Kiliselerin sürekli saldırıya uğradığı Sudan’da, Ortodoks Kilisesi, daha önce hükümet tarafından izin verilmemesine rağmen, sonunda bir yerleşim bölgesindeki kendi arazisinde kilise inşa etme izni aldı.
Kaynaklar, Christian Solidarity Worldwide’a (CSW) hükümetin Hartum Eyalet Valisi Ayman Khalid Nim’den davayı incelemesini istemesinin ardından 16 Temmuz’da inşasına izin verildiğini söyledi.
Arazi, Ortodoks Kilisesi’ne ait olsa da, hükümet kiliselerin inşası için planlama iznini reddetme yetkisine sahip. Ayrıca, yetkililer Şehir Planlama Dairesi’nin izin vermemesi durumunda, kilise inşasından bir yıl sonra binayı yıkma yetkisine de sahip.
Kilise projesi başlangıçta Şehir Planlama Dairesi tarafından reddedildi ve kilisenin konut üzerine inşa edilemeyeceği söylendi. Şehir Planlama Dairesi’nden Hassan Isa, Ortodoks Kilisesi’ne, ‘kilisenin arazilerini ibadet yeri olarak kullanabilmesi için kayıtlarını konuttan ticari kullanıma değiştirmeleri ve tüm komşu mülklerden izin almaları’ gerektiğini söyledi.
Ortodoks Kilisesi’nin önündeki bir diğer engel ise, bölgede yaşayan herhangi iki kişinin kilise inşasına karşı çıkması durumunda planların reddedilmesiydi. CSW’nin Kurucu Başkanı Mervyn Thomas, Ortodoks Kilisesi’nin kendi topraklarında ibadet yeri inşa etme iznini kutlayan bir bildiri yayınladı. Thomas, ‘‘CSW, Hristiyanlara yönelik ayrımcı kararın geri alınmasını memnuniyetle karşılamaktadır; ancak kiliselerin tescili ve inşası için net bir sürecin olmamasından dolayı endişeliyiz’’ dedi.
Thomas ayrıca, Sudan Evanjelik Presbiteryen Kilisesi’ne yönelik ihlallerden sorumlu olduğu bildirilen Hartum Bahri bölgesinin eski yöneticisi Nagi Abdalla’nın görevden alınmasını da memnuniyetle karşılayarak, ‘‘Hartum Bahri’deki kilise mülklerinin tahrip edilmesine yol açan sözleşmelerin acilen gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz’’ dedi.
Abdalla’nın resmi olmayan kurumlarla çok sayıda sözleşme imzaladığı ve bunun kiliseye ait mülklerin yok edilmesine yol açtığı bildirildi. Thomas, ‘‘Bu davada atılan olumlu adımları memnuniyetle karşılıyoruz, ancak Sudan hükümetinin davaları geçici olarak çözme şeklinden endişe duyuyoruz. Bu karar alma süreci önceki rejim tarafından benimsendi, ancak hukukun üstünlüğünü ve idari yönetimi engelliyor’’ dedi.
Tüm dini gruplara eşit muamele yapılması çağrısında bulunan Thomas, ‘‘Bütün dini grupların eşit muamele görmesini sağlamak için ibadet yerlerinin inşası ve tescilinde açık ve şeffaf süreçlerin uygulanması için çağrıda bulunuyoruz’’ dedi.
CSW, Sudan’daki kayıt dışı arazilerdeki kiliseleri kaydetme prosedürünün ‘karmaşık ve belirsiz’ olduğunu ve Ortodoks Kilisesi’ne izin verilmesinin baskılar sonucunda gerçekleştiğini söyledi. CSW, ‘‘Kilise inşa edilse bile, teorik olarak hala risk altında. Çünkü konut arazisinde inşa edilecek olan kilise, Şehir Planlama Dairesi tarafından yıkılabilir’’ dedi.
Sudan, Hristiyanlara yönelik zulmün incelendiği Open Doors Dünya İzleme Listesi’nde 13. sırada yer alıyor. Ancak 2019’da Diktatör Ömer el-Beşir’in devrilmesinin ve yeni bir anayasa bildirisi yayınlanmasının ardından son zamanlarda inanç özgürlüğüne doğru adımlar atıldı.
43.5 milyon nüfusa sahip Sudan, yaklaşık 2 milyon Hristiyana ev sahipliği yapıyor. (CP)
