8 Mayıs 2024 Çarşamba

Almanya’nın Yeni Hükümeti Evsizlikle Mücadele Sözü Verdi

Almanya’nın bir sonraki hükümeti, 2030 yılına kadar evsizliği sona erdirme sözü verdi. Ancak öncelikle sorunun ne kadar ciddi olduğunun ele alınması gerekiyor.

Kuzey Berlin’de işçi sınıfı bir bölge olan Gesundbrunnen’deki Caritas sığınağı gün boyunca sessiz. Katolik sosyal yardım kuruluşu için sığınma evi organize eden bir hizmette görev alan Martin Parlow’un çeşitli ihtiyaçları ve organize etmesi gereken personel ve kaynakları var. Parlow, her gece yaklaşık 18 kişinin duş almak, karınlarını doyurmak ve uyumak için kendilerine geldiğini söyledi.

Aralarında alkol bağımlılarının olduğu grupta küçük çaplı suçlar için yasalardan kaçanlar da mevcut. Ertesi sabah, çeşitli zor koşullarla yüzleşmek için tekrar dışarı çıkıyorlar. Sekiz çalışandan oluşan bir ekibi yöneten Parlow, ‘‘Bazı insanlar yıllardır buraya geliyor. Bu oldukça üzücü bir durum. Çünkü burası sadece basit bir konaklama yeri’’ dedi.

Ana uyku alanı, muşamba zemine yayılmış metal ranzalarla ucuz bir pansiyon görünümünde. Parlow’un barınaktaki üçüncü yılı, yani tecrübesinin çoğunu salgın koşulları altında kazandı. Parlow, salgının Almanya’da görülmesiyle barınaktaki çalışmalarının devam ettiğini, ancak sosyal mesafe kurallarına bağlı kalınarak gecelik 25 kişinin içeri girmesine izin verildiğini söyledi.

Personel ve bazı evsizler Johnson & Johnson aşısı ile aşılandı. Ancak bu aylar öncesiydi ve aşıların etkisiz kalabileceğinden endişeleniliyor. Parlow, ‘‘Hizmetimiz sıcak bir yatak sağlayarak hayat kurtarmaktır. 30-40 yıl önce bu sistem oluşturulduğunda insanlar sokaklarda hayatını kaybediyordu’’ dedi.

Uzun Vadeli Sorun

Evsizler barınağa şimdilik sadece geceleri ve kış aylarında gelebiliyor. Parlow, Berlin’deki evsizler ağının 7/24 modele doğru ilerlediğini ve bunun danışmanlık, iş yardımı ve daha uzun vadeli konut beklentileri açısından daha fazlasını mümkün kılacağını söyledi.

Berlin’de ve Almanya genelinde konut sıkıntısı ve hızla yükselen kiralar, yaşam koşullarını zorlaştırıyor. Araştırmalar, gelir eşitsizliğinin arttığını, maaşın büyük bir bölümünün kiraya harcandığını ve bu baskıların orta sınıfa yöneldiğini gösteriyor.

Parlow, ‘‘Kendi dört duvarınız güvenli değilse, her şey çok zor. Alkol bağımlısı biriyle aynı odayı paylaşıyorsanız, kendinizi alkolden nasıl kurtarabilirsiniz?’’ dedi. Artan göç, yetersiz konut düzenlemeleri ve yaptırım eksikliğiyle birleştiğinde evsizlik sorunu ortaya çıktı.

Almanya’nın Sosyal Demokratlar (SPD) liderliğindeki ve önümüzdeki hafta yemin edecek olan bir sonraki hükümeti, yeni konut inşaatlarını önemli ölçüde genişletmek ve 2030 yılına kadar evsizliği sona erdirmek istiyor. SPD sözcüsü Ingrid Herden, ‘‘Bu on yılda evsizliğin üstesinden gelme hedefi, sadece tüm federal seviyelerin işbirliğiyle mümkün olabilir. Bu nedenle federal hükümet ile eyaletler arasında ulusal bir eylem planı sunma çalışmalarını üstlenecek bir grup oluşturulacak’’ dedi. Yeşiller Partisi sözcüsü Krister-Benjamin Schramm, ‘‘Yeni hükümetin ulusal eylem planının içeriğini bilmesi ve koalisyon anlaşmasının hedeflerinin nasıl hayata geçeceğini keşfetmesi gerekiyor’’ dedi. Öte yandan Schramm, 2019’da evsizlikle mücadele için Yeşiller önerisinin masada kaldığını söyledi.

Berlin ve federal hükümetler, Amerika Birleşik Devletleri’nde geliştirilen, Almanya’da denenen ve insanları hiçbir koşula bağlı kalmaksızın kendi evlerine yerleştirmeyi amaçlayan ‘Önce Konut’ adlı kavram üzerinde tartışıyor.

Göremediğiniz Bir Sorunu Düzeltme

Sosyal yardım kuruluşları, evsizlikle mücadeleye yönelik yeni siyasi açıklamayı memnuniyetle karşıladı, ancak atılacak somut adımları görmek istiyorlar. Örneğin, Federal Evsizlere Yardım Derneği (BAG W), daha güçlü anayasal konut garantilerinin sağlanması, daha düzgün kira kontrolünün yapılması ve sabit bir adresi olmayanların yeterli sağlık hizmeti alabilmeleri için kayıtlara geçmesi gerektiğini belirtti.

Evsizlikle ilgili düzenli ve kapsamlı verileri zorunlu kılan yasa 2020’de yürürlüğe girdi ve ilk istatistiklerin gelecek yıla kadar çıkması beklenmiyor.  BAG W’ye göre, 2018’de ülke çapında 678 bin kişinin evi yok. Buna 441bin mülteci ve 19bin çocuk dâhil. Yaklaşık yüzde 12’si iş sahibiydi, ancak konut borcu, ev kaybetmenin önde gelen nedeniydi.

Parlow, gerçek sayının çok daha yüksek olabileceğini söyledi. Tahminler, ebeveynleriyle birlikte yaşayan ve sağlıksız koşullar altında kalan gençleri kapsamıyor. Sadece Berlin’de güvencesiz koşullar altında 200bin kişinin olabileceğini söyleyen Parlow, ‘‘Bu sorunu gerçekten bir toplum veya hükümet olarak istiyorsanız çözebilirsiniz’’ dedi. (DW)

İskenderun’da Bayramlaşma Etkinliği

İsa Mesih’in ölümden dirilişinin kutlandığı Paskalya Bayramı dolayısıyla, İskenderun Aziz Corç Rum Ortodoks Kilisesi salonunda protokol bayramlaşma...

Hristiyan Yardım Kurumundan, Çocukların Eğitimine Destek

Somali'de Halima ile çocukları Sahra, Ahmed ve Yasir inançları nedeniyle zulüm gören Hristiyanlardan bazıları. 2012 yılında İsa'yı...

Aşırılık Yanlıları Mısır’da Evleri Ateşe Verdi

Nisan sonunda Mısır’ın Minya kentinin Al-Fawakher köyünde Kıpti Ortodoks Hristiyanlara ait çok sayıda ev ve dükkân ateşe...

Radyo Kanalı Kuzey Kore’de Müjde’yi Duyurmaya Devam Ediyor

Dünyanın en baskıcı yönetimi altında, İsa Mesih'in Müjdesi radyo kanalı aracılığıyla duyuluyor. Özgür Kuzey Kore Radyosu (Free...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi