Güney Sudan Cumhuriyeti, 10 yıl önce dünyanın en yeni ulusu olarak bağımsızlığı kazandı. Ancak günümüzde üst düzey Katolik episkoposlar da dâhil olmak üzere kilise liderleri, 9 Temmuz’da Bağımsızlık Günü’nü kutlayan ülkede kutlanacak çok az şey olduğunu söyledi.
Hükümet, salgının yayılmasını önlemek amacıyla vatandaşların 10. Bağımsızlık Günü’nü evlerinde sessizce kutlamalarını istedi. İnsanlar dua edip, ilahiler söylerken, ölümcül çatışmalar ülkelerine ciddi hasar veriyor. Milyonlarca insan, aşırı yoksulluk, umutsuzluk ve yardımlarla yaşam mücadelesi verirken, milyonlarca insan bağımsızlıklarında yaşadıkları sorunların nedenini merak edebilir.
Juba Başepiskoposu Stephen Ameyu Mulla, ‘‘Her gün birileri öldürülüyor. Ülke yavaş yavaş kanıyor gibi ve bunu iyileştirmenin bir yolu yok’’ dedi. Ülke, kuzey bölgesiyle onlarla yıl süren çatışmaların ardından 9 Temmuz 2011’de bağımsızlığını kazandı. Özgürlük, ülkedeki insanlar tarafından Kutsal Kitap’taki Vaat Edilmiş Topraklara varış olarak yorumlandı.
Ülkede şiddet, istismar, toprak gaspı ve çocuk kaçırma olaylarında ciddi artış yaşandığını söyleyen Güney Sudan Kiliseler Konseyi, ‘‘Güney Sudan halkı için gerçekten zor bir zaman. Ülke genelinde her gün canlar kaybedilirken, yüreklerimiz acı, keder, kargaşa, çaresizlik ve yoksulluk içinde inlemeye devam ediyor’’ dedi. Silahlı çatışmaların barışı engellediğini ve sosyoekonomik gelişimi yavaşlattığını söyleyen Güney Sudan Kiliseler Konseyi, ‘‘Bu çatışmalar, bağımsızlığımızın ilk 10 yılını ‘boşa geçen on yıl’ haline getirdi. Birçok yönden durma noktasındayız’’ dedi.
Güney Sudan 2018 yılında, ‘Çatışmanın Çözümüne İlişkin Yeniden Canlandırılmış Anlaşmayı’ imzaladı. Kilise liderleri, anlaşmanın barışa giden en uygun yol haritası olduğunu, ancak yavaş ve tutarsız uygulanmasının siyasi bir iradeden yoksun olunduğuna dair endişeler yarattığını söyledi. Kilise liderleri, anlaşmaya imza atanları anlaşmayı uygulamaya devam etmeye, şiddeti sona erdirmeye ve çatışmaları barışçıl yollarla çözmeye çağırdı.
Başepiskopos Mulla, gençlerin iş talepleri nedeniyle ülke genelinde gerilimin arttığını söyledi. Başepiskopos, Güney Sudanlıların çatışmanın anlamını öğrenmeleri gerektiğini söyleyerek, ‘‘Halkın kimsenin yardım etmeyeceğini anlaması gerekiyor. Barış için değişmeli ve birbirimizi affetmeliyiz’’ dedi.
Güney Sudan kiliselerinin barış, adalet, bağışlama, şifa ve uzlaşı için çalışan insanlarla birlikte olmaya devam ettiğini söyleyen Başepiskopos Mulla, ‘‘İnsanları sakinleştirmeye çalışıyoruz ve birbirlerini kardeş gibi görmeye çağırıyoruz. İnsanları bir araya getirmek için birlikte hareket etmemiz gerekiyor’’ dedi. (cruxnow)
