29 Nisan 2024 Pazartesi

2023 Türkiye Genel Seçimleri: “1,5 Milyon Oy Yer Değiştirebiliyor”

Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanını belirlememize sayılı günler kaldı. Tüm ülkenin gündemi siyaset olmuş durumunda ve eminiz ki pek çoğumuz başımıza gelecekleri merak ediyoruz. Ancak en çok merak edilen konulardan birisi oylarımızın bulunduğu sandıkların güvenliği.

Daha önceki seçimlerde yaşanan sorunları herkes hatırlar. Örneğin 2018 seçimlerinde bazı partilerin sistemleri çökmüş ve partililer ciddi problemlerle karşı karşıya kalmıştı. Bu sebeple de çok sayıda insan benzer sıkıntıların önümüzdeki seçimde de yaşanmayacağından ve seçimlerin ‘güvenli’ olduğundan emin olmak istiyor. Seçim konusunda yaptığı araştırmaları, “Seçim Güvenliği için Sandıkları Korumak” adlı kitabında toplayan araştırmacı, gazeteci Seçil Türkkan, güvenlikle ilgili endişeleri, sistemlerin nasıl işlediği sorularına cevap verdi. 

Neler “seçim güvenliği” çalışmalarının kapsamına girer, neler girmez? Örneğin seçim öncesi yaşanması muhtemel olayları ve sosyal medya dezenformasyonu bu güvenlik çalışmalarının kapsamında mı ele alınıyor, yoksa seçim güvenliği sadece “oyların atılmaya başlandığı ve sayımın tamamlanıp tasdiklendiği” sürece ilişkin önlemleri mi kapsıyor? 

“Seçim güvenliği öncelikle insanların duygu dünyasında başlıyor aslında. Sorumluları bu konu hakkında ne kadar şeffaf, ne kadar açıklayıcı ve güven tazeleyici davranırsa, kamuoyunun bu konudaki duygu durumu da buna göre şekilleniyor. Kamuoyunun seçim güvenliğine dair herhangi bir endişesi yoksa tartışılabilen şey halk çoğunluğunun sandık iradesine yansıtılabilmesi, seçimin demoratik yapımına dair süreçlerin izlenmesi, raporlanması oluyor. Ancak Türkiye’de bir sandık hareketinin ortaya çıkışıyla şunu anlıyoruz; insanlar sisteme güvenmiyor.”

Siyasi partilerin, seçim güvenliğini sağlamak için başvurdukları alternatif yollar ne kadar güvenilir?

“Bu konu elbette tüm siyasi partilerin konusu. Seçimleri düzenleyen Yüksek Seçim Kurulu ile olan siyasi ilişkisi, kurumların kendilerine bağımlı hale gelişi öncelikle insanların güvenini kıran unsurlar. Bunun yanında, kitap çalışmam için röportaj yaptığım kişilerin güvenini özellikle kıran ve tekrarlayan fenomenler var. Bunlardan biri YSK’nın mühürsüz oyların geçerli sayılması yönlü kararı, ikincisi ise ilk seçimde arada 13 bin fark olduğu için tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri.

Yani bu fotoğrafa bakınca siyasi partilerin, seçim güvenliğini sağlamak için aldıkları alternatif yollar, daha çok almak zorunda oldukları ekstra önlemler haline geliyor. Pozisyonu böyle tariflemek doğru olan.

Seçim güvenliği ve müşahitler partilerin gönüllülerin bu konuyu gündeme getirmesinden önce pek de üzerine düşündükleri, çalıştıkları bir alan değildi ancak 2014 seçimlerinde Oy ve Ötesi’nin ortaya çıkışı ile birlikte özellikle muhalif partilerin sahiplendiği bir gündem halini aldı.

Toplarsam, eğer siz ülkeyi yönetirken demokratik hakların tümünü bir sandığın içine tıkarsanız, sandıkları korumak da oy vermek de bir siyasi protestoya dönüşür ve karşınızda yeni katmanlı “gönüllü” hareketler bulursunuz. Olan da bu.”

  • Oxford İnternet Enstitüsü raporlarına göre 2020’de en az 81 ülkede sosyal medyada organize manipülasyon kampanyaları da düzenlendi. Bu araştırmaların kuşkusuz daha detaylıları da vardır. Türkiye’de bahsettiğimiz “sosyal medya troll” tartışmalarını bunlardan azade düşünemeyiz bana kalırsa ama bu gibi konularda korkuya ve yargılara varmadan konuşmak için verilere ihtiyacımız var.  

  • Seçimler yaklaşırken tüm taraflar ellerindeki kartları oynayacak dolayısıyla sosyal medya tüm bu oyunun büyük bir parçası olacak elbette. Burada tüm tuzaklara basmamak için internette her gördüğümüze inanmamak yapacağımız ilk şey olabilir.  

  • Bunun yanında Türkiye seçimleri için bahsedebileceğimiz şey bir nebze daha başka bir şey; olağandışı oylar. Bu, şu anlama geliyor; örneğin bir sandıkta bir partinin tulum çıkarması… Prof. Ali Çarkoğlu söyleşimizde “Forensic analysis of Turkish elections in 2017-2018” isimli makaleden bahsederek detaylandırmıştı. Makalede 2018 seçimlerinde 1,5 – 2 milyon oyun yer değiştirmiş olabileceği söyleniyor.  

İnsanların fikirlerini değiştirmeye yönelik planlı şekilde yayılan dezenformasyon yoluyla manipülasyon yapılması, seçim güvenliği çalışmalarının kapsamına girer mi? 

“Güveni tesis etmek ya da sarsmaya yönelik her şey bana kalırsa bu kapsama girer.”

Seçim güvenliğini savunmak için illaki bir siyasi parti ya da STK’ya dahil olmaya gerek var mı? Dahil olmanın bağımsız şekilde mücadele etmekten ne farkı var? 

“Seçim güvenliği bir yurttaş olarak evde oturduğunuz yerde de talep edebileceğiniz bir şey elbette ama bunu örgütlü bir şekilde yapmak, bir organizasyonla ‘seçim güvenliği’ için çalışmak bir kar topunu büyütmeye benziyor. Bence aradaki fark da böyle.  

Yurttaş olarak seçim güvenliğinin talep edilmesi ise temel haklarımızdan. Katılımcılığın, Meclis’te fikirlerimizin temsil edilmesinin amasız, fakatsız ilk koşulu.”

Diyelim ki seçim günü bugüne kadar görülen şaibelerden çok daha ciddi sorunlar yaşandı. Böyle bir durumda vatandaşların yasal hakları nedir? 

“Yazdığım gönüllü sandıkları koruma hareketi yasalarda yazmayan ama yasalara aykırı da olmayan yollardan biri. Bana kalırsa halk kendi öngörüsü ve ihtiyaçlarına göre olanı biteni gerektiğinde kendisi yaratabiliyor da yani. Yasallıkla ilgili konuşacaksak yasaları aşan herhangi bir şaibeye rastlayacağımızı düşünmüyorum; Ancak bu kişilerin bulunduğu yerlerde sandıklarını koruması ya da korunduğundan emin olması ile mümkün.” (webtekno)

Hristiyanlar Yangının Harap Ettiği Kilisede İbadet Etti

Kutsal Cuma için ibadet etmek isteyen Hristiyanlar, 2022'de Fulani militanları tarafından ateşe verilen kilise binasında bir araya...

Hatay İskenderun’da Palmiye Pazarı

İskenderun’da Bayram Coşkusu Kilise Bahçesine Taştı İskenderun Aziz Corç Rum Ortodoks Kilisesi’nde, geçtiğimiz Pazar günü İsa Mesih’in Yeruşalim’e...

Evrensel Coşku Yaratan “The Chosen” SAT-7’ye Geliyor

SAT-7, uluslararası boyutta başarılı olan The Chosen dizisini yakında platformlarında yayınlanacağını duyurmaktan mutluluk duyuyor. The Chosen, Orta...

Acıların Ortasında Yaşam Mücadelesi Veriyorlar

Nijerya'da ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin (IDP) yaşadığı kamplarda acı ve gözyaşı hakim. Kamplarda çok sayıda kadın...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi