İsveç’te kredi kartı veya nakit para yerine kullanılacak olan mikroçipler, ele yerleştiriliyor. Mikroçip öncüsü Jowan Osterlund, ‘‘Teknoloji, insan vücuduna girecek. Bundan eminim’’ dedi.
4000’den fazla İsveçli, boyutu pirinç tanesi büyüklüğünde olan mikroçipleri, derileri altına yerleştirmeyi kabul etti. Çip, ayrıca sağlık durumunun izlenmesine yardım olacağı gibi, ofislere ve binalara girişte kullanılan kapı kartları yerine de kullanılabilecek.
İlerleyen zamanlarda, bu teknolojinin nakit ihtiyacını ortadan kaldırabileceği umuluyor. Mikroçip taşıyanlar, mağazalarda ödeme yapmak için ellerini kullanabilecek.
Biohax International sahibi olan Osterlund, teknolojinin kullanıcılar için tamamen güvenli olduğunu iddia etse de, birçok kişi gizlilik konusunda endişeli. Endişeli olanlardan biri de, İsveçli bilim adamı Ben Libberton. ‘‘İnsanlar rahatlıkları için mahremiyetlerinden vazgeçebiliyor. Çip çok kullanışlı ama riskleri bilmeden önce verilerimizin paylaşılmasını kabul edebilir miyiz?’’ diyor.
Çoğu pastör ve din adamı, mikroçipin şeytanî olduğunu düşünüyor. Iowa’daki Hope Christian Fellowship Kilisesi pastörü olan Dave Doyle, mikroçip kullananları uyardı. Canavarın simgesi olarak düşünenler kaynak olarak Vahiy 13:16 bölümünü göstermektedir. Bu bölümde, canavarın küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eline veya alnına işaret vurdurmasından bahsediyor.
Bu görüşe katılmayanlar da var. Oklahama’daki Bridgeway Kilisesi baş pastörü olan Sam Storm, ‘‘Canavarın işaretinin inançsızların bedenlerinde gerçek, fiziksel bir işaret olduğuna inanmıyorum’’ dedi. (CHL)
