Ermeni Apostolik Kiliselerinde Noel coşkusu 05 Ocak Cuma akşamı “Cırakaluyts” (Doğuş Yortusu Arifesi) Surp Badarak’ı (Kutsal Sunu Ayini) ile başladı.
05 Ocak Cumartesi akşamı Ermeni Apostolik Kiliselerinde Doğuş Yortusu Arifesi Cırakaluyts Surp Badarak’ı sunuldu. Feriköy Surp Vartanants Kilisesi’ndeki Surp Badarak’a Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyaset etti ve vaaz verdi. Surp Badarak öncesi Diyakos Armenak Kazancıyan’ın hazırladığı kilisenin çocuk okuyucuları, geleneksel olarak kutsal kitap bölümlerini okudular.
Kilisenin din görevlisi Peder Şirvan Mürzyan eli ile sunulan Surp Badarak’ta kilisenin diyakosları, kıdemli okuyucuları ve okuyucuları Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Diyakos Armenak Kazancıyan günün İncil okuma parçasını okudu ve sonrasında Kutsal Kase’yi getirdi.
Rahip Hovagim Seropyan, Fener Rum Patrikliği’nden Peder Dimitri Mayoğlu, Feriköy Kilisesi vakfı başkanı Manuk Öğer, yöneticiler ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu törende ilahileri Vartanants Korosu üyeleri şefleri Sibil Arsenyan yönetiminde seslendirdi.
Surp Badarak sırasında Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
Doğuş Bayramı’nda biz bir bebeğin doğuşunu kutluyoruz, dünyanın en büyük şahsiyeti, İsa Mesih’in doğumunu kutluyoruz. İncil’de yazılmış olan yazıların ışığında biz kendi hayatımızla ilgili de sırlara vakıf oluyoruz. Çünkü oradaki her bir söz bize bir şeyler hatırlatıyor. Onun için Hristiyanlar iyi kutlarlar bu Doğuş Bayramı’nı, 1 gün kutlamazlar 2 ay kutlarlar. Bazen soruyorsunuz niçin herkes aynı günde kutlamıyor? İyi ki kutlamıyor. Çünkü bu günlerin kutlanışı şu; Mesih’in doğuşu o kadar önemli bir olay ki bir gün değil bir sezon kutlanmalı. Bu Noel sezonudur, ve bu şekilde kutlanmalı çünkü orada, kutlanacak, hatırlanacak pek çok olay var ve onların her biri hayatımıza ışık tutuyor. Üstelik biz 6 Ocak’ta kutladığımızda 2 bayramı birlikte kutluyoruz, Efendimiz İsa Mesih’in Doğuşu ve aynı zamanda Vaftizi. Biz buna “Asdvadzahaydnutyun” yani “Tanrı’nın belirişi, Tanrı’nın kendini açması bayramı” bu bayramda biz Tanrı’nın kim olduğunu çok daha iyi anlıyoruz, kavrıyoruz.
Bu bayramın en güzel ifadesini Aziz Atanas bize anlatıyor, diyor ki; Tanrı, İsa Mesih’de insan oldu ta ki insan İsa Mesih’le Tanrılaşsın. Yani doğan bebek bize Tanrılaşmanın yolunu gösterecek. Bizler nasıl Tanrı’nın çocukları olabiliriz.
Tanrı’nın kelamıdır her bir bebek bu dünyaya, “Ben sizden umudumu kesmedim ama görüyorum ki siz Benden umudunuzu kestiniz. Başka şeylere umut bağlamışsınız, çok fazla parayı, kariyeri düşünüyorsunuz, üstelik ayrı ayrı düşünüyorsunuz, beraber zenginleşmeyi, mutlu olmayı düşünmüyorsunuz çünkü Beni unuttunuz.” Sevgili kardeşlerim gelin bizler de Tanrı’nın bizde çalışmasına izin verelim. İzin verirsek, O sessiz sedasız zaman içinde kendi işini gerçekleştirecek. Bilmiyorum ne zaman ama senin hayatında bir gün Tanrı doğmuş olmalı yoksa bugün burda olmazdın. İçinde bir şey seni büyütmüş, sana İman vermiş, sessiz sedasız seni bu kiliseye bağlamış, büyütmüş seni.
Evet bayramımız, bayramınız kutlu olsun. Bebek İsa’nın size öğreteceği çok şeyler var. Ama lütfen yeniden doğun, Tanrı’dan, Kutsal Kitap’tan doğun, İncil’inizi açın okuyun, Tanrı’lık çocuğu olmanın payını kapın, yüreğiniz sevinç ve coşkuyla dolsun.
Bizim bu bayramlarda yaşadığımız en güzel şeylerden biri de Kiliseler olarak birbirimizi ziyaret ediyoruz, ve orada daha büyük bir ailemiz olduğunun farkına varıyoruz, 2.5-3 milyarlık bir Hristiyanlık ailesine sahibiz, bu aile daha da güçlensin bu gibi bayramlar vesile olsun Hristiyanlık kardeşliğinin büyümesi ve çoğalması için. Tanrı hepinizi kutsasın.
Vaazların ardından Rab’bin duası okundu, toplu tövbeyi Rahip Hovagim yaptırdı ardından “Hağortutyun” (komünyon) dağıtımına geçildi.
Sonrasında inanlılara mumlar dağıtıldı ve mumlar yakılıp Surp Badarak’ın ardından kortej halinde, İlahiler eşliğinde kilise bahçesine geçildi.
Burada Peder Şirvan Mürzyan İncil parçası okudu. Ardından, Rab İsa Mesih’in doğumunda meleklerin çobanlara söylediği ilahi olan “Park-i Partsunıs” İlahisi okundu. Sonrasında “Amen Aleluya” İlahisi eşliğinde Patrik Sahak II’nin eli ile ekmek, tuz ve su, bereketin sembolü olarak kutsandı.
Patrik Sahak II’nin kutsaması, hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ve “Mesih doğdu ve belirdi, Mübarektir O’nun belirişi. Size ve bize büyük Müjde” sözleri ile tören son buldu. Kutsanmış ekmek ve tuz inanlılar tarafından alınıp yanan mumlar eşliğinde eve götürüldü.
