Ermeni Apostolik Kilisesi, İman Atası olan ve Hıristiyanlığın Ermeni halkının ve Devletinin resmi Dini olmasını sağlayan (M. S. 301. Dünyada, resmi din olarak kabul eden ilk devlet.) Aziz Krikor Lusavoriç’in (aydınlatıcı) atıldığı derin kuyudan çıkarılışını kutladı.
Surp Krikor Lusavoriç’in Derin Kuyu’dan Çıkışı Yortusu, geleneksel olarak Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nin isim günü olarak kutlanmaktadır. Bu yılki tören 5 Haziran 2021, Cumartesi günü, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyasetinde gerçekleşti. Tören, aynı zamanda, Patriklik Makamı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan bildiriden sonra, halkın katılımıyla gerçekleşen ilk yıllık kutlama olma niteliğini taşımaktaydı.
Patrikliğin Facebook sayfasından canlı olarak yayınlanan törende, Surp Badarak’ı Patrik Vekili Kıdemli Peder Krikor Damadyan gerçekleştirdi. Diyakos Hıraçya Surenyan ve Diyakos Sarven Bıçakçıyan ve kıdemli okuyucular Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. Törende salgın kısıtlaması koşullarına uygun olarak katılan inanlıların yanı sıra, Başrahip Zakeos Ohanyan, Rahip Haruytun Damadyan, Kıdemli Peder Drtad Uzunyan, Peder Şirvan Mürzyan ve Yetvart Ayvazyan’ın başkanlık ettiği Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi vakfı yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundular. İlahileri Gedikpaşa Zıvartnots Korosu üyeleri, şefleri Jirayr Akmercan yönetiminde ve Herman Portakalyan’ın orgu eşliğinde seslendirdiler.
Rab’bin Duası ve Komünyon dağıtımından önce, Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe olarak bu özel gün ile ilgili vaaz etti ve Derin Kuyu’nun (Khorvirab) anlamını açıkladı.
Patrik Sahak II, Ermenice vaazında özetle; öncelikli olarak, uzun zaman sonra ilk kez halk katılımıyla bir kilisenin yıllık kutlamasının gerçekleştiğini belirtti ve bu durumun memnuniyet verici olduğunu söyledi. Bu olanağı sunduğu için Tanrı’ya hamdetti ve bu anlamlı buluşmanın Surp Krikor Lusavoriç Yortusu’na rastladığını hatırlattı ve Surp Krikor Lusavoriç’in Ermeni Toplumu’nun tarihiyle ve benliğiyle özdeşleştiğini belirtti. Kardeş kiliseler tarafından da bu azizin tanınması, bu durumun en iyi göstergesiydi. Öte yandan, yanlış bir terim olmakla birlikte, Ermeni Kilisesi “Lusavorçagan” veya “Gregoryan” isimleriyle de tanımlanmıştır. Surp Krikor, mucizevi bir imanla, Ermeni Halkı’nın, Rab İsa Mesih’i resmen bulmasını sağlamıştı.
Patrik daha sonra Surp Krikor Lusavoriç’in farklılığını ortaya koydu ve şöyle dedi: “O, imanla dolu bir kişi olması nedeniyle, İsa Mesih onun içinde faal oldu. O, Tanrı’nın Sözü’yle doldu ve ondan taşan bereket ve söz Ermeni Halkı’nın yaşamında yer buldu. Dolayısıyla, bizler de Rab İsa Mesih ile gerçekten dolmalıyız. Ancak bunu başardığımızda başkalarına da bereket olabilme olanağına erişiriz. Bugün eğer sorunlarımız varsa ve esenlikten uzaksak, bunun temel sebebi işte burada saklı. Bizlerin Tanrı’nın Sözü’yle yeteri kadar dolamıyor olması en büyük sorunumuz. Bu doğrultuda, geçmişiz en büyük tanıklığı verecektir. Bizler, Hristiyanlık değerleriyle ayakta kaldık ve kendi benliğimizde yaşam ruhunu keşfettik”.
Türkçe vaazında ise özetle şöyle konuştu;
Kilisemizde aksayan bir şey varsa, bir sorun varsa, onun en büyük sorumlusu biziz, din adamları ve imanlılar…
Ermeni kilisesi, Ermeni halkı her bir üyesine kendi değerlerini aktarabilir. Türkçeyse Türkçe, İngilizceyse İngilizce, Çinceyse Çince, çünkü bunlar bizi ayakta tutan değerler, bir şekilde insanların aklına girmeli ve onlarla esinlenmeliler. Köksüz hiçbir şey var olamaz hayatta. Ve bir millet de kendi köklerini bilmezse, kendi köklerini anlamazsa, tarihteki yolculuğuna nasıl devam edecek?
İncil, İsa Mesih’in öğretileri, tuhaf bir şekilde karşıtları kullanarak bize iletilir. İsa bu karşıtlıkları kullanarak bize hakikatı anlatıyor. Ve böylece İsa aslında bize diyor ki; bir gördüğünüz, sizin deneyimlediğiniz var, bir de görmediğiniz gerçekler var…
Bizim anlayışımızda, hayata bakışımızda en büyük eksik, bizim sonsuz ruhumuzun hikayesini düşünmeden yaşamamız. Her şeyi mezara göre düşünmemizdir. Mezardan sonra da devam ediyor hayat. Hem yer yüzünde, hem öldükten sonra başka bir dünyada. Bakın insanlar bu kiliseyi yapmışlar, bırakmışlar, hikayeleri devam ediyor yapanların, bitmemiş. Tanrı’nın gözünde de hiç bir şey unutulmaz. Benim adıma diyor İsa, kim bu küçüklerden birine bir bardak soğuk su içirir, doğrusunu size söyliyeyim, karşılığını asla yitirmez.
Patrik Sahak II, vaazının sonunda ayrıca Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nin isim gününe değindi ve bu vesileyle kilisenin vakıf yönetim kurulu üyelerini çalışmalarından dolayı kutladı. Kuzguncuk Kilisesi’nin hem bakımlı kaldığını hem de madden cemaatimizin diğer kuruluşlarına yardımcı olduğunu hatırlatan Patrik Hazretleri, başarı dileklerini iletti.
Ayin sonunda, kilisenin Rab’de uyuyan din görevlileri, hizmetkarları, hayırseverleri, kurucuları ve yöneticileri “Hokehankist” dualarıyla anıldılar.
Tören sonunda, Patrik Sahak II, yöneticilerle kısa bir görüşme yaptı. Bu vesileyle, kilisenin bazı taşınmazlarının yenileme çalışmalarını gözeten Kevork Özkaragöz, devam etmekte olan çalışmalar hakkında Patrik Sahak II’ye bilgiler sundu. Patrik Kadasetli Sahak II, aktarılan bilgileri memnuniyetle karşılarken, kilise ve Ermeni toplumu yararına yürütülen benzer çalışmalarda başarılar diledi.
