Halk sağlığı kurallarını ihlal ettiği için tutuklanan Kanadalı pastör, COVID-19 kurallarına karşı koyarak, gerekli hizmetleri vermeyi bıraktığı için kefalet koşullarını reddettikten sonra gözaltına alındı.
Yetkililer, kilisesinin kapasite, maske ve mesafe düzenlemelerine uymak yerine aylar boyunca normal bir şekilde toplanmaya devam ettiğini ortaya çıkardı.
GraceLife Kilisesi pastörü James Coates’un davası, hükümetin karantina kısıtlaması sırasında ibadet toplantıları üzerine bir dini özgürlük tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Edmonton’daki GraceLife Kilisesi, salgının ilk birkaç ayında canlı yayına geçtikten sonra, yaz boyunca ibadete yeniden devam ederek her Pazar, “kazasız” bir şekilde bir araya geldi.
Ancak yetkililer, Alberta’daki sağlık yönetmeliklerinin gerektirdiği şekilde, kiliseye katılımı kapasitenin yüzde 15’inde sınırlamaması, maskeler veya sosyal mesafe koyma gerekçesiyle kiliseyi defalarca mimlediler.
GraceLife, Aralık ayında 1.200 dolar para cezasına çarptırılmıştı. Bu ay memurlar kiliseyi yeniden kuralları ihlal ederken buldular ve Coates’un uyması gereken bir taahhütte bulundular. Kilise geçen Pazar her zamanki gibi toplandığı sırada, Coates’un tutuklanmasını talep ettiler. Coates, Romalılar 13:1-4, “Hükümeti Göreve Yönlendirmek” başlıklı bir mesaj hakkında vaaz veriyordu.
CBC’nin açıklamasına göre, Coates Salı günü teslim oldu ve Halk Sağlığı Yasasına aykırı davranmak ve taahhütü reddetmek suçlamasıyla tutuklandı. Yayın organı, serbest bırakılma koşullarını kabul etmeyi iki kez reddettiğini söyledi.
Coates ve Grace Life’ı temsil eden Adalet Anayasal Özgürlükler Merkezi, papazın emredildiği gibi kilise hizmetlerini, “vicdanlı bir şekilde durdurmayı kabul edemeyeceğini” söyledi.
İlçedeki Kanada Kraliyet Atlı Polisi komutanının yaptığı açıklamada, GraceLife ile ilgili olarak, “bir uyum sağlama fırsatı olarak eğitimden ve son olarak da yaptırımdan” ilerlediğini ve amacının, “sırf halk sağlığı kısıtlamalarına uyulmasını sağlamak için ne kilise hizmetlerini kesintiye uğratmak, ne hizmetleri yasaklamak, ne de insanların dini gerekliliklerini yerine getirme hakkını inkar etmek olduğunu söyledi”
Kanada Haklar ve Özgürlükler Tüzüğü, vicdan ve din özgürlüğünü temel bir özgürlük olarak korumakta. Ama aynı zamanda, “özgür ve demokratik bir toplumda kanıtlanabileceği gibi” yasadaki, “makul sınırlar” olasılığını da kabul ediyor.
Kaliforniya’daki John MacArthur ve Grace Community Kilisesi gibi Temmuz ayında eyalet düzenlemelerine aykırı olarak yüz yüze ibadete yeniden başlayan Coates ve GraceLife, dini özgürlükleri ve daha geniş anlamda sivil özgürlükleri konusunda haksız düzenlemeler olarak gördüklerine karşı durmak için toplanmaya devam ettiler.
Edmonton Journal’ın açıklamasına göre, Coates 14 Şubat’ta verdiği vaazında: “Ne yapıyorsam İsa Mesih’e itaat ederek yapıyorum. Bunun zulüm olup olmadığına Rab İsa Mesih’in kendisinin karar vermesine izin vermekten oldukça memnunum. O, O’nun adı uğruna zulme uğrayanların lütuf alacağını vaat ediyor. Lütfeden odur ve bu meseleyi onun mahkemesine bırakmaktan memnunum” dedi.
Alberta Başbakanı Jason Kenney, Adalet Merkezi’nin ibadethanelere karşı, “haksız ayrımcılık” dediği sağlık düzenlemelerini iptal etmesi için kendisine dilekçe verilmesinin ardından Perşembe günü bir açıklama yaptı.
Kenny Facebook hesabında paylaştığı bir gönderide, ”Alberta’nın vaaz verme konusunda herhangi bir kısıtlaması olduğu iddiası tamamen yanlış. Alberta yasalarının altında, hiç kimse vaaz verdiği için para cezasına çarptırılmadı veya cezalandırılmayacak. Alberta’daki herkes inançlarını duyurabilmekte ve dini topluluklar Alberta Health tarafından belirlenen güvenli kurallar çerçevesinde cemaat ibadetlerinde toplanmaya teşvik edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Kenney, katıldığı Kül Çarşambası ayinlerini anlattı ve eyalette halk sağlığı kurallarına uyan “binlerce cemaati” alkışladı.
Yine de GraceLife, salgına verilen tepkinin abartıldığını ve “hükümetin kilitleme önlemlerinin toplum üzerindeki olumsuz etkilerinin COVID-19’un etkilerini çok aştığını” öne süren 1.600 kelimelik bir bildiri yayınladı.
Kilisenin avukatı James Kitchen, “Sadakat açısından öncelikleri hükümete değil, Tanrılarına itaat etmektir. İbadet etmek için her zaman olduğu gibi yüz yüze bir araya gelmeye kararlılar” diyerek, eyalet, kilisenin ve diğerlerinin mevcut halk sağlığı kararlarına göre toplanmaya devam etmesine izin verdiğini söyledi. (CT)
