Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nde, “Gazturman Gayan” kurucuları Surp Badarak (Kutsal Sunu) ayini ile anıldı. Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II ayine riyaset etti ve vaaz verdi.
Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nde, 30 Temmuz Pazar günü sunulan Surp Badarak ayininde, Karagözyan Yetimhanesi Kınalada Kampı (Gazturman Gayan) kurucuları ve müteveffa patrikler Karekin I, Şınork, Karekin II. ve Mesrob II, Hokehankisd (Ayin-i Ruhani) duaları ile anıldı.
Surp Badarak’ı Beyoğlu Surp Yerrortutyun ve Adalar din görevlisi Üstrahip Harutyun Damadyan sundu. Diyakoslar, astdiyakoslar, kıdemli okuyucular ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını Diyakos Rober Küçükakbulut okudu. Kutsal Kase’yi ise Diyakos Garbis Çiçek getirdi.
Kınalıada Kilisesi Vakfı yöneticileri, Karagözyan Yetimhanesi vakfı yöneticileri, Gazturman Gayan yönetim kurulu başkanı Saro Bengliyan, PSYK başkanı Herman Kavafyan, bazı kilise vakfı yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, Feriköy Kilisesi Vartanants Korosu üyeleri, Lusi Kahvecioğlu’nun orgu eşliğinde ve şefleri Sibil Arsenyan yönetiminde seslendirdiler.
Surp Badarak sırasında toplu tövbeyi Patrik Sahak II yaptırdı, ardından Hağortutyun (komünyon) dağıtımına geçildi.
Surp Badarak sonrasında Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Efendimiz İsa Mesih’in, İncil’de anlattığı pek çok benzetmeler var. Zor metafizik konuları anlaşılır hale getirmek için küçük küçük, bazen uzun bazen kısa, hayattan alınmış örneklerle fikrini ifade etmeye çalıştı, bazıları anladı bazıları anlamadı.
Biz de anlamaya çalışıyoruz. Mesela çok küçük bir benzetme anlattı, dedi ki; “Tanrı’nın Krallığı ekilen bir hardal tohumuna benzer.” Elbette ki bu çok derin bir mesel ama bunu anlamak ve açmak gerekir.
Tanrı’nın Krallığı bu dünyanın toprağına ekilir ama bu dünyadan farklıdır. Tohum zannedildiği gibi topraktan beslenmez, toprağa rağmen beslenir ve büyür. Çünkü toprakta o tohumu çürütecek her şey mevcuttur. O zaman Tanrı’nın Krallığı bu dünyaya inerse ya da bizim kişisel toprağımıza düşerse oradan hem beslenir hem de ona mücadele ederek büyür. Tanrı’nın Krallığı bu dünyaya benzemez çünkü çürüme ilkesiyle değil ölümsüzlük ilkesiyle hareket eder. Biz hepimiz korkuya mahkumuz çünkü öleceğiz, biz hastalanırız. Bütün bunlar Tanrı’nın Krallığında yoktur. Tanrı’nın Krallığı çürümezlik, ölümsüzlük, kudsiyet prensibi ile işler ve bu dünyada yaşayabilmesi için aslında günahları, rekabetin, savaşların içinde büyümek zorundadır, onlara rağmen ve onları kullanarak büyür. Tanrı’nın Krallığı bu hardal tanesine benzer küçücüktür gelir ve büyür.
Tanrı’nın Krallığı bizde büyüdüğünde meyvelerini verir, Kutsal Ruhun meyveleri bizde oluşur, sevgi, sevinç, lütuf, sabır, özdenetim, bütün bunlar kişisel toprağımızda büyür ve bizi dönüştürür, bizi Tanrı’ya layık kullara dönüştürür. Bunu yapabilmemiz için izin vereceğiz ki, hardal tohumu, göklerin egemenliği içimize ekilsin.
Dua eden insan ellerini açmış ağaç gibidir, hem gökyüzüne lütfu gönderiri hem de oradan lütufları alır. Biz eğer Tanrı’nın Krallığı’nı içimizde büyütürsek hayatımıza bereket, melekler gelir. Farkına barmadan işlerimiz yolunda gider, iyi insanlar çıkar karşımıza çünkü içimizde onları çekecek bir özellik büyütmüşüzdür.
Tanrı’nın Egemenliği, Tanrı’nın Krallığı ne kadar içinize yerleşirse, Ruhsal dünyaya o kadar güzel hoş koku salarsınız ve insanlığa hizmet için dolaşan melekler gelir, yanınızda, içinizde, evinizde, işyerinizde tünerler, konut kurarlar, öyle ki biz de bunu yapmalıyız. İçimizdeki Tanrısal tohumları ne kadar büyütüyoruz, ne kadar ürüne çeviriyoruz, İsa dedi; “Babam bol ürün vermenizle sevinir.” Tanrı bize yetenekler verdi ve biz o yetenekleri bu dünyada bulunanlarla erdemlere çevireceğiz.
Hiç kimse sizi kandırmasın Tanrı güçsüz değil. Tanrı bugün isterse yeryüzünden bütün kötülükler, hastalıklar kalkar. Kalkmasını istemiyorsa demek ki bir yarar var bunlarda, öyle olmasaydı Tanrı izin vermezdi. Demek ki o kötülükler, günahlar, düşüp kalkmalarımız bizde daha güzel bir şeyleri oluşturuyor.
Günün birinde Tanrı’nın önünde duracaksak ve Tanrı bize bakacaksa, Tanrı’nın Krallığı’nın ürünlerini nasıl vermişiz biz, işte bu dünyanın bize sunduğu kötülükleri varlığımıza almışız, Tanrı’nın Kutsal Ruhunun yardımıyla onu erdeme, fazilete dönüştürmüşüz. Bakın bu küçük benzetmede Efendimiz İsa Mesih bize ne kadar derinlikleri açıyor. Onun için İncil’inizi okuyun, dua edin, Tanrı size o sırları açsın, o sırları öğrenerek zenginleşin hayatınızda.
Vaazların ardından müteveffa patrikler Karekin I, Şınork, Karekin II. ve Mesrob II, Karagözyan Yetimhanesi Kınalada Kampı (Gazturman Gayan) kurucuları ve tüm Rab’de uyuyanlar için Hokehankisd (Ayin-i Ruhani) duaları okundu.
Patrik Sahak II’nin son takdisi ile törenin sona ermesinin ardından kortej halinde ilahilerle Kilise bahçesine çıkıldı, burada Patrik Kadasetli Sahak II, önümüzdeki yıl da bu törenin düzenlenebilmesi için Tanrı’dan dilekte bulundu.
