Zirve Yayınevi Katliamı Davası’nda Yeni Gelişmeler

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Zirve Yayınevi katliamı davasında yeni duruşmalar yaklaşık 1 hafta önce başlamıştı. Duruşmalar öncekilere göre daha yüksek bir tansiyonda devam ediyor. Son olarak müdahil avukatlardan Erdal Doğan’ın sanıklar tarafından ölümle tehdit edilmesi ve avukatlara karşı takınılan tehditvari tutum gerginliğin arttığının önemli bir göstergesi oldu. Davaların başından beri tartışılan Beyaz ve Siyah Kuvvetler’in varlığına ilişkin kanıtlarda önemli bir gelişme yaşanıyor. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın gönderdiği belgeler ve teşkilatın eski eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün ifadeleri bir anlamda bu iki yapılanmanın varlığını kanıtlamış oldu. Sonraki duruşma için Eymür’ün tanık olarak dinlenmesi kararı alındı.Eymür, www.atin.org adlı sitede 4 Ocak 2001 tarihinde yayınlanan ‘Kaos Hazırlığı / Ecevit ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’ başlıklı yazısında, “Yaygın olarak ‘Özel Harp’ diye bildiğimiz “Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın(ÖKK) asker gücünün yanı sıra ülke çapına yayılmış olan ve ‘Beyaz Kuvvetler’ diye bilinen sivil unsurları var. Bunlar muhtelif meslek gruplarında kimseler. Türkiye’nin her bölgesinden belediye başkanı, doktor, esnaf, muhtar, aşiret reisi gibi çeşitli meslek gruplarından seçilmiş, güvenilir kişiler. Günümüzden dört ay kadar önce ÖKK’nin Beyaz Kuvvetlerinde görevli bir hükümet tabibi tanıdığım telefonla aradı. Sohbet sırasında, ÖKK’nin Türkiye çapındaki asker ve sivil unsurlarını topladığını, ‘altı-yedi ay içinde Başbakan Ecevit’in ağır bir şekilde hastalanma ihtimali bulunduğu ve böyle bir durumda Türkiye’de çıkması muhtemel kargaşalığa karşı alınması gereken tedbirlerin görüşüldüğünü’ söyledi. ÖKK’nin Beyaz Kuvvetlerini oluşturan ve bir hayli geniş bir kadro olan sivil unsurları da hem MİT’in ve polisin hem de jandarmanın elemanlarına kıyasla ketum kişiler. Bu belki de sıkı bir disiplinin ve ağır bir şekilde cezalandırılma korkusunun neticesi” ifadelerine yer vermişti. Bu yapılanmaların hedeflerinden biri olduğu iddia edilen ve geçmişte hakkında suikast planı ortaya çıkarılan ve yasadışı olarak telefonları dinlenen İstanbul Bible House Kilisesi önderi Behnan Konutgan ilk kez tanık olarak dinlendi. Davanın sanıklarından İlker Çınar’ın suikasta karşı uyardığını ifade ettiği Konutgan’la İzmir Efes’te Tiranus İncil Okulu vasıtasıyla tanıştığını ifade etti. Konutgan; tanışmalarının ardından zaman zaman e-posta ve telefonla görüştüklerini anlattı. Papazken Müslüman olduğunu açıklayan Çınar’ı daha sonra Ceviz Kabuğu programında gördüğünü, programın yayınlandığı günün ertesinde arayarak ‘doğruları söylemesi’ telkininde bulunduğunu dile getiren Konutgan, cinayetlerden sonra da Çınar’la bir görüşmelerinde kendisine Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekât Dairesi kimliğini gösterdiğini, üzerinde asker arması bulunan bu kimliği detaylı incelemediği için rengini ve şeklini tam olarak hatırlamadığını ifade etti. Çınar’ın kendisiyle ilgili 550 sayfalık bir istihbarat raporu gösterdiğini, raporu detaylı incelemediğini iddia etti. Konutgan, raporda Hristiyanlığa hizmet ettiği iddia edilen birçok kurumun gerçek olmadığını kaydetti. Suikast iddialarına da değinen Konutgan, bir görüşmelerinde Çınar’ın kendisine sadece ”Dikkatli ol.” uyarısında bulunduğunu söyledi. Konutgan, kendisine yönelik suikast planlandığını ise Gayrettepe’deki Güvenlik Şubesi görevlilerinden öğrendiğini savundu.Davanın diğer sanıklarından Hüseyin Yelki’yi daha önceden tanıdığını anlatan Konutgan, diğerlerini ise tanımadığını ifade etti. (SAT-7 TÜRK, ÖZEL – TLS)