Meksika’nın Hidalgo kentindeki iki Hristiyan aile, akrabalarının evinde ibadet hizmeti düzenlemeleri üzerine komşuları tarafından tehdit edildi.
Hristiyan Dayanışma Birliği (CSW), First Baptist Kilisesi üyesi iki ailenin temel ihtiyaçlarının kesilmesiyle tehdit edildiğini bildirdi. Ocak 2020’de hukuk dışı bir anlaşmanın parçası olarak tahsil edilen cezanın geri kalanını ödemezlerse topluluktan atılma tehlikesiyle de karşı karşıya kalabilirler. Ailelere yönelik tehdit, yerel topluluk liderleriyle yapılan bir toplantı sırasında gerçekleşti.
Meksika’nın bazı bölgelerindeki Protestan aileler, Ocak 2019’da inançlarından vazgeçmeyi şart koşan bir anlaşmayı imzalamaya zorlanmasının ardından iki buçuk yılı aşkın bir süredir stres altında yaşamak zorunda kaldılar. Anlaşmayı sekiz aile imzaladı, ancak Cruz Hernández ve Santiago Hernández ile eşleri bunu yapmayı reddetti. Reddetmelerinin sonucu olarak, su, kanalizasyon hizmetleri ve devlet yardım programları gibi temel hizmetlere erişimleri bir yıldan uzun bir süredir engellendi.
Meksika devlet yetkilileri, anlaşmanın bir parçası olarak her aileye uygulanan 57.700 Meksika pesosunun (yaklaşık 2.905.30 ABD doları) bir kısmını ödemeyi kabul etti. Ancak aileler, 2020 ve 2021 boyunca zorla yerinden edilmekle tehdit edildi. Öte yandan para cezasının miktarının, yapılan masraflara dayandığı iddia ediliyor.
Meksika’da dini azınlıkların hakları ihlal edildiğinde adalet mekanizmaları yerine genellikle hukuk dışı anlaşmalar devreye giriyor. CSW’nin bildirdiğine göre, genellikle bu anlaşmalar çoğunluk kesimi destekleme ve inanç özgürlüğünü kısıtlama eğiliminde.
CSW Savunuculuk Başkanı Anna-Lee Stangl, ‘‘Hidalgo Eyalet Valisi Omar Fayad Meneses ve Hidalgo Din İşleri Direktörü Ivan Huesca’yı müdahale etmeye çağırıyoruz. Eyalet hükümeti dini azınlıkların haklarını korumayı reddederse, federal hükümet duruma müdahale etmelidir. Hükümet, hem eyalet hem de federal düzeyde, bu tür ihlallerin çok uzun süredir kontrolsüz kalmasına izin veren cezasızlık kültürünü de ele almalılar. Cruz Hernández ve Santiago Hernández, hiçbir tehdit veya cezaya maruz kalmaksızın benimsedikleri herhangi bir inancı uygulamakta özgürdürler’’ dedi. (1.cbn)
