Kültürel zenginliği ve hoşgörüsüyle tanınan Nepal, son yıllarda Hristiyanlara yönelik zulümle hatırlanıyor. Radikal Hindu ideolojisinin komşu Hindistan’dan ülkeye girmesi, inanç özgürlüğü konusunda endişeleri artırıyor.
Geçmişte din değiştirme konusunda kısıtlamalar yaşansa da, 1990’daki anayasal monarşi sürecine dek ülkede dini hoşgörü hakimdi. Son zamanlarda yaşanan olaylar ise hoşgörüden ne kadar uzaklaşıldığını gösteriyor. Din değiştirme karşıtı yasalar, toplumsal baskılar ve yetkililerin Hristiyanlara yaklaşımı zulmün şiddetlenmesine neden oldu.
Nepal Anayasası’ndaki hükümler, yetkililere azınlık grupları hedef alma konusunda geniş yetkiler veriyor. Ayrıca Hindistan’dan gelen Hindu milliyetçileri zulmün şiddetlenmesine neden oluyor. Ülkede Hristiyanlar saldırılara ve dışlanmaya maruz kalıyor. Ayrıca yaşananlar nedeniyle geçim kaynaklarını kaybediyorlar.
Hükümet, azınlık haklarının korunmasını sağlayamadı. Davalar genellikle yıllarca sürüyor ve ifade özgürlüğünü engelliyor. Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri, artan zulme karşı seslerini yükseltti. Uluslararası toplumda Nepal’de yaşanan zulmün farkına varılması oldukça önemli. Hoşgörüsüzlüğün artması, sadece dini çeşitliliği tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda temel değerlere zarar veriyor.
(Kaynak: Persecution)