Rabbimiz İsa Mesih’in, Doğumunun ardından 40. gününde Mabede Sunulması olarak anılan ve kutlanan ‘Nur Bayramı’ İskenderun Müjdeleme Latin Katolik Kilisesi’nde gerçekleştirilen özel bir ayinle kutlandı. Kutsal Ayinde önce mumlar kutsandı, ardından kilise cemaati de kutsanan bu mumları yakarak, dualarını Tanrı’ya yöneltti.
Kutsal Ayini, Katolik Kilisesi Pederi Dariusz Dogondke yönetti. Kilisenin giriş kapısı önünde başlayan ayinde mumları takdis eden Peder Dogondke ve mumlarını yakan cemaat üyeleri, Altara doğru yürüyerek, mumlarını tablaya yerleştirdi.
Kilise, Bizim İçin de Allah ile Karşılama Yeri Olmalı
Ayinde, günün anlam ve önemi ile ilgili bir vaaz veren Peder Dogondgke; “İsa’nın doğumundan sonra Yusuf ve Meryem, Yahudi Geleneklerine uyarak İsa’yı alıp Kudüs’teki mabede, Allah’a sunmaya getirdiler. Yusuf ve Meryem Rabbe sunmak üzere iki güvercin de hazırlamışlardı. O sırada orada, Kudüs’te yaşayan iyi bir adam vardı. Allah ona kurtarıcıyı görmeden ölmeyeceği konusunda söz vermişti, adamın adı Simon’du.
Yusuf ve Meryem İsa’yı tapınağa getirdiklerinde o da oradaydı. Simon çocuğu kucağına alıp Allah’a övgüler sundu ve ‘Rabbim, artık huzur içinde ölebilirim, çünkü İsrail’in halkına söz vermiş olduğu kurtarıcıyı gördüm’ dedi.
Bu sözlerde Simon aslında kendi yaşantısını anlatıyordu. Bizim için de Kilise, Allah ile karşılaşma ve dua yeri olmalıdır. Kilisede aslında İsa’nın sözlerini dinleyebiliriz ve onu imanımızın kalbi ile hissedebiliriz, tıpkı Simon örneğinde gördüğümüz gibi.
Sıkıntılı Durumlarda O Bize Neşeli Olmamızı Emrediyor
İsa, ‘Benim yüzümden size hakaret ederlerse, size zulüm ederlerse, size karşı yalan yere her türlü kötü söz söylerlerse, ne mutlu sizlere! Sevinin, sevinçle coşun, çünkü göklerdeki karşılığınız büyük olacaktır’ dedi.
Kardeşlerim, İsa’nın ardından giderken karşılaşacağımız sıkıntılı durumlarda o bize neşeli olmamızı emrediyor. İsa bize neden sıkıntılara sevinmemizi söylüyor? Çünkü göklerdeki ödülümüz büyüktür. Sadece dünyadaki mutluluğa bakmamalıyız, Cennete bakmalı ve Allah’ın adaletini orada aramalıyız. ‘Ne mutlu ağlayanlara’ sözünün ne anlama geldiğini sadece o zaman anlayacağız.
Biliyoruz ki ebedi hayatta ve şu anda burada tadımlık olarak bizleri büyük bir ödül bekliyor. Bugün de ‘Vaadine inanıyorum İsa! Bu yüzden sevinçle acılarımı çekiyorum’ sözlerini inanarak söylemeye çalışalım” şeklinde konuştu.
”Artık Huzur İçinde Ölebilirim”
…Musa’nın Yasası’na göre, arınma günlerinin bitiminde Yusuf ile Meryem çocuğu Rabbe adamak için Yeruşalim’e götürdüler. Nitekim Rabbin Yasasında, ‘İlk doğan her erkek çocuk Rab’be adanmış sayılacak’ diye yazılmıştır.
O sırada Yeruşalim’de, Simon adında bir adam vardı. Kutsal Ruh onun üzerindeydi ve Rabbin Mesih’ini görmeden ölmeyeceği Kutsal Ruh aracılığıyla kendisine bildirilmişti. Şimon, Ruh’un yönlendirmesiyle tapınağa geldi.
Küçük İsa’nın annesi ve babası, Kutsal Yasa’nın ilgili kuralını yerine getirmek üzere O’nu içeri getirdiklerinde, Şimon O’nu kucağına aldı, Tanrı’yı överek; ‘Ey Rabbim, verdiğin sözü tuttun! Artık huzur içinde ölebilirim. Çünkü senin sağladığın, bütün halkların gözü önünde hazırladığın kurtuluşu, Ulusları aydınlatıp halkın İsrail’e yücelik kazandıracak ışığı gözlerimle gördüm’ dedi. (Luka:2 21-40) (SAT-7 Türk/İlyas Edip TERBİYELİ-İskenderun)
