Ermeni Apostolik Kiliseleri’nde “Kalıstyan Giragi” (Geliş Pazarı) ayini gerçekleşti Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. Feriköy Surp Vartanants Kilisesi’ndeki ayine riyaset etti ve vaaz verdi.
Büyük Oruç döneminin son haftasına girilirken “Kalıstyan Giragi” Geliş Pazarı’nda Feriköy Surp Vartanants Ermeni Apostolik Kilisesi’nde, Kilisenin din görevlisi Peder Şirvan Mürzyan eli ile sunulan Kutsal Sunu Ayini’ne (Surp Badarak) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyaset etti ve vaaz verdi.
Kapalı perde ile sunulan Surp Badarak’ta, diyakos, ast diyakos kıdemli okuyucu ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını diyakos Sayat Çınaryan okudu.
Vartanants Kilisesi vakfı yönetim kurulu üyeleri, bazı kilise vakıf yöneticileri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, Vartanants Korosu üyeleri, Lusi Kahvecioğlu’nun orgu eşliğinde ve şefleri Sibil Arsenyan yönetiminde seslendirdiler.
Surp Badarak’ın ardından Patrik Sahak II’nin söylediği Rab’bin Duası ile Arevakal dualarına geçildi. Okunan ilahilerden sonra “Işık” duasını Patrik Sahak II başlattı ve elindeki mum ile inanlılara, Rab İsa Mesih’i temsilen “ışığı” dağıttı.
Arevakal dualarından sonra Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
‘‘Sevgili kardeşlerim bu hafta geliş haftası. Kilise bizden İsa Mesih’in gelişi ile ilgili konuşmamızı istiyor. İsa Mesih’in gelişi aslında hep bir yargıyla ilgilidir. Çünkü İsa Mesih geldi, ikinci kere tekrar gelecek, niçin? Çünkü işini tamamlamadı. Bir tohum bıraktı, o tohum büyüdü ağaç oldu bütün dünyayı dolduran, dünyanın en büyük inancına dönüştü ama İsa dedi ki; Ben geri geleceğim başladığım işi tamamlamaya. Yani Rab’bin duasında dediğimiz ‘Krallığın gelsin, gökte olduğu gibi yer yüzünde senin isteğin olsun’ bunun gerçekleşmesi için geri gelecek ve bu dünya Tanrı’nın Krallığı’nın bir parçasına dönüşecek ve insanlık için altın bir çağ başlayacak, bunu alametlerini biz İncil’de görüyoruz, bunların yavaş yavaş gerçekleştiğini görmekteyiz, her zamankinden daha yakınız. Hristiyan’ın içindeki özlem budur, Kutsal Ruh imanlının içine bunu koyar, “mara nata” tez gel demektir. İçimizdeki özlem O’nun tez gelmesidir çünkü gelişi ile her şey düzelir. O hayatımıza gelirse her şey düzelmeye başlar. İsa Mesih’in gelişine hazır olmak, bunu kabul etmek, hayatımızın en önemli görevlerinden birisi. Ancak burada İsa Mesih derken ufkumuzu genişletmemiz lazım. Mesih Tanrı oğludur, kelamdır, Tanrı sözüdür. Kutsal Üçlüğün şahıslarından biridir. Baba Oğul ve Kutsal Ruh ve sonsuzlukta mevcuttur. İsa Mesih bize farklı farklı gelir, önce tabiat olarak gelir. Var olan her şey Tanrı’nın sözü ile yaratıldı ve o söz halen var olan her şeyin içinde duruyor. Bilim dediğiniz şey bu sözü ortaya çıkartmaktır, insanın anlayacağı şekilde formüle etmektir. Bizim İsa Mesih’i yarattıklarında karşılamamız lazım, yani bilgiye değer vermemiz lazım.
Tanrı’nın kendini açtığı bir başka yer, Söz olan Kelam olan Tanrı’nın, Kutsal Kitap. Orada Tanrı’nın İlahi sözleri insani sözlere dönüşmüştür, toplanmıştır ve bir koleksiyon olarak bize sunulur. Kutsal Ruh o sözleri yazdırmıştır, dolayısı ile okuduğumuzda o sözlerle karşılaşırız İsa Mesih’te.
Bütün Peygamberlerde mevcuttu İsa Mesih. Onların ağzına söz koyandı, yaptıkları mucizelerdeydi kendisi. Kutsal Kitabı karşımıza almak İsa Mesih’le karşılaşmaktır ve bu karşılaşmak da değiştirir bizi. Hiç kimse yok ki imanla Tanrı’nın sözlerini okusun, değer versin onlara ve değişmesin. O da bizde olumluya değiştirir, ufuklar açar. Tabiat bilgisi bu dünyayı anlamamızı sağlar ama Kutsal Kitap bilgisi sonsuzluğu anlamamızı sağlar. Başka hiç bir yerde bu bilgiye ulaşamayız, kimdir bu Tanrı, ne ister bizden, niçin yarattı, niçin öldürüyor bizi, öldükten sonra ne olacak, bütün bunları Kutsal Kitap’ta bulabilirsiniz. İsa Mesih’le karşılaşmak istiyorsanız Kutsal Kitabı okuyacaksınız. Onun için kilise babaları sadece İncil’i koymadılar, bizim Kutsal Kitabımız olarak bütün Peygamberlerin sözlerini koydular çünkü o sözlerin hepsi de Kelamullah, yani Söz Tanrı’nın ifadeleridir.
Nasıralı İsa Mesih bundan 2000 sene önce geldi ve tekrar geri gelecek. İsa Mesih gelmiştir, hiç kimse O gelmemiştir diyemez, insanlık Tanrı bize uzaktır diyemez çünkü gelmiştir Tanrı, somutlaşmıştır, O’nda bedenleşmiştir, O’nun doğuşu Milat’tır. Okuma yazma bilen bir kişi her şeyi okuyor O’nun sözlerini okumuyorsa çok büyük bir yanlış yapıyor. Çünkü İsa Mesih yaşıyor. ‘İki yada üç kişi nerede Benim adımla toplanırsa Ben orada olacağım’ dedi. İsa Mesih’le karşılaşmamız lazım bizim. Günahlarımızı O’nun önünde itiraf etmek ve O’nun kurtarışını üstümüze almak, O’nun ruhuyla dolmak gibi bir imtiyazımız var ve bir insanın hayatındaki en büyük değişiklik budur. İsa Mesih’i hayatına aldın mı? O’nu giyindin mi? O’nunla birleştin mi? Bu en büyük karşılaşmadır senin hayatında. İsa Mesih geldi ve sözlerini söyledi. Yine gelecek ama bu kez bir yargıç olarak yargılamaya gelecek, bu dünyayı değiştirmeye gelecek ve biz O’nu karşılamalıyız. Peki O’nu nasıl karşılayacaksın? Hayatının neresine koyacaksın? Efendimiz, hayatımızın Rab’bi olacak mı? Her Hristiyan İsa Mesih ile hesaplaşmak zorunda.
O zaman Hristiyan olarak vazifelerimizden biri, İsa Mesih’e karşı tavrımızı belirlemek, olumlu bir tavır geliştirmek, hayatımızın merkezine almak Onu ve orada O’nunla beraber büyümek, ölüme ve ölümsüzlüğe hazırlanmak sonsuzluğun yolcuları olarak. Rab hepinizi Kutsasın.”
Vaazların ardından tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu. İncil okuma parçasını Peder Şirvan Mürzyan okudu.
Ardından hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ve Patrik Sahak II’nin kutsaması ile tören son buldu.
