Savaş muhabirleri Ukrayna’daki çatışmaları duyurmak için yaşamlarını tehlikeye atarken ve haber muhabirleri dünyanın dört bir yanında yaşanan trajedilerle mücadele ederken, Hristiyanlar ve kiliseler medya ve medya çalışanları için herkesi dua etmeye çağırdı.
Hristiyanlar tarafından yapılan çağrı, 2022’de dünya çapında 49 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğü, 524’ünün ise tutuklu olduğu bilgisinden sonra geldi. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), yaşananları duyurmaya çalışan gazetecilerin maruz kaldığı riskleri vurguladı. RSF tarafından yapılan çalışmalarda Kuzey Kore, Eritre, İran ve Çin’de basın özgürlüğünün ulaştığı korkunç boyutlara değinildi.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in iktidardaki tutumu, medya çalışanlarına yönelik katı duruşunu onaylıyor gibi görünüyor. Bu ayın başlarında, 2017’de gazeteci Daphne Caruana Galizia’ya düzenlenen suikast itiraf edildi. Medya çalışanlarına yönelik dua çağrısı, aynı zamanda asılsız haberlerin ve dezenformasyonun dünya genelinde büyük bir endişe kaynağı olduğu bir zamanda geldi.
Christians in Media kuruluşu, web sitesinde videolar ve dualar yayınlayarak herkesi medya ve medya çalışanları için dua etmeye çağırdı.
Medya sektöründe kariyer hedefi olan Hristiyanları teşvik eden televizyon sunucusu Simon Thomas, ‘‘Tanrı’yı yaptığınız her işin merkezinde tutun. Her aşamaya Rab’bi dâhil edin. Çünkü bazen aksilikler yaşanacak ve istekleriniz gerçekleşmeyecek. Öyle zamanlarda Tanrı size yol gösterecek’’ dedi. Eski Blue Peter ve Sky Sports sunucusu, inancı konusunda her zaman açık olmaya çalıştığını belirtti. Thomas, ‘‘Medya ortamındaki bir iş görüşmesinde inancım hakkında elbette konuşacağım. Bu, kimliğimin bir parçası. İnancım işveren için sorun olacaksa, orada çalışmamayı tercih ederim’’ dedi.
TV sunucusu Dan Walker ise, ‘‘İnancımın bana verdiği en önemli şey, yeni bir bakış açısı kazanmaktır. Ailem, arkadaşlarım ve inancım hayatımdaki en önemli değerlerdir. İnancım gereği pazar günleri çalışmıyorum. Haftanın diğer günleri sıkı çalışırım, ancak pazar günü ailemin bir arada olmasını isterim’’ dedi.
Christians in Media, ‘‘Ya sev ya da nefret et anlayışı, medyada hayati bir rol oynuyor. Medya, insanların sesinin duyulmasını, güçlülerin hesap vermesini ve haksız eylemlerin duyurulmasını sağlar. Hristiyanlar olarak, medyanın toplumdaki önemli hizmetini destekliyoruz. Ulusal gazetelerden yerel radyoya, web sitelerinden bloglara kadar hepsinin ayrı bir önemi var. Dünyamızın sorunları ve sevinçleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyoruz ve bunun için gelişen bir medyaya ihtiyacımız var’’ açıklamasında bulundu. (CT)
