu, Chin eyaletinde kilise hizmetlerine kısıtlama getirdi. 22 Nisan'da milislerin hükümet yetkililerini taşıyan...

Serbest Bırakılan Pastör Yeniden Tutuklandı

Myanmar'da Yeni Yıl kutlamaları vesilesiyle 3.300 mahkum serbest bırakıldı. Serbest bırakılan Baptist pastör ise aynı gün içinde...

Etiyopyalı Hristiyanlar Barış İstiyor

Etiyopya Adigrat Episkoposluğu'ndan Episkopos Tesfasellassie Medhin, bölgede Tanrı'nın halkının dayanılmaz acılara maruz kaldığını söyleyerek, 2 Kasım 2022...

Hindistan’da Hükümete Harekete Geçme Çağrısında Bulunuldu

Hindistan'ın Manipur eyaletinde şiddet olayları yeniden şiddetlendi. Genel seçim sürecinde can kaybının artacağından endişe duyuluyor.  Hristiyan Dayanışma Birliği...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi