Ermeni Apostolik Kilisesi “Diyarıntaraç” (Rab İsa Mesih’in 40 günlük bebek iken mabede sunuluşu) Yortusu’nu Surp Badarak (Kutsal Sunu) Ayini ile kutladı. Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, ayine riyaset etti ve vaaz verdi.
Büyük Oruç dönemine giren Ermeni Kiliselerinde “Arevakal” (Gündoğumu) duaları 14 Şubat 2024 Çarşamba günü başladı. Bu takvime göre 40 gün sürecek olan Orucun ardından bir haftalık “Büyük Hafta” orucu dönemine girilecek ve 31 Mart Pazar günü Diriliş Yortusu (Paskalya) kutlanacak.
Sunak perdelerini kapatan Ermeni Kiliselerinde bu yıl, Arevakal’ın ilk günü Diyarıntaraç Yortusu ile aynı güne geldiği için açık perdeli Kutsal Sunu sunuldu ancak Büyük Oruç döneminde olunduğundan “Hağortutyun” (komünyon) dağıtılmadı.
Yeşilköy Surp Isdepanos Kilisesi’ndeki Kutsal Sunu ayinine Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyaset etti ve vaaz verdi.
Peder Nerses Ayvazyan eli ile sunulan Surp Badarak’ta Diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler.
Surp Badarak, Khorurt Khorin ilahisi ile başladı. Peder Nerses tövbesini Peder Natan’a ettikten sonra sunağa çıktı. Günün İncil okuma parçasını Kıdemli okuyucu Hagop Saraf okudu ardından Patrik Kadasetli Sahak II. Peder Natan ve yöneticiler eşliğinde Kilise’ye girdi, daha sonra Diyakos Vahram Lüleciyan Kutsal Kase’yi getirdi.
Kilise’nin din görevlisi Peder Natan Arabyan, Rahibe Kayane Dulkadiryan, Yeşilköy Kilisesi ve okulu vakfı başkanı Habib Özfuruncu, yönetim kurulu üyeleri ve kalabalık İnanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri Kilisenin Sahak Mesrop korosu üyeleri Sercan Gazer yönetiminde seslendirdiler.
Surp Badarak sırasında Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Bu gün Efendimiz İsa Mesih’in mabede sunuluşunu hatırlıyoruz. Bebek İsa Meryem ve Yusuf tarafından mabede getirildiğinde onları peygamberlik ruhu taşıyan iki yaşlı karşıladı Simon ve Anna. Simon Tanrı’yla bir antlaşma yapmıştı ve Mesih’i görmeden ölmek istemiyordu. Malaki peygamberin ‘Mesih gelecek ve önce mabede girecek, orada halkını karşılayacak’ sözü üzerine de yaşlı Simon Mabed’den ayrılmıyordu. Çok yaşlanmıştı ölmek istiyordu ama ölemiyordu çünkü Tanrı ona Mesih’i görme sözü vermişti. Bebek İsa Meryem’in kucağında mabede girdiğinde yaşlı Simon’un gözleri parladı, İsa’nın ışıl ışıl parladığını gördü ve içindeki ses dedi ki; İşte Mesih, aradığın kurtarıcı. Simon bebeği kucakladı, dua etti ve Meryem’e dedi ki; Bu çocuk dünyanın kurtarıcısı olacak, bütün milletler için Tanrı’nın vahiylerinin ışığı olacak. Simon’un bu sözleri bu yortunun anlamı, ‘İsa dünyanın ışığı” diyarıntaraç bir ışık bayramı. Aynı zamanda bu bayram Mesih’i karşılama bayramı ve Mesih’i karşılayacağız.
Bizim sahip olduğumuz şeyler var. Bu dünyada sahip olduğumuz bedenimiz, hayatımız, aklımız, sağlığımız, mal varlığımız var. Ne dersiniz bunların kaçta kaçı Tanrı’ya kaçta kaçı size ait. Öldüğünüzde kaçı size kalıyorsa şimdi de o kadarı size ait. Yani hiç bir şey bize ait değil ama biz bunu fark etmiyoruz. Bütün bunlar Tanrı’nın bize lütfu ve armağanı.
İnsanlar söyledikleri her boş söz için hesap verecekler, söyledikleri her doğru söz için ödüllendirilecekler diyor Kutsal Kitap. Gün boyunca konuştuğun sözlerin kaçı duaya dönüşüyor, kaç ilahi dinliyorsun, kaç şükür çıkıyor ağzınızdan. Tanrı’ya olan borcumuz sadece ondalığımız değil, sözlerimiz de öyle. İman ettiğin Tanrı sözlerini çocuklarınla, torunlarınla, arkadaşlarınla paylaşıyor musun? Bunlar Tanrı’ya ödememiz gereken vergilerimiz. Tanrıya karşılamak istiyorsanız önce vergisini ödemeniz lazım. Tanrı’dan isteyin, bir dua edin bir mum yakın hemen isteğiniz olur diye kim öğretmişse yanlış öğretmiş. Bakın Büyük oruç başladı. Bir şey yapın. Tanrı’ya bir şey vermeden ondan bir şey elde edeceğinizi öğreten din yanlış dindir.
Aslında Tanrı seni istiyor bütün varlığınla. Birinci emir öyle diyor Rab Tanrını bütün yüreğinle, canınla, fikrinle seveceksin. Bunu istiyor, bütünüyle adanmanı istiyor. Öncelikle sen Tanrının sana neler verdiğini biliyor musun, farkında mısın, bu verdiklerini değerlendirdin mi? Tanrıya vermemiz gerekenler olduğunu öğrenmemiz dinsel açıdan en önemli aşamalardan birisi. İşte bu oruç dönemi bunları düşünmenin sorgulamanın zamanı.”
Vaazların ardından Rab’bin duası okundu. Toplu tövbe yapılmadı ve Hağortutyun (Komünyon) dağıtılmadı. Surp Badarak’ın ardından Peder Nerses İncil okuma parçası okudu.
Patrik Sahak II’nin söylediği “Bahbaniç” duası sonrasında hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ve Patrik Sahak II’nin kutsaması ile tören son buldu.
