İzmir Çeşme’nin Germiyan Mahallesi yakınlarına yapılmak istenen rüzgar enerjisi santralleri; yaşam alanı savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve Germiyan halkı tarafından protesto ediliyor.
“ÇED -Çevresel Etki Değerlendirmesi- geçerli değildir” kararına rağmen RES (Rüzgar Enerjisi Santralleri) tesisi kurmak için inşaat çalışmalarına başlayan Güral Porselen firmasını, bölgede arkeolojik ve orman alanlarında zarar vermesine karşı İzmir, Çeşme ve Urla’dan gelen yaşam alanı savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve Germiyan halkı protesto ediyor.
Protestocular ve bölgede aktif olarak çalışan arkeologlar, Germiyan Kişlecik mevkiindeki arkeolojik sahanın bulunduğu inşaat alanında Antik Roma devrinden kalan Roma Mezarları, su kuyusu ve kilise temellerinin tahrip edildiğini, Tunç Çağı Kalesi kalıntılarının da yok edildiğini belirtiyor.
Germiyan Muhtarı Işık Kaya, Germiyan-Kislecik mevkiinde Güral Porselen firmasının 2016’da inşa etmeye kalkıştığı rüzgar enerjisi tesisini karşı açtıkları davayı kazandıklarını, mahkemenin ÇED olmandan tesis kurulamayacağı kararını verdiği söyledi. Ağustos 2020 başında aynı firmanın ÇED izni almadan ormana yollar açmaya başladığını belirten Kaya, SİT koruma alanı bölgesinde antik Roma eserlerine müze denetim ve izni olmadan zarar verildiğini ifade etti.
SAT-7 TÜRK Haber’in ulaştığı Germiyan Köyü avukatı Şehrazat Mercan dava dilekçesinde Arkeolog Doç. Dr. Elif Koparal tarafından hazırlanan Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesinde, ”Temel seviyesinde korunmuş yapı, olasılıkla tepenin isminden de anlaşılacağı gibi kilise yapısı, Roma dönemine ait kayaya oyulmuş oda mezar ve çevresinde , yaklaşık 1,5 hektarlık alanda yapı temelleri, sarnıç, kayalık alanda duvar örgüsü ile güçlendirilmiş kısım savunma amaçlıdır…demektedir. Bu alanda Rüzgar Elektrik Santralları yoğun olarak inşa edilmektedir. Söz konusu alan arkeolojik SİT olarak koruma altına alınmadığı takdirde tahrip olma olasılığı oldukça yüksektir. Hali hazırda tepe üzerinde RES inşaatı yapılmaktadır” bilgilerin olduğunu belirtti.
“Bölgenin Tahribatına İzin Vermeyeceğiz”
Germiyan Köyü’nün Avukatı Şehrazat Mercan, mücadelenin hem hukuksal hem de sosyal alanda devam etmesinin önemine vurgu yaptı. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Teyfik Türk ise, ziraat odaları olarak bu olayın peşini bırakmayacaklarını belirterek, bölgenin tahribatına izin vermeyeceklerini ifade etti.
Gerek arkeolojik gerekse orman tahribatının inanılmaz boyutta olduğunu dile getiren Dr. Engin Önen, Germiyan’da zaten olması gerekenden fazla RES ve taş ocakları olduğunu söyledi.
“Sadece Mesleki Olarak Değil, Kişisel Olarak da Yaralandım”
Arkeolog Elif Koparal, bölgenin arkeolojik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu, bu bölge için 2016’da hazırladıkları raporların sümen altı edildiğini söyledi. Güral porselenin jandarma çağırması üzerine protestocular sahayı terk etmek zorunda kaldı.
RES yapılmaya çalışılan alanla ilgili arkeolog Elif Koparal, ”Bugün bir süre önce çalıştığımız alandaki Tunç çağı kalesinin, iş makineleri ile yok edilmesine gözlerimle şahit oldum. İşin ahlaki – hukuki yönüne, neoliberal dünya düzeni laflarına falan girmeyeceğim. Sadece mesleki olarak değil, kişisel olarak da derinden yaralandım. Araştırma alanımda tahribat yaygın ve sürekli olarak bu duruma karşı savaşıyoruz” diyerek duygularını ifade etti.
