26 Nisan 2024 Cuma

Gidenlerin Ardından

İlyas Uyar

Yaşarken ne kadar çok yer değiştiriyoruz değil mi.Tam evimize alıştık derken okul sıralarına, tam şehrimize alıştık derken üniversiteye, tam yerim iyi derken askerliğe, tam bu dünyaya alıştım derken öte dünyaya. Bitmiyor bu taşınma çilesi.

Taşınırken sadece eşyalarımızı mı yanımızda taşıyoruz? Geride bıraktığımız dostluklar, arkadaşlıklar komşuluklar, kırılıp dökülen bir dünya eşya, yanımda götürmeyeyim diye öteye beriye dağıttığımız berjerleriniz, zigon sehpalarınız, eski tül perdeleriniz.

Bir hayata yeniden başlamak; hele ki eski geldiğiniz yerden ayrılmayı hiç istemezken, eşinizi dostunuzu özlerken, gidenin ardından gözyaşı dökmek ne zordur.

Sanırım kilisemizde son 3 yılın en belirgin duygusuydu ayrılıklara üzülmek. Kilisemizden 4-5 aile burada büyük bir alçakgönüllük ile yürüttükleri hizmetlerini bırakmak zorunda kalarak uzaklara gittiler.

Halen nedeni konusunda muallakta olduğumuz aslında az çok kestirebildğimiz bir siyasetin kurbanı oldular gidenler veya ‘gönderilenler’.

Evler dağıldı, ayrılıklar yaşandı, eşyalar dağıtıldı; buradan uzaklaşmak zorunda kalanlar sanki organ bağışı yaparcasına burada kalanlara yaşamlarından yaşam verdiler. Yeni evler açıldı ama halen gidenlerin yerleri dolmuş değil.

Hepsi de sanki seçilmişcesine kilisenin hizmetlerinde kiliseyi taşıdılar. Elimizi atmakta çekindiğimiz çekineceğimiz hizmet kapıları açtılar, ondalıktan,  evliliğe ruhsal yaşamdan Rabbe yaraşır bir hayata kadar bir çok tavrı davranışı ilk onlarda gördük.2. Korintliler 6:4 ayetini birebir yerine getirdiler.

Gencinden yaşlısına her yaş grubundan birisine kesinlikle hitap eden işler yaptılar.Tapınmada duada hizmette örnektiler.

Sonra bir gün gittiler. Ağzınızdan işi öğütmek ve çiğnemek, kesmek, biçmek olan koskocaman bir dişi çekmek gibi, çekildikten sonra bile uzun bir süre o dişle yemek yemeye çalışırsınız da, ısırınca durumu anlarsınız ya işte öyle.

Manen büyük üzüntü duyduk duymaktayız.

Anlaşılacağı üzere gitmek zorunda olan kardeşlerin hemen hepsi yabancı uyruklu.

Türk vatandaşı değiller. Hepsi başka başka memleketlerden kalkıp gelerek evlerini akrabalarını tanıdık eş dost konu komşularını bırakarak yabancı bir ülkede, dil engelini, kültür engelini aşmak gibi büyük bir dalgayı göğüsleyerek Türkiye’ye gelip hizmet eden insanlar.

Aralarında bazıları var ki dünkü Türkiye kiliselerinin kilise babaları sayılır…

Türk kilisesine Rabbin aracılığı ile can veren adamlar. Şimdiki önderliğe yön vermiş insanlar. Aralarında bazıları var ki bu gün kiliseleri kaldıran vizyon veren bir çok kardeşin göbeğini mesihe bağlayan adamlar.

İşte onlar şimdi yoklar.

Ne oldu? Türkiyede kalan yabancılar şimdiye kadar herhangi bir sorun yaşamadan izin alıp kalabiliyorlardı düne kadar, kalmalarında sakınca görülmeyen yabancıların özellikle Güneydoğu’dan apartopar gönderilmeleri artık bu siyasetin değiştiğine, başka bir yol izlenmeye başladığına delaletti zaten.

‘Kalırken iyiydi ama’ diyebilirsiniz biz kalmalarına da gitmelerine de laf etmiyoruz, bunun hukuki bir sürece bağlanmadan apar topar yapılmasına ‘yaptım olducu’luğa’ getirilmesine üzülüyoruz.

Ayrıca gönderilen kardeşlere her türlü hukuki yolu kapayıp bu konuda uğraşan bizleri de bürokrasinin derin labirentine sürerek işin zora sokulması da üzücüdür.

Ne olacak şimdi.Dağıldı mı kilise? Başsız koyunlar gibi yoldan sapıp oturup dizlerimizi dövüyoruz? Tabiki hayır!

Pavlusun şu sözü her zaman hatırımdadır.

Rom 8:36  Yazılmış olduğu gibi: “Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz.”

Ölenlerin arasında kilise önderleri yokmuydu acaba. Yitip giden bir kardeşiniz, tapınma önderi, gençlik önderi. Her gün bir kardeşinizi ertesi gün göremediğinizi düşünün.

O zaman ne olacak gidenler olduğunda? Düşenler? Yitenler? Zannediyor musunuz ki yeri göğü yaratan Rabbin işi durur, taşlardan bile İbrahim’e oğullar çıkartacak gücü olan kilisesini taşımayacaktır.

Bu gidenlerin ardından yeni canlar, yeni meyveler, yeni önderler yeniden doğanlar ardı arkası kesilmeden gelmeye devam edecekler.

Evet üzülüyoruz, yıllar süren dostuluklar, ilişkiler, ruhsal babalarımızın abilerimizin kardeşlerimizin arkadaşlarımızın hukuku dururken yüreğimizde yalan söylemiş oluruz. Gidenlerin ardından el sallamaktayız…

Ama kimse çöktüğümüzü düştüğümüzü yeniden kalkamayacağımızı söyleyemez!

Çünkü dün gidenlerin bu gün bizim sürdürdüğümüz işin sahibi halen çalışmaktayken gelecek her türlü etki (ister siyasal ister fikirsel) Tanrısal isteğin karşısında eriyecektir.

Yuh_5:17  Ama İsa onlara şu karşılığı verdi: “Babam hâlâ çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.”

Babamız halen çalışıyor her şeye rağmen…

24 Nisan Anma Töreni, Kutsal Sunu Ayini ile Gerçekleştirildi

24 Nisan anma Surp Badarak'ı (Kutsal Sunu Ayini) Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi'nde sunuldu. Türkiye Ermenileri Patriği...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan Vesilesiyle Yayınladığı Mesaj

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Ermenileri Patrikliği ve Ermeni toplumuna gönderdiği 24 Nisan taziye mesajı, bugün İstanbul Kuzguncuk Surp...

Türkiye Ermenileri Patrik Sahak II’nin 24 Nisan Anması Mesajı

Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, 24 Nisan anması için bir mesaj yayınladı. Bugün 24 Nisan. Bu...

Hindistan’da Şifa için Dua Edilmesi Yasaklandı

Hindistan'ın Assam eyaletinde hastaların şifa bulması için dua edilmesi yasaklandı. Karar, Hristiyanlar tarafından endişeyle karşılandı. 2024 tarihli yasa...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi