Ermeni Apostolik Kiliselerinde “Dzağgazart” (Palmiye Pazarı) Yortusu kutlandı. Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. Samatya Surp Kevork Kilisesi’nde Surp Badarak (Kutsal Sunu) sundu.
24 Mart 2024 Pazar günü, Ermeni Kilise takvimine göre Ermeni Apostolik Kiliselerinde “Dzağgazart” (Palmiye Pazarı) Yortusu, yani Rab İsa Mesih’in Yeruşalim’e girişi kutlandı.
Samatya Surp Kevork Kilisesi’ndeki Surp Badarak’ı Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. sundu ve vaaz verdi.
Büyük Oruç döneminin bittiği ve Büyük Hafta’ya girildiği bu özel günde sunak perdeleri açıldı ve “Hağortutyun” (komünyon) dağıtıldı.
Surp Badarak, “Khorhurt Khorin” ilahisi ile Patrikti Sahak II’nin kortej halinde bahçeden Kilise’ye yönelmesi ile başladı, kilise kapısından girilirken “Hıraşapar” duaları okundu ve Sunak önünde duruldu. Burada Patrik Sahak II, Surp Badarak’ı sunabilmek için Rahip Kasbar’a tövbesini etti ve ardından Rab’bin Sofrası’na tüm hizmet edecekler sunağa çıktılar.
Patrik Sahak II eli ile sunulan Surp Badarak’ta, sunaktaki yardımcılıklarını Kilisenin din görevlisi Rahip Kasbar Garabedyan ve kilisenin baş diyakosu Haçik Sarılı yaptılar. Diyakoslar, kıdemli okuyucular ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını Rahip Kasbar okudu. Daha sonra diyakos Alen Nergis Kutsal Kase’yi, Kilisenin vaftiz sunağından taşıyarak kortej eşliğinde getirdi.
Samatya Kilisesi vakfı yönetim kurulu üyeleri, bazı kilise vakıf yöneticileri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, şefleri Sevan Agoşyan yönetiminde ve orgu eşliğinde Sahakyan Korosu üyeleri seslendirdiler.
Surp Badarak sırasında Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
“Kalp Tanrı içindir, Tanrı da kalp içindir”
Sevgili kardeşlerim bugün, Rab İsa Mesih’in Yeruşalim’e girişini kıtladığımız bir bayram. Sırlarla dolu, bu Tanrı’nın kendini açma bayramlarından birisidir. Dolayısı ile sadece basit bir olay değildir, her olayın altında yatan semboller vardır. Üç yıllık hizmetinden sonra İsa son görevini, en önemli görevini yapmak üzere Yeruşalim’e gitti. Orada öldürülmesi, Kutsal Kanını dökmesi, gömülmesi ve dirilmesi gerekiyordu, bunun için Yeruşalim’e yönlendi, öğrencileriyle beraber.
İsa Yeruşalim’e giriyor şehre, yani bizim hayatımıza girmek istiyor. Nasıl girmek istiyor? Alçak gönüllü bir Kral olarak, centilmen olarak, lütfen izin ver ölmeden önce senin hayatına gireyim, hayatını değiştireyim, hayatına hayat vereyim diyerek.
İsa mabede girdi, mabed neresi bizim şehrimizde? Kalbimiz, içimiz. İçeri girdi İsa mabedden, ama gördükleri hoşuna gitmedi.
Ve İsa dedi ki: “Buraya dua evi denilecek, Babamın evine dua evi denilecek ve siz haydut inine çevirmişsiniz.” Dediği doğruydu ama birilerinin çıkarıyla çelişiyordu.
İsa geldiğinde kalbimize ne görecek orada? Tapınak mı? Kendisi için ayrılmış dua yeri mi? Yoksa dedikodu, fesat, kin, nefret, kavga, çıkar, üçkağıt mı? Bizim kalbimiz Tanrı için yaratıldı. Kalp Tanrı içindir, Tanrı da kalp içindir. Bizim kalbimiz de Tanrı için yaratıldı ama Tanrı geldiğinde, İsa geldiğinde temiz bulmuyor orayı, sorunluyuz biz de. İsa temizliyor, temizlemek istiyor. İsa’nın temizlemesini istemediler, İsa’yı öldürdüler. Böylece İsa’nın sesini kısmak istediler, Hakikat konuşulsun istemediler. Peki biz ne yapacağız? İsa kalbimize, vicdanımıza konuştuğunda biz ne diyeceğiz? İsa bize, sadece yortularda Kiliseye gitme, Pazar günleri de git Kiliseye dediğinde ne diyeceğiz? Akşama kadar tv seyretme, biraz da benim sözlerimi, İncil’i oku dediğinde ne diyeceğiz biz O’na? Sevgili kardeşlerim bu bayramda İsa Mesih tekrar şehrimize girmek istiyor ve alçakgönüllü, centilmen bir Kral olarak geliyor.
İsa biraz sert davranıyor bize, temizlemek istiyor bizi, temizlenecek miyiz? O’nun istediği gibi olacak mıyız? O’nun biz arındırmasını kabul edecek miyiz? O içimize girmek ve bizde yaşamak istiyor.
Bu bayram bütün yıla yayılmış, aslında Hristiyanlığımızın sembolü, İsa’ya hizmet etmek, bizim olanı İsa’nın önüne serme bayramı.
Sizlerin de Dzağgazart’ını kutluyorum İsa’ya hizmet ediyorsanız. Bugün buraya gelmeniz, halkınıza, geleneklerinize, Kilisenize bir hizmettir, bu hizmeti sürdürün.
Dzağgazart hepimizin bayramı, bütün hayatımız boyunca aklımızda olması gereken bir bayram. İsa içimize girmeli, İsa insanların içine girmeli bunun için biz aracı olmalıyız. Tanrı hepinizi Kutsasın.
Vaazların ardından önce Kilise’ye hizmet eden 2 okuyucuya Patrik Sahak II eli ile “Urar” verildi. Okuyucular Artür Gez ve Armen Şarklı diz çöktüler, Patrik Sahak II “Bahbaniç” duasını okudu ve omuzlarına “Urar”larını taktı. Sonrasında Rab’bin Duası okundu, “Der Voğormya” (Rab Merhamet Et) yakarışı seslendirildi. Toplu tövbeyi Rahip Kasbar yaptırdı. Ardından Hağortutyun (Komünyon) dağıtımına geçildi.
Surp Badarak’ın ardından tüm Rab’de uyuyanlar için “Hokehankisd” (Ayin-i Ruhani) duaları okundu. Buradaki İncil okuma parçasını Rahip Kasbar okudu. Ardından “Sioni” ilahisi eşliğinde kortej halinde kilise bahçesine çıkıldı. Burada Patrik Sahak II’nin “Bahbaniç” duasını söylemesi, hep birlikte okunan Rab’bin Duası ve son kutsama ile tören son buldu.
Tüm okuyucular Patrik ile toplu olarak hatıra fotoğrafı çektirdiler. Sonrasında inanlılara zeytin dalları dağıtıldı.
