Lifeway Research’ün son anketine göre, Protestan kiliselerinin çoğu salgının başlangıcından bu yana yüz yüze hizmetlere devam ederken, cemaatin katılımda artış gözlemlenmedi.
1-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen ve 1000 Protestan pastörün yanıtlarına dayanan anket, Protestan kiliselerinin yaklaşık yüzde 98’inin yüz yüze hizmetler için yeniden açıldığını gösterdi. Öte yandan, kiliseye kişisel olarak katılım oranı, salgın öncesine kıyasla oldukça düşük. Ocak 2020’deki verilerle karşılaştırıldığında, kiliselerin yüzde 13’ü Ağustos itibariyle COVID-19 öncesi katılımlarının yüzde 50’sinden daha azına sahip olduğunu bildirdi. Yüzde 35’i, salgın öncesi katılımlarının yüzde 50-70’ine sahip olduğunu belirtirken, yüzde 30’u ise katılım oranının yüzde 70-90 arasında olduğunu açıkladı.
Yaklaşık sekiz kiliseden biri, yüzde 90 ila 100 arasında katılım düzeyine sahip olduğunu belirtirken, yüzde 9’u ise Ağustos ayında katılım oranının salgın öncesine kıyasla daha da arttığını açıkladı.
Lifeway Research genel müdürü Scott McConnell, ‘‘Pastörler ve kilise liderleri bu konuda endişeli. İbadetlere katılım artıyor, ancak salgın öncesi verilerle kıyaslandığında arada büyük bir boşluk var’’ dedi.
Lifeway Research anketinde, siyahi pastörlerin beyaz pastörlere kıyasla katılım düzeyinin salgın öncesine oranla yüzde 30’dan daha az olduğunu bildirme oranının 12.5 kat fazla olması, kiliseler arasındaki eşitsizliği gösterdi. Pastörlerin yüzde 73’ü, Ağustos ayında yüz yüze katılım sayısının 100 kişiden az olduğunu söyledi. 100’den az katılımcısı olduğunu belirten kiliselerin yüzde 40’ı, hafta sonu ibadeti için kiliseye 50’den az kişinin katıldığını açıkladı. Ayrıca pastörlerin yaklaşık yüzde 6’sı, 250 veya daha fazla kişinin yüz yüze kilise hizmetlerine katıldığını belirtti. Araştırmadaki önemli bir bulgu, küçük kiliselerin daha büyük kiliselere kıyasla daha iyi katılım düzeyine sahip olması.
McConnell, ‘‘Çoğu küçük kilise salgın öncesi katılıma geri dönemedi, ancak büyük kiliselere kıyasla daha iyi durumda olduğunu söyleyebiliriz. Güvenlik, çevrimiçi toplantı için teknoloji seçeneklerindeki farklılıklar veya inanlılar arasındaki güçlü ilişki, küçük kiliselere yardımcı olabilir. Nedenlere bakılmaksızın, kişisel olarak ibadetlere devam etme eğilimi, küçük kiliseler için umut verici görünüyor’’ dedi. (CHL)
