Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, Ortaköy Meryem Ana (Surp Asdvadzadzin) Kilisesi’ndeki Kutsal Sunu (Surp Badarak) Ayini’ne riyaset etti ve vaaz verdi.
21 Ocak 2024 Pazar günü, Ortaköy Meryem Ana Ermeni Apostolik Kilisesi’ndeki Kutsal Sunu Ayini’ne Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyaset etti ve vaaz verdi.
Kilisenin din görevlisi, Patriklik Ruhani Kurul Başkanı Kıdemli Peder Zaven Bıçakçı eli ile sunulan Kutsal Sunu’da, Diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler.
Kutsal Sunu Ayini, Khorurt Khorin ilahisi ile başladı. Kıdemli Peder Zaven tövbesini ettikten sonra sunağa çıktı. Kıdemli okuyucu Haçik Nersesyan günün İncil okuma parçasını okudu ve daha sonra Diyakos Aret Pehlivanoğlu Kutsal Kase’yi getirdi.
Ortaköy Kilisesi vakfı yöneticileri, bazı Kilise vakfı başkanları, yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, Vartanants Korosu üyeleri, şefleri Sibil Arsenyan yönetiminde ve Lusi Kahvecioğlu’nun orgu eşliğinde seslendirdiler.
Kutsal Sunu sırasında toplu tövbeyi Patrik Hazretleri yaptırdı. Daha sonra Komünyon (Hağortutyun) dağıtımına geçildi.
Kutsal Sunu’nun ardından Patrik Kadasetli Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Değerli kardeşlerim bugün Rab İsa Mesih’in mucizelerinden birini işliyoruz, İsa suyun üstünde yürüdü. Elbette ki bu olay kendi başına pek çok derinliği barındırmakta.
Deniz büyük bir sembol, deniz hayatın sembolü. Yani yaşadığımız bu hayatın sembolü, hepimiz onun içindeyiz. Fark ettiniz mi, hayatınız hiç yerinde durmuyor, hep çalkalanıyor, hayat böyle deniz gibi sürekli dalgaları var. Hayattan düzgün olmasını beklemeyin, hiç bir şey kalıcı değildir bu hayatta. Kayık, bizim kişisel hayatımızdır. Denizin, bu hayatın içindeyiz, amacımız ne? Bu kayığı batırmadan karşı kıyıya geçmek.
İsa’nın deniz üstünde yürümesi doğa üstünü bize anlatıyor. Yani bu hayatta sadece gördüklerimiz yok, bir de denizin üstünde Tanrısal bir şeyler var. Dua ile harekete geçirdiğimiz doğa üstü güçler var. Tanrı var, melekler, ruhlar, şeytanlar var. Her şey deniz değil, denizin üstünde esen rüzgarlar var, bazen dost, bazen düşman, görülmeyen yerlerden gelen etkiler var, İsa bunu temsil ediyor.
Karşı yaka Göksel Baba’nın evi. İnsanın O’nun için hazırlandığı yer. İmanımız bize bunu gösteriyor. Bizim asıl amacımız, dalgalarla mücadele ede ede karşıya varmak istediğimiz yer ölümsüzlük, sonsuz hayat. Niye? Çünkü biz bu hayatın ne kadar güzel olduğunu öğrendik. Ama bu hayat bir damla bal ağzımıza çalınmış.
İsa bizim kayığımızdaysa. İsa dedi ki; Bir kişi bana İman ederse ölmez, çünkü İman ettiği anda ölümden yaşama geçmiştir. İçimizde, ruhumuzda o sonsuz hayatın garantisi ve mührü vurulur. Yani henüz daha biz bu dünyadayken, İman ettiğimizde içimizde o sonsuz yaşamın vaadini alırız ve hissederiz. O zaman kayığımıza İsa’yı alacağız. İsa olacak kayığımızda. Din, İman, Kilise, Kutsal Kitap olacak. İyilik, halkımız, milletimiz olacak. Ama özellikle suyun üstünde yürüyen, yani denize be rüzgara emreden İsa olacak.
İşte bu Efendiyi kalbimize, hayatımıza almalıyız, o zaman bizim için yeni bir boyut açılır, içten kuvvetlenir, içten güçleniriz biz.
Bir kazancın var, Tanrı diyor ki; ‘O kazancın yüzde onu benimdir, benimle kazandın o parayı.’ Sen zannediyorsun ki tek başına kazandın. Tanrı’ya kazancından bir şey ayırdın mı şimdiye kadar? Aklında var mıydı bu? Yoktu. Dene, Tanrı diyor ki; Beni bununla deneyin. Verin ondalığınızı ve o zaman göreceksiniz ki maddi sıkıntı çekmeyeceksiniz, denedin mi bunu? Dene, o zaman göreceksin ki İman hayatında bir yenilenme var.”
Vaazların ardından tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehenkisd) duaları okundu, İncil parçasını Kıdemli Peder Zaven okudu.
Patrik Sahak II’nin söylediği “Bahbaniç” duası, hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ve Patrik Sahak II’nin kutsaması ile tören son buldu.
Kilise töreninin ardından Kilise salonunda Patrik Sahak II ve tüm inanlılar kahvaltı sofrasında ağırlandılar.
