Türkiye’nin bazı illerinde olduğu gibi 15 Ağustos’ta Meryem Ana’nın ebedi uykuya dalışı ve göğe yükselişinin anısının kutlandığı gün Mersin’de bulunan Aziz Mihail ve Aziz Cebrail Rum Ortodoks Kilisesi’ndeki yapılan ayinle kutlandı. Kilise Pederi İspir Teymur’un yönettiği ayine katılan kilise üyeleri Koronavirüs önlemleri kapsamında kilise sıralarına aralıklı oturarak ayinde bulundu. Peder İspir Teymur, ayin sonunda Rum Ortodoks rituellerine uygun olarak üzüm ve mayasız ekmeği kutsadı. Kutsanan üzüm ve ekmek kilise üyelerine dağıtıldı.
Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi’nin Tarihsel Öyküsü
Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi Bayramı, Kutsal Ortodoks Kilisesi kurallarına göre iki haftalık bir oruç sürecinden sonra 15 Ağustos günü Meryem Ana’nın ebedi uykuya dalışı ve göğe yükselişinin anısı kutlanır. Kilise tarihinin Hristiyanlara bildirdiği üzere, Rab İsa Mesih’in dirilişi ve göğe yükselişinden yaklaşık 15 yıl sonra Meryem Ana 58 yaşında iken Rab İsa Mesih ona vefat edeceği günü melek vasıtasıyla bildirir. Bu sırada Meryem Ana gerekli hazırlıklarını yaparken havariler de mühtelif yerlerde kutsal sözü ve müjdeyi yayma işiyle meşgul idiler. Tanrısal bir mucize ile havariler Hindistan’da bulunan havari Tomas haricinde Getsamani kasabasında bir araya gelirler ve Meryem Ana kutsal ruhunu Rab İsa Mesih’in kollarına teslim eder. Havariler de ilahiler ve ağıtlar eşliğinde kutsal cesedini defnederler. İlahi bir tedbir ile havari Tomas Meryem Ana’nın cesedinin melekler tarafından taşındığını görür. Mucizevi bir şekilde havarilerin arasına gelen Tomas, tabutu görmek ister. Defninin üçüncü günü mezara giderler ve boş tabut ile kefeni görürler. Tomas o anda gördüğü mucizeyi anlatır ve havariler Meryem Ana için iki hafta süre ile oruç tutarlar. Bu gelenek bugüne kadar devam eder.
