İzmir Başepiskoposu Efes Konsili’nin 1600. yıldönümüne doğru organize edilen derin düşünme günü, 7 Ekim Cumartesi 2023 tarihinde sabah Efes Antik Kentinde Azize Meryem Ana Bazilikası’nda başladı.
Hristiyanlık Tarihi Doçenti Profesör Francesca Cocchini gelen gruba Azize Elizabet’in “Allah’ın Annesi Kadın Theotokos” temasıyla Konsil konulu bir konferans verdi. Konuşması’nda: “Bugün sadece bir kısmını hatırlatmakla yetineceğim. Konsil’in en önemli sonucu olan Meryem’in Allah’ın Annesi, yani Theotokos olarak ilan edilmesi üzerinde duracağım… Theotokos unvanı aslında yeni değildi, uzun zamandan beri imanlı toplulukların aşina olduğu bir terimdi. Bununla birlikte, ifade ettiği gerçeklik hem Eski hem de Yeni Antlaşma’nın birçok bölümünde ima edilmesine rağmen, Kutsal Yazılar’da açıkça yer almaz…
…Luka İncili’nin ilk bölümünde anlatılan Meryem’in Elizabet’i ziyareti olayını ele alıp onun üzerinde durmak istiyorum, çünkü Luka’nın aktardığı şekliyle tam da bu olayda Meryem’in Tanrısal anneliğinin dolaylı olarak – ama çok da dolaylı olmayan bir şekilde – kabul edildiğini görebiliriz” dedi.
Konferansın ilk oturumu bittikten sonra tüm katılımcılar Meryem Ana Evi’ne gittiler ve Efkaristiya Ayini İzmir Başepiskoposu Monsenyör Martin Kmetec yönetiminde kutlandı.
Monsenyör Martin, hem Papa Fransua hem de şu anda devam eden Episkoposlar Sinodunun katılımcıları için dua etmeyi rica etti. Ayrıca o günün Tesbi̇h’i̇n Kutsal Baki̇re Meryem’ini anma günü olduğunu hatırlattı.
Öğleden sonra Prof. Francesca Cocchini konferansın ikinci oturumuna “Onu evine aldı, Allah’ın Annesi ile oturmak” konusu ile devam etti.
“O halde, Efes Konsili’nin ilan ettiği gibi, Üçlü Birlik’te Allah’ın Oğlu Beden Almış Olan’dır, yani hem Allah’ın Oğlu hem de Meryem’in Oğlu olan O’dur. Allah’ın Oğlu’nun Mesih olabilmesi, beden alabilmesi için Meryem’e ihtiyacı olduğu kadar, insanlık da, hepimiz, “sevilen öğrenciler”, Allah’ın Oğlu Logos’u “kendi evimize” kabul ettikten sonra, “Allah’ın evlatları olma gücünü” almakla, bizi “başka Mesihler” yapabilecek olan Anne Meryem’i de “kendi evimize” kabul etmeliyiz. Meryem’i “kendi evimize”, yani kendi varlığımıza almadıkça kendimizi tanımlayamaz ve gerçekten “Mesihler” olamayız….
Meryem, İsa’nın kardeşi olduğumuzu hissedebilmemiz için O’nun hepimize verdiği nihai armağandır. İncil Yazarı onu ‘Kadın’ olarak adlandırarak, yine onun kişiliğinin başka bir gizemin, yani Kilise’nin gizeminin taşıyıcısı olduğunu ima eden bir sözcük kullanır. Nitekim Tanrı’nın evlatlarını doğurmak gerçekten de Kilise’nin görevidir. Yeni insanlığı yaratma görevi Hristiyanlara özgü bir görevdir. Meryem, kendi kişiliğinde İlk Doğanı, Kilise olan bedenin Başını doğurmuştur ve şimdi, tarihsel zamanda, Kilise’nin bir öngörüntüsü, bir kehaneti olarak, bu bedeni oluşturan üyelere hayat vermeye devam etmektedir” şeklinde konuştu.
Ardından konuşmacı ve dinleyiciler arasında soru-cevap bölümüne geçildi.
Daha sonra her akşam saat 18.15’te İzmir Başepiskoposluğu’nun Facebook sayfasında canlı yayınlanan Tespih Duası gerçekleştirildi.
Bu çok yoğun program Meryem onuruna 34 yıllık Slovenyalı Cantate Domino Korosu tarafından hem Slovence hem de Latince dillerinde verilen muhteşem Konser ile bitirildi. Koro önceki akşam Karşıyaka Azize Helena Kilisesi’nde ve sonraki pazar günü Aziz Yuhanna Katedrali’nde de konser verdi.
Manchester’den Monsenyör John Allen ve ABD’den Peder Sebastian’ın eşlik ettiği küçük iki grup da bu güne katıldı.
(SAT-7 TÜRK/İZMİR – Nathalie Ritzmann)
