Türkiye’de kendisini zaten zor anlatan Hristiyanların hassasiyeti önemsiz, bilimin ve aklın gerçekleri önemsiz, habercilik etiği önemsiz. Aynı popülizm İslam’a saldırı söz konusu olduğunda nefret çığlıkları atabiliyorken başkalarının kutsalını yok sayma konusunda oldukça derin bir hataya düşüyor.
Birkaç haftadır Türk basının yoğun ilgi gösterdiği bir haber internette geziniyor. Aslında Türkiye’de Hristiyanlık tartışmalarının merkezinde yer alan ve Hristiyanlığa karşı argümanların başında gelen bir konu bu. Barnabas İncili ve sürekli bir yerlerde bulunan yeni İncil metinlerinden bahsediyorum. Bu sefer de İran’dan yeni Barnaba İncili haberleri geldi. Elbette konunun uzmanı! olmuş ülke medyasının Hristiyan inancına saldırma içgüdüsü hemen devreye girdi. Bu uydurma incilin İslam teolojisi açısından bile sahih bir belge sayılamayacağı birçok ilahiyatçı tarafından dile getirilmesine rağmen, bu sözde yeni habere dört elle sarılanlar oldu. Vatan Gazetesi’nde ki bir köşe yazısında Süleyman Ateş şöyle diyordu; Bana göre bu İncil’i, Hıristiyanken Müslüman olmuş bir Hıristiyan papazı, İslâmi bilgilerinin etkisi altında yazıp Barnaba ya nisbet etmiştir. İnsan bu İncil’i okuduğu zaman sanki Hz. İsa’nın hiç mesajı yok, sırf Hz. Muhammed’i ve onun mesajını haber vermek, onun risaletinin alt yapısını hazırlamak için görevlendirildiği izlenimini edinmektedir. Bu doğru olmadığı gibi Kur’ân’a da aykırıdır. Çünkü Kur’ân, Hz. Muhammed’in kitap sahibi olan İbranilere değil, kitap sahibi olmayan Araplara gönderildiğini vurgular.(Vatan Gazetesi, 08.03.2005)
Bu yaklaşım Barnabas İncili’yle ilgili temel teolojik yaklaşımdır. Hiçbir ciddi din bilim uzmanı veya din adamının kaynak veya dayanak olarak bu uydurma metne başvurmadığı açıktır. Ancak olayın medyatik boyutu ve Hristiyan inancına yönelik, İncil değiştirildi! iddialarının desteklenme arzusu böylesi yanlı bir görüşü temellendiriyor.
Bu haberlerin sürekli ısıtılmasıyla ne amaçlanıyor? İslamın üstünlüğü üzerinden mi Hristiyanlık eleştirisi getirecekler, orjinallik iddialarını mı destekleyecekler? Aslında bu yayınların İslamı desteklemek gibi bir amacı var mı gerçekten? Bence yok.
Barnabas İncili tartışmaları toplumda sıkça karşılığını bulan mistisist bir yaklaşımdan yararlanmayı amaçlıyor. İnsanlara hiçbir yararı ve amacı olmayan sorular ve sonuçlar veriyor. Bir inancı etik, teolojik ve tarihsel gerçekliğinden soyutlamayı amaçlayan menfi bir tutum bu. Bazı zihinlerde yarattıkları muğlaklık, popülizmin beslediği yeni bir kazanç demek. Daha çok okur, internette yaygınlık ve bir adım daha ilerlemek demek. Türkiye’de kendisini zaten zor anlatan Hristiyanların hassasiyeti önemsiz, bilimin ve aklın gerçekleri önemsiz, habercilik etiği önemsiz. Sadece bir sıçrama yarat ve sonuçlarını izle. Aynı popülizm İslama saldırı söz konusu olduğunda nefret çığlıkları atabiliyorken başkalarının kutsalını yok sayma konusunda oldukça derin bir hataya düşüyor. Üstelik haberi yapanlar konuyla ilgili hiçbir uzman fikre sahip olmadıkları için ortada sadece cevabı olmayan bir soru işareti bırakıyor.
Açıkça ifade etmek isterim, hiç lafı dolandırmadan ve direk olarak. Barnabas İncili denilen metin kendi içinde bile yüzlerce çelişki taşıyan, İslam fıkhı açısından dahi şüpheli ve tarihi olarak tümüyle yanlış veriler içeren sahte bir İncil denemesidir. Hristiyan inancı Tanrı Sözü’ne dayanan varlığını 2000 yıldan uzun zamandır sürdürmektedir ve eleştiri yapılacaksa kendi metinleri üzerinden yapılmalıdır. Barnabas İncili hiçbir dini hassasiyetinizi beslemez. O kendi yarattığı yalanın kölesidir.
Gökhan Talas
