Public Religion Research Institute ve Interfaith Youth Core tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, her 10 Amerikalının dördü, aşı olmanın, birinin komşusunu sevdiğini gösteriyor olmasına dayalı dini prensibi takip ettiğine inanmıyor.
Baptist News raporlarına göre, Amerika Birleşik Devletleri’nin tamamını temsil edecek şekilde dengelenmiş bir örneklemle çevrimiçi olarak yürütülen çeşitli inanç gruplarının yer aldığı çalışmada yüzde 1,5 hata payı mevcut.
Araştırmaya göre, Yahudiler (yüzde 69), Mormonlar (yüzde 66) ve Hristiyan olmayan dini gruplar (yüzde 64), “COVID-19’a karşı aşı olmak herkesi korumaya yardımcı olduğu için, komşularını sevmeye dayalı dini ilkeyi yaşamanın da bir yoludur” düşüncesine katılıyor. Toplamda, Amerikalıların yüzde 53’ü bu düşünceye katılırken, yüzde 44’ü katılmıyor.
Öte yandan, Evanjelist Protestanlar (yüzde 46) ve Hispanik Protestanlar (yüzde 49), birinin komşusunu sevmesinin aşı olması anlamına gelmesine karşı çıktılar.
PRRC / IFYC araştırması, birinin komşusunu sevmesinin bir yolu olarak aşı olması görüşü ile aşı olma isteği arasında doğrudan bir ilişki buldu. Ancak araştırma, hangisinin neden ve hangisinin sonuç olduğunu belirtmiyor.
Evanjelik liderler, COVID-19 salgını boyunca, İsa Mesih’in öğretilerini takip etme gerekçesiyle, halk sağlığı önlemlerine en çok muhalefet eden taraf oldular.
Los Angeles’taki Grace Cemaati Kilisesi’nden Pastör John MacArthur, nihayetinde eyaletinin ibadethaneler üzerindeki karantina kısıtlamalarına karşı çıkmaya karar veren, önde gelen bir Evanjelik figür oldu. Karantina emirlerine karşı çıkması yasal savaşlarla sonuçlandı.
MacArthur, İncil’deki ibadet için bir araya gelmeyi “bırakmama” emrinin diğer insandan insana ilişkisel emirlerin yerini aldığını ileri sürdü.
Cincinnati pastörü ve MacArthur radyo bakanlığı eski genel müdürü Don Green, geçen Ağustos ayında yaptığı uzun bir Facebook gönderisiyle salgın sırasında kiliselerin neden açık kalması gerektiğine inandığını anlattı.
Green, Matta 22’deki büyük emirlere atıfta bulunarak, “Komşumuzu sevmek önemlidir, ancak Tanrı’yı sevmek ve itaat etmekten sonra ikinci sırada gelir” dedi ve ekledi: ”Tanrı’ya olan yükümlülüğümüz, komşumuza olan yükümlülüğümüzden daha büyüktür.” (CHL)
