İspanya’nın Katolik episkoposları, hükümetin ‘Hristiyan dünya görüşünü yıkma ve parçalama’ konusunda ülkelerinde artan sayıda bölünme ve gerilim olayları üzerine uyarıda bulundu.
Episkoposlar, ‘‘Yalnızca COVID-19 nedeniyle değil, aynı zamanda bazı grupların yeni bir anayasal sürece geçişi ve ülkeye istikrarı sağlayan siyasi çerçeveyi değiştirmeye çalışması nedeniyle sıkıntılı bir dönemdeyiz. Koalisyon hükümetinin eğitim, ötenazi, kürtaj, demokratik hafıza ve yargı konularındaki yasama girişimleri özgürlüğü riske atıyor ve temel birliği engelliyor’’ açıklamasında bulundular.
Uyarı, 28 Temmuz’da yayınlanan ve 2025’e kadar İspanyol kilisesi için pastoral kuralları belirleyen 95 sayfalık bildiride yer aldı. Doğru ile yanlış, gerçek ile kurgu, iyi ile kötü arasındaki ayrımları ortadan kaldırma girişiminin devam ettiğini söyleyen episkoposlar, ‘‘Kilise, peygamberlik misyonuyla, özgürlük ve adalete yönelik bu saldırıları kınamak ve uzlaşı kanalı olarak hareket etmek zorundadır. İspanyollar artık Hristiyan inancına dayalı bir kültürde yaşamıyor. Birçokları tarafından Kutsal Kitap’taki ahlaki standartlar kabul edilmediğinden, Hristiyan gerçekleri anlaşılmaz hale geldi’’ ifadelerinde bulundu.
Açıklama, Sosyalist Parti’nin Vatikan ile 1979 tarihli bir dizi anlaşmayı gözden geçirme planlarını açıklamasından iki gün sonra yayınlandı. Episkoposlar, dijitalleşme, yapay zeka ve gözetim teknolojilerinin ruhsal yoksulluğu artırması nedeniyle toplumun güvensizlik ve çatışmayla dolu olduğunu söyleyerek, sadece üretimi ve tüketimi düzenlemekle kalmayıp, aynı zamanda değerleri ve yaşam tarzlarını empoze eden anlayışa karşı uyarıda bulundu.
Katolikler, İspanya’nın 47 milyonluk nüfusunun yüzde 62’sini oluşturuyor. Episkoposlar, eşcinsel evliliği, devlet destekli ötenaziyi ve kürtajı kolaylaştıran yasaları eleştirdi. 16 yaş üstü kişilerin tıbbi veya yasal prosedürler olmaksızın mahkeme kararıyla cinsiyet değiştirmelerine imkân tanıyan yasa taslağı Haziran ayında onaylandı. 20 Temmuz’da onaylanan Demokratik Hafıza Yasası’nın, General Francisco Franco’nun 1939-1975 diktatörlüğüyle bağlantılı olduğuna inanılan Katolik anıtların kaldırılmasını teşvik etmesi bekleniyor.
Birçok Katolik, salgın döneminde cömert ve paylaşımcı bir tutum sergilemesine rağmen, episkoposlar aile bağlarının aşınması nedeniyle müjdecilik faaliyetlerinin zorlaştığını ve çoğu kişinin ‘Tanrı yokmuş gibi’ yaşadığını söyledi.
Episkoposlar, ‘‘Salgın, evsizlerin, yalnız yaşayan yaşlıların, geçici işçilerin ve göçmenlerin karşı karşıya olduğu insanlık dışı koşulların ortaya çıkmasını sağladı. İspanya’daki Katolik cemaati, bu kültürel ve sosyal sürece dalmış olarak yaşıyor. Kilisenin misyonu Kutsal Ruh’un işleyişiyle desteklense de, yaşam tutarlılığımız toplumumuzun geniş kesimlerinde hâkim olan güvensizliğin üstesinden gelmemizi gerektiriyor’’ dedi. (cruxnow)
