2023 yılının ilk Sevgi Sofrası (Madağ) 8 Ocak Pazar günü, Bakırköy Dzınunt Surp Asdvadzsdzni Kilisesi’nde, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyasetindeki Kutsal Sunu Ayini (Surp Badarak) ile gerçekleşti.
Kilisenin din görevlisi Peder Şahen Uhanyan eli ile sunulan Surp Badarak’ta, kilisenin diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucuları Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını kıdemli okuyucu Kamer Karataylı okurken, Kutsal Kase’yi Diyakos Aram Baronyan getirdi.
Bakırköy Kilisesi vakfının başkanı Mari Yancı, yöneticileri, bazı Ermeni vakıf yöneticileri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, kilisenin Karasun Mangants Korosu üyeleri, şefleri Sercan Gazer yönetiminde ve orgu eşliğinde seslendirdiler.
Surp Badarak sırasında Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”İncil bize diyor ki; Günü yaşa ama gününü Tanrı ile yaşa. Gündelik ekmeğimizi bize bugün ver. Bugün aç kalacak kimse var mı? Yok, bugünü kurtardın. Yarına da Haç çıkararak gir ve de ki, Tanrımla beraber gireceğim bu güne. Bugün de benim rızkımı verecek.
Eski antlaşmada Tanrı’nın isimlerinden birisi de “Yahve Yire”idi, tedarikçi Tanrı. Tedarik eden, sağlayan, bize sunan, nimetlerini bize ulaştıran, ve bize soluğumuz kadar yakın olan Tanrı.
Tanrı’nın senaryosu bu, bu bir tesadüf değil. Sarayda da doğabilirdi İsa, Tanrı istedi ki böyle doğsun. Bize öğretsin ki, Tanrı ile beraber yürüdüğünüzde size hiç bir şey zarar vermez. Hiç bir şey size dokunmaz O istemeden. Size dokunduğunda da, Tanrı size gereken gücü verir onu taşıyabilmeniz için.
Tanrı’ya güvenerek yaşıyacağız. Tanrı bizden cesur yürekler istiyor. Nasıl ki çocukken bir şeyden korktuğumuzda babamızın elinden tutardık, bunun gibi, balıkız sıkıştığında, hayat bizi korkutmaya başladığında Baba’mızın elini tutalım ve onu hiç bırakmayalım. Korkusuz yaşamanın sırrı, elinde olanın değerini bilmektir.
Aziz Altın Ağızlı Yuhanna diyor ki; Bana, benden başka hiç kimse zarar veremez. Tanrı’yla yürüdüğüm müddetçe bana benden başka hiç kimse, hiç bir şey zarar veremez. Sadece ben kendime zarar verebilirim. Başkaları beni yaralar, öldürür hatta, ama bana zarar veremezler, Tanrı’yla beraber olduğum müddetçe. Çünkü Tanrı her şeyi telafi eder. Tanrı her şeyi tedarik eder. Bir gün kemiklerim yok olduğunda toprakta, Tanrı beni yeniden yaratır, yeniden hayat verir bana. Herkes adımı unuttuğunda, O halen benim kim olduğumu hatırlar. Hiç bir şey bana zarar veremez.
İşte bu cesareti ve bu korkusuzluğu edinmeliyiz. Korkmadan yaşamanın sırrı, elimizde olan şeyin farkına varmak, Tanrı’nın farkına varmak, O’nun babamız olduğunu anlamak, O’nunla samimiyeti geliştirmektir. Çünkü pek çoğumuzun sorunu, Tanrı’ya inanıyoruz ama O’nunla samimiyeti geliştirmiyoruz. Onun için tanımıyoruz Tanrı’yı, duamız eksik, ibadetimiz yavaş. Tanrı’yı sadece ihtiyaç olduğu zaman arıyoruz, halbuki günümüzün en önemli kısmını O’nunla geçirmeliyiz. Dua ederek, O’nun sözünü okuyarak, üstüne düşünerek, Kiliseye gelerek, vaaz dinleyerek. Siz Tanrı’ya yaklaştığınızda Tanrı da size yaklaşacak, o zaman anlayacaksınız ki O size en büyük kaledir. O size en büyük kalkandır. Tanrı’yı her gün ziyaret ederseniz, her gün O’nunla olursanız evinizdeki şömine olur Tanrı. O’nun sizi ısıttığını, cesaretlendirdiğini bilir. Ne mutlu bu ateşi içinde taşıyanlara. Bu ateş bizimleyken bize hiç bir şey zarar vermeyecek, yeni yıl da bereketleri ile beraber gelecek. Korkmayın ve ağzınızı olumsuza alıştırmayın, bilin ki Tanrı bizimleyse bize karşı kim vardır. Güzel günler göreceğiz, her şey daha da iyi olacak hem benim, hem toplumum hem de dünya için. Tanrımızın bunu yapmaya gücü yetiyor yeterki biz doğru insanlar olalım, O’nun yollarından ayrılmayalım. Tanrı hepinizi bereketlesin.”
Vaazların ardından, Rab’bin Duası okundu. Daha sonra toplu tövbeyi Patrik Kadasetli Sahak II yaptırdı. Ardından Komünyon (Hağortutyun) dağıtımına geçildi.
Surp Badarak’ın sonunda kilisenin hayırseverleri, hizmette bulunanları ve tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu. Ardından Patrik Hazretleri, Kilise’nin “Madağ”ını kutsadı. Sonrasında hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ve Patrik Hazretlerinin takdisi ile ayin son buldu.
